''MHP'NİN TASFİYESİ İSTENİYOR'' ANKARA (A.A)

-''MHP'NİN TASFİYESİ İSTENİYOR'' ANKARA (A.A) - 21.09.2010 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, '' İki partili bir rejime gidilmesi için çalışma yapılıyor. Bir anlamda MHP'yi kurban etmeye çalışan bir anlayış var. Partimize karşı tasfiye hareketi var''dedi. Bahçeli, Sheraton Oteli'nde referandum sonuçlarını değerlendirdiği basın toplantısında, Türkiye'nin 1984 yılından bu yana bölücü terör örgütüyle mücadele ettiğini söyledi. PKK'nın siyasallaşması için yeni yol haritaları ortaya çıktığını belirten Bahçeli, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın başkanlığında yapılan açılım projesiyle bu sorunun daha da derinleştiğini savundu.  Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın referandum sonuçlarının açıklandığı gece yaptığı açıklamada, daha geniş anayasa değişikliği için TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'ya görev vermesinin düşündürücü olduğunu ve MHP'nin haklılığını ortaya çıkardığı kaydetti. ''Gelişmeler karanlık bir döneme girdiğimizin işaretidir'' diyen Bahçeli, referandum sürecinde de Hükümetin hazırlamış olduğu anayasa paketindeki 26 maddeden HSYK ve Anayasa Mahkemesindeki değişikliklere karşı çıktıklarını vurguladı. Bu değişikliklerin Türkiye'nin hayrına olmadığını savunan Bahçeli, haklılıklarının önümüzdeki günlerde ortaya çıkacağını belirtti. PKK ile işbirliği, diyalog, anlaşmalar, söz vermelerin olduğu bir sürecin başlayacağını iddia eden Bahçeli, bu sürecin 2011 seçimlerinden sonraya bırakıldığını öne sürdü. AK Parti Hükümetinin, yüksek tansiyonla halk üzerinde baskı kurmaya çalıştığını savunan Bahçeli, Hükümetin üçüncü kez iktidara gelmeyi amaçladığını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın ''hayır'' oyu verenleri referandum öncesinde mitinglerde açıkladığını kaydeden Bahçeli, ''evet'' oyu verenleri de referandum sonrasındaki teşekkür açıklamasında dile getirdiğini belirtti. Bahçeli, Başbakan'ın, teşekkür ettiği isimleri sıralarken ''bağımsız ülkücüler'' diye niteleme yaparak ülkücülere de şirin görünme gayreti içinde olduğunu ifade etti. Türkiye'de, siyasi istikrarsızlık dönemlerinde bazı söylemlerin ortaya çıktığını belirten Bahçeli, şöyle devam etti: ''Yeni bir siyasi kavram Türkiye'ye yerleştirilmiştir. Zaman zaman istikrarsızlıkların derinleştiği yeni siyasi oluşumlardan bahsedilir. Ama bu süreçte Ankara'nın dışına çıktığınız zaman sınırlı sorumlu kooperatifler görülecektir. Şu anda sınırlı sorumlu siyasi kooperatifler kendini göstermiştir. Saadet Partisi, BBP, diğer partiler ile 'sınırlı sorumlu AKP siyasi kooperatifi' kuruldu. Başbakan'ın teşekkürünün özü budur. Bu arada referandum sonucunda bizim yıkım dediğimiz Hükümetin açılım politikası güvenoyu almıştır. Bunu Saadet Partisi, BBP, HAK-PAR, Kürt aydınları, bağımsız ülkücüler, TOBB, Hak-İş, Memur-Sen, okyanus ötesi, sivil inisiyatif ve diğer STK'lar desteklemişlerdir ve bunlar açılıma güvenoyu vermiştir. 8 yıllık AKP Hükümeti, PKK'nın siyasallaşması süreci, yolsuzluk gibi sıkıntıların yaşandığı bir süreçte güvenoyu almıştır.'' -''MHP'YE KARŞI HAKSIZ TUTUM...''- Bir gazetecinin ''Referandum sürecinden sonra CHP'nin tabanı genişliyor, MHP'den CHP'ye büyük oy kayışları var. Bu konuda CHP Genel Başkanının da bir açıklaması var. Neler düşünüyorsunuz?'' sorusuna Bahçeli, şu yanıtı verdi: ''Bir takım gazeteciler, köşe yazarları, MHP'ye karşı haksız bir tutum sergilediler. Referandum sonrasında MHP'nin oy oranlarını bir anda yüzde 10'un altında gösterme hevesleri var. Bu çok haksız ve yanlış bir propagandadır. Referandumda 'evet' ya da 'hayır' oyu almış partilerin amblemi var mıdır? Aldıkları oy oranları var mıdır? Bunu sormak istiyorum. Yeni bir süreç başlamıştır. İki partili bir rejime gidilmesi için çalışma yapılıyor. Bir anlamda MHP'yi kurban etmeye çalışan bir anlayış var. Partimize karşı tasfiye hareketi var. Bunu Milliyetçi Hareket Partililer ve ülkücüler görecektir. Türk milleti görecektir. Önümüzdeki seçimler çok daha farklı sonuçlanacaktır. Geçmişte de bu gibi uygulamalar olmuştur. 12 Eylül sonrasında da Türkiye'de siyasi rejimin yeniden yapılandırılması için bir sürü organizasyon yapılmış ama hiçbiri amacına ulaşamamıştır. Türk milleti, gerekli hassasiyeti, doğru kararı verme bilincindedir.''