HDP’nin seçimlerde ortak aday çıkarılmasına yeşil ışık yakmasıyla dikkatler CHP ve İYİ Parti’ye çevrildi. Siyasi gözlemciler, iki partinin de cumhurbaşkanlığı seçimi için HDP’yle diyalog kuracağını öngörüyor.
Millet İttifakı’nın iki büyük ortağı CHP ile İYİ Parti arasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İYİ Parti lideri Meral Akşener’den bağımsız kamuoyuyla seçim vaadi paylaşmasından ötürü sorun mu yaşandığı tartışmaları yapılırken, HDP’den gelen yeni bir açıklama CHP ile İYİ Parti'ye dönük sorgulamaları yeni bir boyuta taşıdı.
HDP’nin açıklamasını Eş Genel Başkanı Mithat Sancar yaptı. Sancar, "Seçimlerde ortak aday çıkarılması fikrine açığız" dedi. Sancar, doğrudan cumhurbaşkanlığı seçimini işaret etti. Oysa ki HDP’nin bir diğer eş genel başkanı olan Pervin Buldan daha iki ay önce "Kimse bizden 31 Mart yerel seçimlerindeki desteği beklemesin" açıklaması yapmış, bu açıklama da HDP ile bir türlü diyalog kanallarını genişletmeyen CHP ile İYİ Parti’ye "rest" olarak algılanmıştı.
HDP; 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Millet İttifakı’nın içinde yer almasa da, AKP ile MHP'den kurulu Cumhur İttifakı’nı zayıflatmak için özellikle büyükşehirlerde Millet İttifakı adaylarına yönelmişti. HDP’nin desteğiyle Millet İttifakı İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Antalya gibi büyükşehirlerde Cumhur İttifakı’nın önüne geçmeyi başardı.
Bu desteğin ardından HDP oyları hep tartışma konusu oldu. HDP’yi PKK ile eş tutup, Millet İttifakı’nın da bu partiyle işbirliği içinde olduğunu öne süren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli, CHP ile İYİ Parti’ye "terör destekçisi" suçlaması yöneltmekten vazgeçmedi.
Milliyetçi tabandan gelen dahası MHP’den kopan bir parti olan İYİ Parti, HDP’yle doğrudan bir temas hiç kurmadı. Ancak İYİ Parti lideri Akşener, AKP ile MHP’nin Millet İttifakı’nı HDP üzerinden parçalamaya dönük adımlarına geçit vermeyen açıklamalarıyla dikkat çekti.
Kuzey Irak'ın Gara Bölgesi'nde 13 Türk vatandaşının hayatını kaybetmesinden muhalefet hükümeti sorumlu tutunca Cumhurbaşkanı Erdoğan HDP’yi PKK bağlantılı olmakla, CHP ve İYİ Parti’yi de HDP’ye desteklemekle suçladı. HDP’lilerin dokunulmazlık dosyalarının meclise gönderilmesini izleyen bu süreçte İYİ Parti lideri Meral Akşener, "İYİ Parti, fezlekelere gözü kapalı el kaldırmaz. Önünü arkasını inceler" çıkışı yaptı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'nin HDP'yi eleştirirken kullandığı "Lanet olsun oylarına" ifadesine de sert çıkan Akşener’di. Akşener, "Dün kendinden olmayana terörist diyen zihniyet, bugün kendinden olmayana beddua okuyor" dedi, AKP'ye yüklendi.
HDP’yi "terörle arasına mesafe koymadığı" gerekçesiyle eleştiren ve partisinin HDP ile bir arada olmayacağını sıklıkla dile getiren Akşener’in son dönemde Türkiye'yi gezerken Doğu ve Güneydoğu gezilerine büyük önem verdiği, parti kurmaylarının bölgeden oy toplayabilmek için özel çalışma yaptığı biliniyor.
Çünkü HDP oyları 2023’te yapılması öngörülen cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri için kritik önemde. Oyların ne denli kritik olduğunu MAK Danışmanlık sahibi, kamuoyu araştırmacısı Mehmet Ali Kulat DW Türkçe'ye "HDP'li seçmen blok hareket ediyor, diğer partilerden farklı olarak. Mesela İstanbul’da yerel seçimde ve genel seçimde verdikleri oylara baktığımızda nerdeyse blok olarak parti genel merkezinin söylediği minvalde oy kullandıklarını görüyoruz. Konunun farkına varan bütün partiler bu seçmen grubuna çok özel ilgi duyuyorlar. Bakın herkes Doğu ve Güneydoğu’da seçmenle buluşuyor" sözleriyle anlatıyor.
Peki HDP’nin oyları ne kadar? Kulat yaptıkları son araştırmalar ışığında bu oranı yüzde 12-13 olarak açıklıyor. Bu oranda tüm partilerin oy almak için özel çalışma yaptığı Z kuşağının da katkısı olduğunu söylüyor:
"Z kuşağı diye tabir ettiğimiz ilk kez oy kullanacak genç seçmen içinde de HDP seçmeninin, Türkiye'deki Kürt seçmenin daha fazla olduğu dikkate alındığında HDP’nin rahatlıkla yüzde 12-13 bandına doğru çıkabileceğini söyleyebiliriz."
Peki Mithat Sancar, HDP’nin oy oranından yola çıkarak mı "Seçimlerde ortak aday çıkarma fikrine açığız" açıklaması yaptı?
Bu soruya "evet" diyen gazeteci Sedat Bozkurt, DW Türkçe'ye Kürt seçmenin seçimlerde hangi taraftan yana pozisyon alırsa sonucu değiştirebildiğini anlatıyor. HDP oylarının sadece Millet İttifakı için değil Cumhur İttifakı için de hayati önemde olduğunu söyleyen Bozkurt, "Bunu siyasetin her iki ittifakının da yok sayması mümkün değil ama öte yandan Erdoğan yanına MHP’yi de alarak HDP üzerinden Millet İttifakı’na operasyon çekiyor. Yani PKK ile HDP'yi eşitliyor. HDP’yi de CHP ile eşitleyerek İYİ Parti’yi rahatsız etmeye çalışıyor. Saadet Partisi’ni o ittifaktan uzaklaştırmaya çalışıyor. HDP de bunun farkında. HDP; AKP, Erdoğan ve MHP’nin uygulamaya çalıştığı stratejinin bir unsuru olmak istemiyor" değerlendirmesi yapıyor.
Bozkurt, Sancar’ın açıklamasıyla Millet İttifakı’na şu mesajı verdiğini söylüyor:
"Sancar, Millet İttifakı’na -ben de oy verebilirim ama adayınız önemli. Benim de seçmen kitlemin ya da tabanımın oy verebileceği bir aday gösterin- diyor. Bu türden bir siyasi hamle yapıyor. Nitekim yerel seçimlerde, belediye başkan adaylıkları belirlenirken de benzer bir tavrı göstermişti."
Peki; İYİ Parti ile CHP’nin de HDP’yi sürekli Millet İttifakı dışında tuttuğu dikkate alındığında cumhurbaşkanlığı için HDP ile diyalog kurmaları mümkün mü? Bozkurt bu soruya "Fiili bir ittifak olacak o. Yani resmi, meşru bir ittifak olmayacak. İstanbul seçimlerinde olduğu gibi örneğin" yanıtını veriyor.
Kamuoyu araştırmacısı Kulat da İYİ Parti’nin ortak cumhurbaşkanı adayı için HDP ile diyalog kurmaktan çekinmeyeceğini söylüyor:
"HDP ittifakın içerisinde yer almaz ama ortak adaya destek verme noktasında destek verir. Bu, kurulan diyaloglara bağlı. Akşener’in bu ittifaka sıcak baktığını düşünüyorum. Böylesi diyalogdan yana olduğunu biliyorum. Çok zor gibi görünen bir formülasyon var karşımızda ama CHP, İYİ Parti, Saadet süreç içinde ittifaklar ve destekler konusunda çok tecrübeli hale geldiler. HDP desteğini ötelemeleri söz konusu olamaz."
Siyaset kulislerinde CHP ile İYİ Parti’nin Kürt seçmenin oyunu almak için parti liderlerinin cumhurbaşkanı olarak ortaya çıkması kadar İlhan Kesici gibi isimlere de yönelebileceğine dair değerlendirmeler de var.
Siyaset bilimci Burak Bilgehan Özpek ise HDP Eş Genel Başkanı Sancar’ın daha çok İmamoğlu’nu ve çizdiği profili işaret ettiğini söylüyor.
Özpek, Sancar'ın açıklamalarını ne anlama geldiğini DW Türkçe'ye yorumlarken cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday çıkarmanın hayati noktaya geldiğini söylüyor:
"Kamuoyu araştırmaları Erdoğan’ın yüzde 50'yi bulmasının zor olacağını gösteriyor. Bu yüzden cumhurbaşkanlığı seçimi için ortak aday çıkması muhalefet için hayati. Bugüne kadar aday isimlerini öne çıkarmayan muhalefet, ilkeler ve ortak bir mutabakat üzerinde durduğunu gösterdi. Dolayısıyla HDP’nin ortak bir adaya karşı rezervinin olmadığını söylemesi önemli. Ayrıca; ortak adayın kim olduğu, olacağı konusunda HDP topa girmek istiyor olabilir, HDP’ye de danışılarak bir isim belirlenmesi arzusunu iletiyor olabilir. Bu noktada akla ilk önce Ekrem İmamoğlu geliyor."
İmamoğlu’nun İstanbul seçimlerinde Kürt seçmenin desteğini aldığını hatırlatan Özpek, HDP'nin Akşener ile Kılıçdaroğlu’nun da aday olma ihtimalini dikkate alarak her iki partiye liderlerin aday olması durumunda İmamoğlu gibi bir profil çizmeleri mesajı vermesinin de mümkün olduğunu anlatıyor.
İYİ Parti’nin milliyetçi karakterinin bu noktada çok önemli bir konu olduğunu belirten Özpek, İYİ Parti’nin son dönemde kendini yeniden tanımladığını düşünüyor:
"Son dönemde MHP'nin yedek partisi gibi davranan bir İYİ Parti’den öte kendi kapsayıcı, medeni, milliyetçilik anlayışını formüle eden ve demokratik siyasete, merkez sağ siyasete hamle yapan bir İYİ Parti var. HDP’nin beklediği olumlu adımları atmasa bile HDP düşmanlığı üzerinden bir siyaset de yürütmüyor."
Özpek bu nedenle seçime giden süreçte Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanlığı için ortak aday isminden öte ortak ilkeler mutabakatı üzerinde duracağını ve bu noktada mutlaka HDP ile de temas kurulacağını öngörüyor.
Hilal Köylü / Ankara
© Deutsche Welle Türkçe