Ayşe Sayın
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 24 Haziran seçimlerinden sonra gerçekleştirdikleri ilk "yüz yüze" görüşmede, genel seçimlerdeki "Millet ittifakı" işbirliğini yerel seçimlere de taşımak konusunda nabız yokladı.
Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere AKP'nin elinde bulunan büyükşehirleri almak için güç birliğini masaya yatıran Kılıçaroğlu ve Akşener görüşmesinden yansıyan ilk bilgilere göre, iki taraf da yerel seçim ittifakına açık kapı bıraktı.
Aday ismi ya da hangi belediyeler için işbirliği yapılacağı gibi detaylara girilmediği belirtilirken, taraflar "gerekli görülmesi halinde" yeniden bir araya gelinmesi konusunda mutabık kaldı.
AKP ile MHP arasındaki yerel seçim ittifkının çökmesinin ardından, bu durumu bir anlamda "fırsat" olarak gören muhalefet partileri harekete geçti.
Tıpkı 24 Haziran seçimleri öncesinde olduğu gibi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP muhalifi partilerle yerel seçimlerde güç birliği/ittifak için ilk adımı atan taraf oldu.
Birkaç gün önce, geçmişte CHP geleneğinin temsilcisi Sosyal Demokrat Halkçı Parti'de (SHP) siyaset yapan eski Mardin belediye başkanı Ahmet Türk ile ile buluşan Kılıçdaroğlu'nun ikinci hamlesi ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'le buluşması oldu.
Kulislere yansıyan bilgilere göre iki liderin buluşmasının zemini, partideki "ikinci isimler" arasında yürütülen görüşmeler sonucunda oluşturuldu.
Kılıçdaroğlu'nun, Akşener'den randevuyu, Mansur Yavaş'ın "Benim aday olup olmamam önemli değil. Ama Ankara'nın uzlaşmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Umarım benim çağrımı liderler de duyarlar ve en kısa zamanda daha geniş, diğer partileri de işin içerisine katarak bir görüşme sağlarlar ve ona göre bir yol çizilir diye düşünüyorum" açıklamasından sonra istemesi dikkat çekici bulunuyor.
Kılıçdaroğlu'nun, bizzat İYİ Parti Genel Merkezi'nde ziyaret ettiği Akşener ile görüşmenin başında iki parti heyetleri de yer aldı.
Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmenin 40 dakikasında parti kurmayları yer alırken, daha sonra iki lider başbaşa görüştü.
İYİ Parti ve CHP kaynaklarından edinilen ilk bilgilere göre, görüşmede seçim işbirliği yapılmasının gerekliliği üzerinde durulurken, AKP ve MHP arasında yerel seçim ittifakının çökmesinin muhalefet partileri için avantaja çevrilebileceği tespitine yer verildi.
İYİ Parti ve CHP kaynakları, başta Mansur Yavaş olmak üzere ortak adaylıklar ya da nerelerde ittifak yapılacağı konusunda isimlendirme yapılmadı.
Görüşmede, her iki partinin kamuoyu araştırmalarıyla seçime ittifakla gidilmesi halinde nerelerin kazanılabileceği, gidilmemesi halinde partilerin yalın oylarının ne olacağı konusunda ölçümlerin yapılması ve ilerleyen süreçte buna göre hareket edilmesinin kararlaştırıldığı kaydedildi.
Gerek İYİ Parti, gerekse CHP'de, yerel seçim ittifakının yasal zemini olmasa da, "taban ittifakı" olarak nitelendirilen yöntemle seçimlerde güç birliği yapılmasına sıcak bakıyor.
Her iki partide de ittifak yapılması halinde, Ankara ve İstanbul'un AKP'den alınacağı gibi özellikle İç Anadolu'da da İYİ Parti'nin, AKP-MHP egemenliğini kırabileceği değerlendirmesi yapılıyor.
Genel seçimlere ittifak içinde giren İYİ Parti, 31 Mart'da ilk kez yerel seçimlere girecek.
İşte bu nedenle de parti tek başına gireceği bir seçimde oy oranını görmek istiyor.
Bazı parti yöneticileri, partinin bir anlamda kendini kanıtlaması için mümkün olan her yerde aday çıkarılmasını ve en az bir metropolün alınması gerektiğini savunuyor.
İzmir ve İstanbul'da iddiası olmayan İYİ Parti, Mansur Yavaş'ın partilerinden aday olması halinde Ankara'yı alabileceklerini ifade ediyor.
Bunun karşılığında da başta İstanbul olmak üzere Ege ve Akdeniz'deki büyükşehirlerde CHP adayının desteklenebileceğini ifade ediyorlar.
HDP ile seçim sürecinde yan yana oldukları izlenimi verecek hiçbir oluşum içinde olmayacaklarını her fırsatta vurgulayan parti yönetimi, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde CHP adayı Muharrem İnce'nin, "Seçilirsem Akşener ve Demirtaş'ı başkan yardımcım yapacağım" sözlerinin hem ittifaka hem de İYİ Parti'ye zarar verdiğini düşünüyor. Bunun tekrarlanmaması için baştan ilkelerin net konulması gerektiği savunuluyor.
Resmi bir ittifak olmadığı için CHP, muhalefetin mümkün olduğunca geniş yelpazede ittifak yapmasına sıcak bakıyor.
İç Anadolu illeri ve Manisa gibi ülkücü/milliyetçi seçmenin yüksek olduğu yerlerde İYİ Parti'nin belediyeleri alma potansiyeli olduğunu düşünen CHP, Ankara ve İstanbul'da bu partinin desteğine ihtiyaç duyuyor.
CHP, İstanbul'da Kürt seçmenin de desteğini istiyor ve bu nedenle HDP ile "tabanda ittifak"a kapıları açık tutuyor.
Ancak CHP'nin HDP ile resmi ittifak görüşmesi yürütmesi beklenmiyor.
CHP'de Mansur Yavaş'ın adaylığı ise en büyük açmazı oluşturuyor.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Yavaş'ın adaylığında ısrarlı olsa da parti içinde bu isme büyük direnç olduğu biliniyor.
Kılıçdaroğlu'nun yardımcılarından, grup yöneticilerine kadar, birçok yönetici, Ankara ve İstanbul'da "partili" bir ismin aday olması gerektiğini savunuyorlar.
Parti içinde Yavaş'a alternatif olarak Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu ve TBMM Başkanvekili Levent Gök gösteriliyor.