Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, Yenikapı'da gerçekleşen Demokrasi ve Şehitler Mitingi'ne katılmayan ünlüler hakkında "Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bu millete dizi, şarkı, film yapıp para kazanacaklarına göre umarım vardır geçerli mazeretleri" ifadelerini kullandı. Mitinge katılmayan ünlüler için "Bundan sonra işleri zor valla" diyen Eyüboğlu, "Vatan, millet, bayrak, cumhuriyet, demokrasi ve laiklik için el ele verenlerle, bunu “şov” olarak gören ünlüleri milletin artık aynı kefeye koyacağını sanmam" ifadelerini kullandı.
Ali Eyüpoğlu'nun Milliyet gazetesinin bugünkü (8 Ağustos 2016) nüshasında yayımlanan "Ülkemin önüne Yenikapı açıldı" başlıklı yazısı şöyle:
Georgetown Üniver-sitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Profesörü Charles King’in yazdığı “Pera Palas’ta Gece Yarısı - Modern İstanbul’un Doğuşu” adlı kitabı okuyorum şu aralar.
Charles King, Türklerin Ermenilere karşı soykırım yaptığını ısrarla yazan biri... Bize karşı en küçük bir sempatisi yok yani…
Böyle bir yazardan toprakları işgal altındaki Osmanlı’nın son günlerinde, Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde bir halkın iman gücüyle dünyanın en güçlü orduları karşısında kazandıkları zaferleri okumak çok keyifli.
Hele hele de bugünlerde... Milyonlarca Türk gibi ben de Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Destanı’nı kitaplardan okudum.
Charles King’in kitabını okurken 15 Temmuz’un manasını daha iyi anladım.
15 Temmuz gecesi “Darbeye dur” demek için sokağa çıkıp kendilerini tankların, mermilerin önüne atanlar, günlerdir meydanlarda nöbet tutanlar da ataları gibi tarih yazdı. Sadece Türkiye değil, dünya da bunu tanık oldu.
Türk halkının yazdığı “Demokrasi Destanı” Yenikapı’daki “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”yle taçlandı. Müthiş Ağustos sıcağına rağmen milyonlarca insan o güneşin altında saatlerce coşkuyla bayrak salladı. Çok miting gördüm böylesine kalabalık böylesine toplumun her kesiminden her fikirden insanın aynı ideal uğruna el ele verip tek yumruk olduğu mitinge ilk kez tanık oldum. Türk olmaktan bir kez daha gurur duydum.
Muhalefet liderleri, Genelkurmay Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nı aynı kürdüde buluşturan miting, yapıldığı yer gibi Türkiye’nin önüne yeni bir kapı açtı.
Türkiye, bu birlik ve beraberliği bozmadıkça değil FETÖ’nün askerleri, yeni bir “Haçlı Seferi” bile bir şey yapamaz bize...
Yenikapı, Türkiye için yeni bir milattır. Bu fırsatı heba etmemek lazım.
Toplumun her kesiminden olduğu gibi şov dünyasından da sağcısından solcusuna birçok ünlü katıldı mitinge.
Yenikapı’ya müzik yapımcısı Polat Yağcı’nın ünlüler için Kuruçeşme’den kaldırdığı tekneyle gittim.
Bazı ünlüler DMC Genel Müdürü Samsun Demir’in kaldırdığı tekneyle gitti, kimi başka araçlarla.
Teknede ve alanda gördüğüm ünlüleri yazsam yerim yetmez.
Bergüzar Korel - Halit Ergenç, Hatice Şendil - Burak Sağyaşar, Wilma Elles’le Kerem Göğüş gibi karı - koca gelenler de vardı, İbrahim Tatlıses ve Zerrin Özer gibi mazeret üretmeyenler de... 7 Ağustos Bergüzar Korel’le Halit Ergenç’in evlilik yıldönümüydü. Çift, yedinci evlilik yıldönümlerini “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”nde karşıladı.
Türkiye’nin tek yürek olduğu mitinge katılmayan ünlüler de vardı.
İstanbul’da çalışan 3 Kongolu’nun bile geldiği “Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ne onların niye gelmediğini bilmiyorum.
Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bu millete dizi, şarkı, film yapıp para kazanacaklarına göre umarım vardır geçerli mazeretleri.
Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Gülben Ergen, Nilgün Belgün mitinge katılmalarına rağmen onlar için hala sosyal medyada eleştiri yapılıyorsa, gelmeyenlerin vay haline... Bundan sonra işleri zor valla.
Şov dünyasında aynı fotoğraf karesine girmekten imtina eden birbirine küs ünlüleri gördüm aynı podyumda. Atatürk gibi “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyerek yan yana oturuyorlar, birlikte bayrak sallıyorlardı.
Vatan, millet, bayrak, cumhuriyet, demokrasi ve laiklik için el ele verenlerle, bunu “şov” olarak gören ünlüleri milletin artık aynı kefeye koyacağını sanmam.