Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili Oktay Vural, partisinin il binasında bir basın toplantısı düzenledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin İzmir mitingini yapacağı 9 Mayıs gününde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da toplu açılış töreni için kente gelecek olmasını eleştiren Vural, "Kendi partilerinin genel başkanlarını bile sıfırlayan bu zihniyete karşı İzmirliler'i, 'Otur oturduğun yerde, cumhurbaşkanı olacaksan ol' demeye davet ediyoruz. Ortada bir hükümet ve başbakan olmadığı açık ve net. Cumhurbaşkanı bir başkası için oy isteyecek noktaya geldiyse Davutoğlu taşeron bir başbakanlık yapıyor demektir" dedi.
"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 9 Mayıs'ta İzmir'de miting yapacağı 21 Nisan'da yapılmış bir başvuru ile kesinleşmişti. Ancak cumhurbaşkanının korsan, paralel miting kararı aldığı görülüyor. Anketler AKP oylarının giderek düştüğünü, MHP'nin giderek yükseldiğini gösteriyor" diyen Vural, bu sebeple de AKP'nin korkuya kapıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanının millete muhalefet yaptığını söyleyen Vural, "Milletine muhalefet yapan bir cumhurbaşkanı cumhurun sıfatı olma hakkını kaybetmiş demektir. 16 Türk devletinin forsuyla cumhurbaşkanlığı makamını kullanmak suretiyle muhalefete karşı operasyon yapıyor. Bu millet iradesini ayaklar altına almaktır" dedi.
Vural'ın açıklamasının öne çıkan kısımları şu şekilde:
-Cumhurbaşkanı toplu açılışlar için İzmir'de yazılı pankartlar açıyorlar. Kim davet ediyor? Yüreğiniz varsa açıklayın. Toplu açılış bahanesiyle bir miting düzenlediğini ortaya koyuyor. Davet sahibi kim? Düzenleyen kim? Biz Gündoğdu Meydanı'nın MHP mitingi için tahsisini istedik ve aldık. Başbakan, Bakanlar Kurulu nerededir? Göstermelik toplu açılış adı altında korsan miting düzenleniyor.
Seçimin adil bir şekilde tecelli etmesini engelleyecek şekilde Cumhurbaşkanı miting düzenliyor. İlçe milli eğitim müdürlükleri, velileri öğretmenleri bu açılışa çağırıyor, AKP ilçe teşkilatları ile irtibata geçmelerini istiyor. Bu nasıl bir rezalettir? Hukuk, anayasa tanımayan bir cumhurbaşkanı olduğu gibi bir parti devleti sıfatıyla parti mitingini devletin organize ettiği bu noktada hukuk devleti arıyoruz. Burası parti devleti değil. Tayyiban cumhuriyeti değil.
-Gündoğdu Meydanı'na gelecek vatandaşlarımızın yolunu, cumhurbaşkanının yapacağı toplu açılış nedeniyle kapatırsanız, engellerseniz, ey vali ey emniyet müdürü, haddinizi bileceksiniz. Biz devletimizle devletin kurumlarıyla rekabet değil millete hizmet için seçim çalışması yapıyoruz. Hukuka aykırı davranan kim varsa 7 Haziran'da hesap sorulacağı açık ve nettir.
Mitinge gelişimizi çıkışımızı engellemek, karmaşa oluşturmak adına bir komplo peşindeyseniz sizi uyarıyorum. Neyin açılışını yapacaksınız? Neyi açacaksınız? İzmir sizden ne gördü ki? İzmir 100 verdi siz 3 yatırım yaptınız. Kamu kurumları aracılığıyla velilere öğrencilere baskı yapılması kamu kurumlarını talimatla miting alanına çağırması, muhalefet lideri gibi milletin bir kısmını hedef alan bir miting yapması hukuka bağlı İzmirliler'i, AKP'ye oy verenleri de rencide edeceği açık ve nettir."
-Atatürk Stadı'nda toplu açılış için aynı günün seçilmesinin amacı televizyonları işgal etmektir. Her gün televizyonlar, AKP'nin cumhurbaşkanı başkanlığında yaptığı korsan açılışları veriyor. Biz AKP ile seçime giriyoruz, cumhurbaşkanı ile seçime girmiyoruz. Meydan savaşlarında İzmir'e meydan okuyarak İzmir'in huzurunu bozmak, seçim güvenliliğini ortadan kaldırmak, haksız rekabet oluşturmak doğru değil. Sen MHP'ye düşman mısın?
Milletin bir kısmını karşına alarak nasıl miting düzenlersin. Milletimiz İzmir Marşı'yla neleri söyleyeceğini gayet iyi biliyor. İzmirli Gündoğdu'da haykıracak, cumhurbaşkanı da dinleyecek. Genel başkanımız 'Türk milleti', 'Türkiye Cumhuriyeti' diyecek, inancımızın istismar edilmesine, PKK ile müzakereye 'hayır' diyecek. İzmir haykıracak. Senin valin, Diyarbakır'ı Kürdistan'ın başkenti gösteren valine karşı, başkent Ankara'dır diyecek. Madem öyle işte böyle."
-Davutoğlu'nu kimse ciddiye almıyor. Kendi seçmeni bile. Saray vesayetini kırıp vatandaşla buluşmayı bile beceremiyor. İzin vermiyor. Sarayın izni olmadan cümle kuramıyor. Kendi partilerinin genel başkanlarını bile sıfırlayan bu zihniyete karşı İzmirliler'i, 'Otur oturduğun yerde, cumhurbaşkanı olacaksan ol' demeye davet ediyoruz. Ortada bir hükümet ve başbakan olmadığı açık ve net. Cumhurbaşkanı bir başkası için oy isteyecek noktaya geldiyse Davutoğlu taşeron bir başbakanlık yapıyor demektir" dedi.