Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, olağanüstü hâl (OHAL) uygulamasının 672 sayılı kanun hükmünde kararnamesiyle (KHK) ihraç edilen 28 bin öğretmenin durumuyla ilgili olarak "Şu anda ihraç edilenlerin 156'sı gözaltında, 2 bin 635'i tutuklanmış. 2 bin 237 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış. Bizim ihraç ettiklerimizden 313 kişi de aranıyor, yani firari." dedi.
Kanal 7'de Başkent Kulisi programında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan ve soruları yanıtlayan Yılmaz, "FETÖ ve PKK ile iltisaklı öğretmenlerden uzaklaştırma, ihraç etme açığa alma işlemleri kapsamında kaç öğretmen atıldı?" sorusuna, "MEB olarak 28 bin 163 öğretmenin, Kanun Hükmünde Kararname'nin ekine koyaraktan Bakanlığımızla ilişiğini kestik. Neden dolayı? Bu terör örgütü, paralel yapıya iltisakı, bağlantısı olduğu değerlendirildiği için" yanıtını verdi. Bakan Yılmaz, ihraç edilen personele ilişkin şu bilgileri verdi:
"Şu anda ihraç edilenlerin 156'sı gözaltında, 2 bin 635'i tutuklanmış. Yani bizim dışımızda Cumhuriyet Savcısı, bu kişi hakkında terör örgütüne üyelik olduğunu, bağlantısı olduğunu, yeterli delil olduğunu değerlendirerek tutukluluk kararı vermiş. 2 bin 237 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış. Bizim ihraç ettiklerimizden 313 kişi de aranıyor, yani firari. Bizim yaptığımız işler de kesinlikle doğru bir işlem. Yaklaşık 2 bin 300 civarında okul, yurt ve diğer kurumları kapattık. Okul olanlarını hemen hemen kapattık. İstisna bir tanedir, o da Elazığ'da bombalı saldırı yapılmıştı il emniyet müdürlüğü binamıza. Onların acil bir bina ihtiyacı oldu. Bu yapıdan bize intikal eden bir okulumuzu emniyet müdürlüğüne tahsis ettik. Bizim yaptığımız işlerde çok büyük bir doğruluk payı vardır."
Tam gün eğitime 2019'da geçileceğinin hatırlatılması üzerine Yılmaz, temel eğitimdeki ikili eğitimde 4 milyon 600 bin, ortaöğretimdeki ikili eğitimde 435 bin öğrenci bulunduğunu kaydetti. Bakan Yılmaz, geçmiş yıllarda arka arkaya üç yıl 28 bin derslik, sadece geçen yıl 20 bin derslik kazandırıldığını, bu başarının devam etmesi halinde tam gün eğitime geçileceğini bildirdi. Norm fazlası öğretmen bulunduğunu aktaran Bakan Yılmaz, iyi bir planlamayla norm fazlası öğretmenlerin de sisteme katılması halinde öğretmen ihtiyacının kalmayacağını ifade etti.
İsmet Yılmaz, "Tam gün olan okullarda öğrencilere öğle yemeği verilebilir mi?" sorusuna, "Taşımalı eğitimle taşıdığımız çocukların hemen hemen tamamına yakınına öğle yemeği veriyoruz. Tekli eğitimde olabilir mi? Ülkemizin ekonomik ihtiyaçlarıyla vatandaşlarımızın talepleri optimum bir noktada buluştuğunda bu dahi yapılabilir" yanıtını verdi. Sözleşmeli öğretmen alımlarında yapılan mülakatlarda sorulan sorulara ilişkin ise Yılmaz, şunları söyledi: "Basında sorulardan örnekler veriyorlar. 'Bize böyle soru sordular.' diyorlar. 'Son yüzyıla yön veren lider kimdir? Başkomutan kimdir? Yılbaşı kutlaması yapar mısınız? Gezi olayları sırasında ne hissettiniz? Hangi yurtta kaldınız? İnsan kopyası iyi midir? Maç izler misiniz? Ne tür yemekler yapıyorsunuz? Terör örgütlerini sayınız? Tarık Akan hakkında ne düşünüyorsun? Reis deyince aklına ne geliyor?' Bizim soru havuzumuzda bu sorular yok."