Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, önemli olanın eğitimde kalite olduğunu belirterek, “Benden reform beklemeyin, amacım mevcut hizmetleri gözlemleyip geliştirmek, eksikliklerimizi gidermek. ‘Eğitimde kötüyüz’ iddiası doğru değil” dedi.
Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Bakan özer, Koronavirüs salgını devam ederken bu yıl başlayan yüz yüze eğitimdeki son gelişmeleri aktardı. “Geldiğimiz nokta sevindirici. Sınıf bazlı karar alıyoruz. Problem varsa onu tüm ilçe ya da ildeki okullar için değil, o okul için çözüyoruz. Bugün için söylüyorum. Ülkemizdeki 850 bin sınıftan, salgın nedeniyle kapalı olan sınıf sayısı 2 bin 155'dir” diyen Bakan Özer, “Dijital içerikli eğitim materyalleri yatırım yapanların okulların açılmasını istemiyordu. Okulların açık kalmaması için de ekonomik bir sürü dinamik var” ifadelerini kullandı.
Toplumda Covid-19 vakaları artarken, okulda artmadığını, kaydeden Bakan Özer “Vaka yeri okullar değil” diye konuştu. Öğretmenlerin aşı yaptırma oranının yüzde 92, öğrencilerin okullara devam oranı yüzde 95 civarında. Covid-19'dan önceki duruma göre okulla gelen öğrenci sayısında da azalma değil, yükseliş olduğunu belirten Özer, icraat ve planladıklarıyla ilgili şunları kaydetti:
“Her bakana göre reform yapılmaz. Yapılan değişikliğin sonucu alınmalı. Açıkçası benim önceliğim reform değil, mevcut hizmetleri sürekli gözlemleyip geliştirmek, eksikliklerimizi gidermektir. Ayrıca şu anda eğitimde ‘reform' diye bir gereksinimiz yok. Okul, öğrenci, öğretmen sayımız arttı. Bazılarının ‘eğitimde kötüyüz' iddiası doğru değil. PISA ve TİMSS araştırmaları da puanını en çok artıran ülke olduğumuzu ortaya koydu. Ama bu konuşulmuyor. Ortaöğretimde okullaşma oranımız yüzde 88'e ulaştı. Bakanlığımızın eğitimde kaliteyi artırırken bizim önceliğimize katkısı olup olmadığına bakıyoruz.”
Bakan Özer, eğitimde fırsat eşitliğinin önemine dikkat çekiyor, reformdan çok fırsat eşitliğini sağlamak için çalıştıklarını söylüyor. Bunun için neler yapılacağını da şöyle özetliyor:
“Reform yapmayacağız ama eğitimde fırsat eşitliği bağlamında önemli adımlar atıyoruz. Okul öncesi eğitimi artırmak da önceliğimiz. 5 yaş grubunda okullaşma oranımız yüzde 78'e çıktı ama 3 ve 4 yaş gruplarımızda bu sayı hâlâ beklediğimizin çok altında. Fırsat eşitliğinin sağlanmasında kıdemli öğretmenin öğrenci başarısına katkısı yüzde 70'lere ulaşıyor. Bizde, yeni mezun öğretmeni en dezavantajlı bölgeye, kıdemli öğretmeni batıya gönderiyoruz. Kıdemli öğretmenlerin dezavantajlı yörelerde görev yapmasını özendirici önlemler alacağız. Yeni mezunların da üç aylık bir eğitimden geçirilmesini planlıyoruz.”
Okullarında sınıf mevcutlarının sanıldığı gibi yüksek olmadığına ilişkin örnekler veren Bakan Prof. Dr. Mahmut Özer, “Örneğin okulların yüzde 56'sında sınıf mevcudu 25'in altında, yüzde 16,7'sinde 26-30 arasında, yüzde 13,8'inde yüzde 31-35 aralığında, yüzde 8,5'unda 36-30, yüzde 3,8'inde 41-50, Yüzde 1,1'inde ise 50'den fazla öğrenci bulunuyor. Okul yapacak arsa bulamıyoruz. Esenyurt' ta 68 dönümlük alanda 73 okulu hızla tamamlayacağız” ifadelerini kullandı.
Bakan “Covid-19'da 14 gün olan karantina süresi, anaokullarında da yarından itibaren 10 güne indirilecek” şeklinde konuştu.
Bazı vakıf ve derneklerle yapılan işbirliğinin amacının eğitimde kaliteyi artırmak olduğunu açıklayan Prof. Dr. Mahmut Özer, bunu yaparken de “Kantarın topuzunu kaçırmamak gerektiğini” ifade etti.