Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, kariyer basamaklarında sınav sistemini eleştiren eğitim sendikalarını hedef alarak, “Siyasi boykot çağrıları oldu. Şu oldu, bu oldu. Troller devreye girdi. Sanki Mili Eğitim Bakanlığı, öğretmenin itibarına dokunuyormuş gibi algı operasyonları çekildi." dedi. Özer, "Bizimle öğretmeniz arasına kimse giremez. Bizden daha fazla kimse öğretmeni sevemez” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı, Öğrenci/Öğretmen Destek Sistemi (ÖDS) tanıtım toplantısını bugün Ankara’da Milli Eğitim Şûra salonunda yaptı. Toplantıya Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, AKP Konya Milletvekili, TBMM Milli Eğitim Komisyonu Sözcüsü Orhan Erdem’in yanı sıra eğitimciler ve öğrenciler katıldı.
Tanıtım toplantısında konuşan AKP’li Erdem, “Gerçekten öğretmenlerimizin bazı sendikaların iyi niyetle kötü niyetle olayı niyetlerini okumuyorum ama bu çok güzel hizmeti kafa karışıklığına neden olacak şekilde bir hale getirdiler. Bir kere Öğretmenlik Meslek Kanunu bir kariyer basamaklarını oluşturuyor. Türkiye’de hiçbir kariyer basamakları sınavsız değil, bunu da en iyi bu camia bilir” dedi.
“Eğitimin önündeki bütün antidemokratik engeller kaldırıldı. Bazı gençlerimiz öğrencilerimiz hatırlamazlar bu ülkede eğitimin önünde başörtüsü yasağı vardı. Öğrencilerimiz gençlerimiz, kadınlarımız yükseköğretim kapılarında inanılmaz dramlar yaşadılar. İkna odalarında başlarını açmak için büyük gayret sarf edildi. Düşünebiliyor musunuz bir ülkede kendi vatandaşının eğitimle buluşmasıyla ilgili manalar çıkartıyor. Ondan sonra diyorlar ki, ‘Bu ülkede kız çocuklarının okullaşmasıyla ilgili travması var.’ Sen hem okul yapmayacaksın hem başörtüsü yasağı uygulayacaksın hem de diyeceksin ki, ‘Muhafazakâr kesim kız çocuklarını okula göndermiyor.’ Böyle bir küstahlık olabilir mi?
Bugünlerde bazı basın yayın organlarında kız çocukları ve okullaşma ile ilgili spekülasyonlar görüyoruz. ‘1. 2 milyon öğrenci okulla buluşamadı. 800 bine yakın kız çocuklarının eğitimsel sorunları var. Milli Eğitim Bakanlığı kız çocuklarının eğitimine engel olmaktan çıksın’ diye garip ve senkronize başlamış haberlere maruz kalıyoruz. Bu haberlerinin hiçbirinin veri karşılığı yok.
Öğretmenlik Meslek Kanunu 60 yıllık bir hayal. Buradaki amacımız şuydu, bu kanun sadece bir başlangıçtı. Sonra inanılmaz bir manipülasyon ortaya çıktı. Özellikle uzman ve başöğretmenlikle ilgili sınavlarla ilgili. Artık onların teferruatına girmiyorum. Siyasi boykot çağrıları oldu. Şu oldu, bu oldu. Troller devreye girdi. Sanki Mili Eğitim Bakanlığı, öğretmenin itibarine dokunuyormuş gibi algı operasyonları çekildi, ‘Niye sınava tabi oluyor?’ şeklinde. Ama bir şey unutuldu. Zaman geçer, geriye nerede tavır aldığınız kalır. Hakikatin yanında mı tavır alıyorsunuz yoksa kopartılan toz bulutunun içerisinde başka operasyonlar mı yapamaya çalışıyorsunuz?
Eğitimini tamamlayan öğretmenlerin bugün itibariyle yüzde 98’i sınava başvurdu. Ben tüm manipülatörlere medya trollerine siyasi operasyon çekmek isteyen tüm siyasilere gerekli dersi ve itibar etmedikleri için en içten şükranlarımı sunuyorum. Bizimle öğretmenimiz arasına kimse giremez. Bizden daha fazla kimse öğretmeni sevemez. Boykot çağrısı yapmıştınız. Yüzde 98’i itibar etmedi. E nasıl izah edeceksiniz kendi meşruiyetinizi o zaman diye insana sorarlar. 19 Kasım da bu sınav yapılsın öğretmenlerimiz diyecekler ki, ‘Bu nedir yani niye bu fırtınalar kopartıldı?’ aslında bakanlığın yapmak istediği şey sadece bizim özlük haklarımızı iyileştirmek.”