Milli Eğitim Bakanı Selçuk: Otizm üzerine farkındalık geliştirmeyi hedefliyoruz

Milli Eğitim Bakanı Selçuk: Otizm üzerine farkındalık geliştirmeyi hedefliyoruz

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımıyla, Selçuklu Kongre Merkezi'nde 'Beslenmenin Otizm Üzerine Etkileri Projesi Tanıtım Toplantısı düzenlendi.

Toplantıda konuşan Bakan Selçuk, beslenmenin otizm üzerine etkileri konusunda kamuoyunda ve eğitim camiasında farkındalık geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi.

Selçuk şöyle konuştu:

"Özel eğitim ihtiyacı olan çocuklarımızı bireysel farklılıklarına göre geliştirmek ve onları her alanda destekleyerek tüm çocuklarımızın bütünleştiği bir eğitim sistemi inşa etmek öncelikli gayemizdir. Bu doğrultuda, kendine her alanda yetebilen, bağımsız, üretken ve mutlu bireyler olabilmeleri yolunda otizmi olan çocuklarımızın yaşamlarını daha kolay hale getirebilmek ve onlara daha nitelikli bir eğitim sunabilmek çok önemsediğimiz bir husus. Bu sebeple Sayın Hanımefendinin himayelerinde Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ortak girişimleriyle 'Beslenmenin Otizm Spektrum Bozukluğu Üzerine Etkileri’ konusunda bir çalışmada bulunuyoruz. Bu hususta dünyada da çok önemli bir dönemden geçiyoruz. Otizm spektrum bozukluğunun tanılanması, tedavisi ve bu konuda yapılan akademik çalışmaların yönü hususu son derece tartışmalı bir şekilde devam ediyor. Dünyadaki bütün birikimi paylaşmak, katkı sağlamak ve bu birikimi ülkemize taşımak anlamındaki çabalarımızın da hızlandığı bir dönemdeyiz."

“Pilot çalışmalara başladık”

Beslenmenin otizme etkisi üzerine Ankara, Konya, İstanbul ve İzmir’de pilot çalışmalara başladıklarını dile getiren Selçuk, "Söz konusu projeyi Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı (SOBE), İzmir Anadolu Otizm Vakfı ve Tohum Otizm Vakfı iş birliğinde yürütüyoruz. Bu projeyle otizmi olan çocuklarımızın yaşadıkları en belirgin sorunlardan biri olan beslenme problemleri hakkında, toplumun tüm kesimlerinde farkındalık geliştirmeyi, öğretmenler, aileler, hekimler ve diyetisyenlere yol göstererek, otizmli bireylere eğitim sunulan merkezlerde eğitim alan çocuklarımızın öğrenme kapasitelerinin artırılmasına yönelik bir program geliştirmeyi de hedefliyoruz. Beslenme bunun çok önemli bir yönü ama evde, okulda, sokakta, sosyal medya ortamında çocuğun hayat sahnesinin her boyutuyla ilgilenmemiz gerekiyor" diye konuştu.

“Bilimsel uygulamaları değerlendiriyoruz”

Otizm spektrum bozukluğu tanısının alımını takiben yaşanan sağlık problemlerinden biri olan beslenme bozuklukları konusunda bilimsel literatür ve uygulamaları değerlendirdiklerini de belirten Selçuk, "Millî Eğitim Bakanlığı olarak otizmi olan çocuklarımızın ailelerine ve bu çocuklarımızın eğitiminde görev alan öğretmenlerimize yönelik otizm ve beslenme konulu iki ayrı rehber hazırladık. Söz konusu rehberler, otizmi olan çocuklarımızın beslenme süreçlerinde aile ve öğretmenlerimize yol gösterici öneriler sunması açısından oldukça önemli bir rol üstleniyor. Türkiye genelinde yer alan 242 rehberlik ve araştırma merkezimize, hazırladığımız rehberlerin dağıtımını yaptık ve bu merkezlerimiz aracılığıyla otizm ve beslenme konusunda aile ve öğretmenlerimizi bilgilendirerek bu konudaki duyarlılığın gelişmesine katkı sağlamaya çaba gösteriyoruz" şeklinde konuştu.

Öğretmen eğitimleri kapsamında da otizmi olan bireylerin tanılama ve eğitim süreçlerinde karşılaşılan problemlerin çözümüne yönelik etkinliklerin ve otizmi olan bireylerde beslenme konusuna dair yol gösterici önerilerin yer aldığı 'Özel Eğitim Öğretmenleri Otizm Spektrum Bozukluğu Mesleki Gelişim Programı'nı hazırladıklarını da belirten Bakan Selçuk, şöyle devam etti:

"Özel eğitim öğretmenlerimize eğitici eğitimleri vermeye devam ediyoruz. Ayrıca 'Özel Eğitim Alanında Destek Eğitim Verecek Uzman Öğretici Yetiştirme Kursu' eğitim programına, otizmi olan bireylerde beslenme modülünü ekleyerek özel öğretim kurumlarında görev yapan 300 öğretmenin de yüz yüze eğitimlerini tamamlanmış bulunuyor. Ayrıca, otizmi olan bireylerin beslenmeleri konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla öncelikli olarak tüm özel eğitim, rehberlik, okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinin katılımına yönelik 'uzaktan eğitim mesleki gelişim sertifika programı’ hazırlanması konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Yani bundan sonraki hedefimiz, ülkemizde bulunan bu branşlardaki tüm öğretmenlerimize bu farkındalık eğitimlerini vermek. Yani sadece özel eğitim öğretmenlerimizin bu konuyla ilgili bir farkındalık geliştirmesi ve bazı içeriklere muhatap olması elbette yetmez. Tüm öğretmenlerimizin otizm konusundaki farkındalığını yükseltmek için büyük bir çalışmanın içerisinde bulunuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Özel eğitim alanında son dönemde çok sayıda çalışmaya imza attıklarını ifade eden Selçuk şöyle konuştu:

"Uzun zamandır beklenen 'Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği’ni yayınladık. Destek eğitim alan öğrencilerimizin hayatını kolaylaştıran birçok değişikliğin yanında evden çıkamayacak durumda olan bedensel engelli öğrencilere evde fizyoterapi imkanı getirdik. Rehberlik araştırma merkezlerimizi güçlendirdik. Özel eğitim ve rehberlik konularında, ailelere ücretsiz hizmet veren merkezlerin güçlenmesi, dezavantajlı öğrencilere sunulan hizmetlerin iyileştirilmesi için başlatılan RAMKEG Projesi de tamamlandı. Özel eğitim meslek okullarımızın sayısını artırıyoruz. Verimli çalışmalar yapılıyor ve çocuklarımız oralarda inanılmaz mutlu oluyorlar. Görme veya hafif düzeyde zihinsel yetersizliği bulunan öğrencilere mesleki eğitimin sunulduğu özel eğitim meslek okullarını 81 ilde yaygınlaştırıyor, etkinliğini ve verimliliğini artırıyoruz. Özel eğitim öğrencilerimiz için destek eğitim odaları yeniden tasarladık. Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerimiz için destek eğitim odalarını, çocuklarımızın ihtiyacına göre eğitim materyalleri ve öğrenme alanlarıyla donattık."

“Elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz”

Engelli bireylerin ve ailelerinin yaşamını kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini vurgulayan Selçuk, "Farklılıklarımız, eğitim dünyamızın zenginliğidir. Eğitim, birlikte, yan yana, iç içe ve kapsayıcı olunca anlam kazanıyor. Bütün çocuklarımızla daima bir arada olduğumuz eğitim yolculuğunda, hiçbir çocuğumuz yalnız değildir. Bugünkü tablo yalnız olmadıklarını net bir şekilde ifade ediyor. Eğer bu çalışmaları bir bürokratik vazife gibi yaparsak, emin olun bu meselenin insani boyutunu ihmal etmiş oluruz. Bu bizim bürokratik bir vazifemiz değil, bu bizim günlük iş ve işlemlerimizden biri değil. Bu bizim hayata, insana, insanlığa, çocuklarımıza olan bir borcumuz. Bu meseleye böyle bakıyoruz. Bu anlamda da Milli Eğitim Bakanlığı ve UNİCEF işbirliği, Avrupa Birliği ve benzer kuruluşların finansal desteği ile engeli olan çocuklarımız için, 'kapsayıcı erken çocukluk eğitimi projesi’nin de uygulama süreci başlıyor. İnşallah verilen tüm emekler karşılığını bulur ve otizmi olan çocuklarımızın hayatlarına dokunmayı başarabiliriz" diye konuştu.