Milli Eğitim Teşkilat Kanunu Yasası’nda değişiklik öngören 76 maddelik yasa tasarısı bugün TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülecek. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ getirdiği hükümlerle çağdaş ve laik eğitime darbe olarak nitelendiriliyor. Tasarıyla, Milli Eğitim Bakanlığı'nda beş olan müsteşar yardımcısı sayısı yediye çıkarılıyor. Rehberlik ve Denetim Başkanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, Hukuk Müşavirliği ise Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü şeklinde teşkilatlandırılıyor. Milli Eğitim Müfettişleri ‘eğitim uzmanı’ olarak istihdam edilecek. Eğitim uzmanı kadrosuna çekilecek Maarif müfettişlerinin bir kısmı bir yıl içerisinde Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda görevlendirilecek. FATİH Projesi kapsamında yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi olmayacak. Tasarıda, üniversite öğretim üyelerinin okullara müdür olarak atanmasının önünü de açıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İmam Hatip lisesi öğrencilerine hitap ettiği bir törende, öğretim üyelerine seslenerek "Gelin bu okullarımızda müdür olun" demişti.
Milli Eğitim Komisyonu’nun CHP’li üyesi Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, tasarının yasalaşması durumunda, halen görev yapan maarif müfettişlerinin tümünün 2015-2016 Eğitim Öğretim yılı sonu itibariyle “Eğitim Uzmanı” olarak tasfiye edileceğini söyledi. Karabıyık, “öğretmen’ kökenli müfettiş döneminin kapanacağını, işletme, iktisat mezunu adaylar arasından müfettiş seçilebileceğini söyledi.
Tasarıyla, ‘Maarif Müfettişlerinin unvanı ‘Bakanlık Maarif Müfettişi’ olarak değiştiriliyor. Tüm maarif müfettişleri Ankara Merkez Teşkilatta toplanıyor. CHP’li Karabıyık, bunun ‘İl Maarif Müfettişliği Başkanlıklarının lağvedilmesi’ anlamına geldiğine dikkat çekti. Eğitim uzmanlarından 500 kişinin mülakat ile Bakanlık Maarif Müfettişi olarak atanacağını da belirten Karabıyık, “Tabii liyakata ne kadar bakılacak, görüşü ve sendikası daha fazla mı ön planda olacak, puanlama kriteri nedir ve mülakat komisyonu kimlerden oluşacak bunlar açık değil. İşte size siyasetin arka bahçesi eğitim kurumları mantığı. Bir de milli eğitim tarihimizden Köy Enstitülerini ve buradan yetişmiş gerçekten başarılı ilköğretim müfettişlerini hatırlayalım.” dedi.
Merkeze toplanan bakanlık Maarif müfettişlerinin, bakanın belirleyeceği il merkezlerinde kurulacak olan çalışma merkezlerinde görevlendirilebileceklerini söyleyen CHP’li Karabıyık, “Bakanlık Maarif Müfettişliğine Hukuk, Siyasal Bilgiler, İşletme ve İktisat mezunları alınacak; öğretmenler artık müfettiş olamayacak. Burada hemen belirtmek isterim ki sayılan üniversite bölümlerindeki mezunlar tabi ki iyi bir eğitime sahiptirler. O mezunlara alanlarında istihdam yaratacak politikalar üretmek doğru olandır.” diye kaydetti.
Aynı tasarının okul müdürlüklerine öğretim elemanlarının görevlendirilebileceğini de ifade ettiği gerçeğini dile getiren Karabıyık, “Öğretim elemanları üniversitelerde bilim üretmek için istihdam edilirken kadro bulunamadığı için okul müdürü olarak atanacaklarsa bu çok yanlış olur. Okul müdürlüklerinin üniversitelerde kadro bulunmadığında kullanılacak bir istihdam alternatifi olarak görülmemesi gerekir” dedi.
Aynı kanun tasarısı ile Fatih Projesinde ihale süreci olmadan, 15 yıla kadar Ulaştırma “Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına yüklenme hakkı verildiğini de söyleyen CHP’li vekil, Yani Fatih projesi Kamu İhale Kanunu'ndan muaf olacak. Fatih Projesi kapsamında yapılacak her türlü mal ve hizmet alımının ihale kanunun kapsamından çıkarılacak olması kesinlikle şaibe, sakıncalar ve tartışmalar yaratacaktır. İhale Kanunu olmaksızın yapılacak mal ve hizmet alımı harcamaları dolayısıyla Sayıştay denetimine de açık olmayacaktır. Bunu kabul etmek imkansızdır, çok yanlıştır. Bu konuda yapılacak her türlü harcamanın ihale kanununa uygun, Sayıştay denetimine açık yapılması gerekir” açıklamasında bulundu.
Yurt dışına gönderilecek öğrencilere yazılı ve sözlü sınav uygulanırken şimdi sadece sözlü sınav uygulanacak olmasının da bu tasarıda üzerinde durulması gereken bir başka konu olduğunu sözlerine ekleyen Karabıyık, “Acaba neden böyle bir seçimi sözlü sınava dönüştürerek karar verme süreci başlatılıyor? İstenen kişilerin gönderilmesi için olabilir tartışmasını kamuoyunda gündeme getirdiğini değerlendirmelerden de görmek mümkün. Kamuoyu konuya yurtdışı eğitimde torpilin önü açıldı diye bakıyor” dedi.