Milli Gazete: AKP milletvekilleri 'Yiyen onlar, aklayan biziz' diye isyan ediyor
Adları 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarına karışan bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar Soruşturma Komisyonu’ndaki Yüce Divan oylamasında aklanırken, Milli Gazete AKP’li vekillerin “Yiyen onlar, aklayan biziz” diye isyan ettiğini yazdı.
Milli Gazete’nin Ahmet Yavuz imzalı haberinde, adı yolsuzluk ve rüşvet iddialarına karışan dört eski bakanın 2015 genel seçimlerinde milletvekili aday gösterilmeyeceği öne sürüldü.
Milli Gazete’nin bugünkü (8 Ocak 2015) nüshasında yayımlanan, 'Yiyen onlar, aklayan biz' başlıklı haber şöyle:
'Yiyen onlar, aklayan biz'
Komisyon’da, “aklanan 4 eski Bakan” kararına muhalefet ateş püskürürken, en çok da AKP’li vekiller tepki gösteriyor. Tepkilerin büyüğü ise Kur’an-ı Kerim’in Bakara Sûresi ayetleriyle hâşâ dalga geçmeye yeltenen Egemen Bağış’a yöneliyor. İktidar milletvekilleri “yiyen onlar, aklayan biz” diye isyan ediyorlar.
Haşim Kılıç’ın başında bulunduğu Anayasa Mahkemesi’ne güvenmeyen AKP, 4 eski Bakan’la ilgili bir plan hazırladı. 12 yıldan beri ayyuka çıkan “rüşvet, adam kayırma, torpil, yolsuzluk” trendiyle gün geçtikçe muhalif kazandığını ve inişe geçeceğini gören Başbakan Ahmet Davutoğlu ve parti yönetimi önümüzdeki günlerde, Şeffaflık ve Yolsuzlukla Mücadele Paketi açıklayacak. 12 yıldır yolsuzluğa batan AKP, bundan sonraki dönemlerde haksız mal ve kazanımlarını takibe alacağını duyurarak, üzerindeki kirli elbiseden kurtulmak istiyor. Bunun için Etik Kurul kurulacak. Toplumdaki tepkiyi dindirmek için ise 2015 Haziran seçimlerinde, 4 Bakan aday yapılmayacak.
Bir tarafta 4 Bakan’ı Yüce Divan’dan kaçıran bir parti, diğer yanda Yolsuzlukla Mücadele Paketi. Ankara’da tam bir perhiz ve lahana turşusu yorumları yapılıyor.
Meclis Soruşturma Komisyonu, AKP’li 9 vekilin çoğunluk oylarıyla 4 eski bakanı “akladı.” Ancak tartışmalar bitmedi. Aksine, daha da alevlendi. Muhalefet ateş püskürüyor. Öyle ki, sabahleyin Meclis’e adım atan biz gazetecileri, “4 Kardan Adam” karşıladı. Önlerinde ise ayakkabı kutuları. MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural’ın Meclis’e diktiği 4 kardan heykel, rüşvet ve yolsuzlukla suçlanan AKP’nin 4 bakanını temsil ediyor. İşin ilginci de bir iktidar vekili, kardan adamlara bir şey yapamadı. Akşama kadar kaldı. Ancak sonsuza kadar duracak değil. Vural’ın da vurguladığı, 4 bakanıyla birlikte “kar gibi eriyecekler”. CHP’ye göre ise Bakanlar ve oğullarına ait sildikleri tapelerle, tepe taklak gidecekler. Peki sadece muhalefet mi, 4 bakanın yargılatılmamasına tepkili? AKP vekilleri kararı içine sindirdi mi? Aslında, en çok iktidar vekillere tepki gösteriyor komisyon kararına.
Akp’li Vekillerden, “Onlar Yiyor, Biz Niye Savunalım” Tepkisi
AKP’li vekiller, seçim bölgelerinde başta Bağış olmak üzere, dört bakanla ilgili seçmenlerden gelen sorulara yanıt vermekte zorlandıklarını dile getiriyorlar. Hatta, “İdris Naim Şahin, partimizden istifa etmeseydi, şimdi Zafer Çağlayan gibi savunacaktık.” çeliksisini ifade etmekten çekinmiyorlar. Ancak, açıkça tepkilerini koymaya da cesaret edemiyorlar. Üç dönemlikler de, blok olarak ilkesel bir tavır koyacaklar mı, oylama günü belli olacak.
Başbakanlık kadrosundan da, Saray’ın etkisiyle Komisyonun Yüce Divan aklamasına çok sert tepki koyduğu, Meclis kulislerinde konuşulanlar arasında. Servet ve gelirleriyle ilgili beyanlarına devletin MASAK uzman bilirkişisini bile inandıramayan 4 Bakanın partili vekilleri de ikna edememesi ise, AKP Meclis Grubunu endişeye sevk ediyor. Genel Kurul’daki oylamada bir fire beklenmiyor. Ama üç dönemliklerden bazıları ve 4 bakana tepki duyan milletvekillerinin oylamaya katılmayarak ya da boş oy kullanarak bu tepkisini dile getirebilecekleri belirtiliyor.
“Tir tir titreyen üç bakan” iddiası!
Öte yandan, geçtiğimiz 22 Aralık günü 4 eski bakan, AKP Grup Başkan Vekilleri Mahir Ünal, Mustafa Elitaş ve Meclis Soruşturma Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir toplantı yapmıştı. Başbakan Davutoğlu’nun “Siz kendiniz Yüce Divan’a gitmeyi isteyin” dediği 4 bakandan, Erdoğan Bayraktar’ın Başbakan Davutoğlu’na şöyle dediği Meclis kulislerine yansıyanlar arasında: “Ben, 1978’de pankart asarak bu davaya başladım. Siz kürsüden geldiniz. Benim Yüce Divan endişem yok. Gider anlatır, kendimi savunurum. Aklanacağıma da inanıyorum. Ama bu mesele biz değil, daha yukarısı ile ilgili. Beni niye çağırdınız anlamış değilim.” On dakika kaldığı toplantıdan böylece ayrılan Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, yakınlarına “Diğer üç bakanın, tir tir titrediğini” ifade ettiği de belirtiliyor. Süreç boyunca, en rahat bakanın Bayraktar olduğu ise malum.
Akp’de perhiz ve lahana turşusu!
17 Aralık’ta ortaya çıkan iddialar, “Paralel Kumpas veya darbe” gerekçesiyle savuşturulsa da Parti’yi çok yıprattığını düşünen yönetim, benzer bir durumun bir daha yaşanmasını partinin kaldıramayacağını düşünüyor. Kamuoyuna açıklanacak Şeffaflık ve Yolsuzlukla Mücadele Paketiyle bazı yeni adımlar gündemde. Buna göre para hareketlerinin kontrol altına alınması düşünülüyor. İmar artışlarından elde edilen rantlar, gelirinden fazla para harcama gibi suiistimallerin önüne geçilmesi hedefleniyor. Paketin yakında Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kamuoyuna açıklanacağı belirtiliyor.