Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP'yi kuran çekirdek kadronun içinde yetiştiği Milli Görüş çizgisinin yayın organı Milli Gazete, kurucusunun Necmettin Erbakan'ın olduğu Saadet Partisi'nin organize ettiği ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de katıldığı Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Ekonomik Örgütü'nün etkinliğini "20 yıl sonra, aynı yerde, aynı heyecanla!" başlığıyla duyurdu.
Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Ekonomik Örgütü'nün 20'nci kuruluş yıl dönümü Saadet Partisi'nin organize ettiği iftar programında (14 Haziran 2017) konuşan Gül, "Komşularla meselerimizi konuşarak halletmeyip silahlı çatışmalara girmişiz. Bir zamanlar diyalog ortamı vardı. Körfez Savaşı ve Irak'ın 2003'teki işgalinden sonra Irak'a komşu ülkeler olarak toplantılar gerçekleştirmiştik. Bu toplantılarda İran'la Suudi Arabistan aynı masadaydı. Bugünkü durum ise çok üzücü. Şu an bu ülkeler kriz halinde" dedi.
Londra'daki üniversite yıllarında Abdullah Gül'le aynı evi paylaşan Fehmi Koru, dünkü yazısında toplantıya dair izlenimlerini aktarmıştı. "Saadet Partisi kendisini sisteme ve iktidara alternatif olarak sunuyor" diyen Koru, 20 yıl önceki toplantıya şu sözlerle değindi: "20 yıl önceki toplantıyı Prof. Necmettin Erbakan’ın başında bulunduğu Refahyol Hükümeti adına bakan olarak kotaran Abdullah Gül ile D-8 hayalini elle tutulur bir gerçeklik olarak görmeye devam eden Saadet Partisi’nin genel başkanı Temel Karamollaoğlu fotoğrafın tam ortassında yer alıyorlar."
Milli Gazete'den Furkan Erten'in haberi şöyle:
Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından 1997 yılında İstanbul’da temelleri atılan D-8’in kuruluşunun 20’nci yıldönümü, “kurulduğu yerde” yâd edildi. D-8’in kuruluş yıldönümünde konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Eğer D-8 ülkelerinin sahip olduğu bu güç, tam anlamıyla harekete geçirilebilmiş olsaydı, inanın dünya bugünkü gibi olmazdı” diyerek D-8’in önemini vurguladı.
D-8’in gücünü anlatan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Eğer Necmettin Erbakan’ın 20 yıl önce bu salonda D-8’leri kurarken sergilediği heyecanın, inancın, azmin yüzde biri ondan sonraki süreçte ortaya konulabilseydi, bugün İslam dünyası bu durumda olmazdı. Medeniyetin, huzurun, güvenin hâkim olması gereken topraklar tam tersine kargaşa ve terörün adresi haline gelmezdi. 60 milyon insan mülteci durumuna düşmezdi. Parklarda, salıncaklarda oynaması gereken çocuklar ülkelerinden kaçarken şişme botların üzerinde can vermezdi” diye konuştu.
54. Hükümetin Başbakanı, Milli Görüş’ün merhum lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın “Yeni bir dünyanın ilk adımıdır” diyerek tarif ettiği D-8’in kuruluş yıldönümü Çırağan Sarayı’nda yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Necmettin Erbakan tarafından Çırağan Sarayı’nda 15 Haziran 1997’de kurulan, Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Ekonomik İşbirliği Örgütü, 20. yılını geride bırakırken yine kurulduğu yerde bir kez daha bir araya geldi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğindeki D-8 iftar programı büyük ilgi gördü. 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve D-8 Genel Sekreteri Seyid Ali Muhammed Musavi’nin de katıldığı iftara 54. Erbakan Hükümetinin Refah Partili bakanları ve D-8 ülkelerinin büyükelçileriyle diplomatları da iştirak etti. “Hedef, umut ve heyecan” mesajlarının verildiği iftarda D-8’in kurucu hükümeti 54. Erbakan Hükümeti’nin bakanları Prof. Dr. Sabri Tekir, Lütfü Esengün, Ahmet Cemil Tunç ve Musa Demirci de yer alırken dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller de tebrik telgrafı gönderdi. İran Ankara Büyükelçisi Muhammed İbrahim TaherianFard, Pakistan Ankara Büyükelçisi Süheyl Mahmud, Pakistan İstanbul KonsolosuYusufJunaid, Malezya Matrade Direktör Yardımcısı EaizalkhanJaafar, Bangladeş İstanbul Konsolos Yardımcısı Muhababur Rahman, D-8 Direktörü Nasir Aminu’nun iştirak ettiği iftara Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcıları Hasan Bitmez ve Abdullah Sevim ile Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Birol Aydın da hazır bulundu. Millî Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, gazeteci-yazar Fehmi Koru, Hürriyet yazarı Akif Beki, Karar yazarları İbrahim Kahveci, Elif Çakır ile çok sayıda basın mensubunun da bulunduğu iftara Prof. Dr. Oya Akgönenç, AGD İstanbul İl Başkanı Ali Uğur Bulut, Yeni Bir Dünya Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı Selman Esmerer, ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, Hukukçular Derneği Başkanı Cavit Tatlı da katıldı.
İslam Birliği’nin temel taşını oluşturan tarihin yıldönümünde konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “D-8’ler bundan tam 20 yıl önce, bugün burada kurulmuştu. 15 Haziran 1997 tarihinde 8 İslam ülkesinin devlet ve hükümet başkanları İstanbul’da bir araya gelmiş ve bütün dünyaya, D-8’lerin kuruluşunu ilan etmişlerdi. Bugün bu önemli olayın, bu tarihi imzanın 20. yıldönümü için buradayız. Ben şahsım ve partim adına, teşriflerinizden dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Elbette D-8’leri konuştuğumuz bir yerde Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı anmadan geçemeyiz. D-8, merhum Erbakan’ın üstün inanç ve çabasının bir sonucudur. Hele hele D-8’lerin hangi şartlarda, hangi zorluklara rağmen hayata geçirildiği hatırlandığında bu çabanın önemi daha iyi anlaşılacaktır. Bu kadar kısa sürede ve bu kadar zorlu şartlarda, böylesine bir dış politika hamlesini gerçekleştirebilmek, ancak müthiş bir inanç ve sarsılmaz bir irade ile açıklanabilir. Ben bir kez daha kendisini rahmet, minnet ve şükranla anıyorum” dedi.
Konuşmasının devamında D-8’in gücüne değinen Karamollaoğlu, “Eğer D-8 ülkelerinin sahip olduğu bu güç tam anlamıyla harekete geçirilebilmiş olsaydı, inanın dünya bugünkü gibi olmazdı. Eğer Necmettin Erbakan’ın, 20 yıl önce bu salonda D-8’leri kurarken sergilediği heyecanın, inancın, azmin yüzde biri ondan sonraki süreçte ortaya konulabilseydi, bugün İslam dünyası bu durumda olmazdı. Medeniyetin, huzurun, güvenin hâkim olması gereken topraklar tam tersine kargaşa ve terörün adresi haline gelmezdi. 60 milyon insan mülteci durumuna düşmezdi. Yüz binlerce masum yaşlı ve kadın evinden, yurdundan, vatanından uzakta, tanımadığı, bilmediği sokaklarda hayata tutunmaya çalışmazdı. Parklarda, salıncaklarda oynaması gereken çocuklar ülkelerinden kaçarken şişme botların üzerinde can vermezdi” ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu, “Konuşmamın başında ifade ettiğim gibi 54. Hükümet Başbakanı Necmettin Erbakan’ın öncülüğünde onun büyük gayretleriyle kurulmuştur. Bu yüzden bu oluşuma en fazla sahip çıkması, en fazla ilgi göstermesi gereken ülke Türkiye’dir. Peki bu ilgi var mı? Mesela neden Türkiye, sıra kendisinde olmasına rağmen D-8’in dönem başkanlığını almaktan imtina ediyor? Neden hâlâ D-8 zirvesi bir türlü gerçekleştirilemiyor? Üye ülke aidatları neden ödenmiyor? ‘İslam Birliği’ni kurmak bir hayalden ibarettir’ sözüne karşılık, İslam ülkeleri elçileri iftarında da söyledim: ‘Eğer bir hayaliniz yoksa geleceğiniz de yoktur.’ Mazlumların birleşmesini hayal olarak görenler egemenlerin esaretinden kurtulamazlar. İşte D-8’ler bu inancın, bu hayalin sonucudur. İslam birliğine giden yolun ilk nüvesi, ilk adımıdır. Hep söylediğimiz gibi: inanıyorsanız üstünsünüzdür. Çünkü zafer ona inananlarındır” diye konuştu.
"D-8’lerin önemini anlamak için sahip olduğu potansiyele bakmakta fayda var” diyen Karamollaoğlu, “Daha iyi anlaşılsın diye birkaç rakam vermek istiyorum. D-8 üyesi ülkeler dünyanın kanıtlanmış petrol rezervlerinin % 15.4’üne, kanıtlanmış doğalgaz rezervlerinin ise % 22.5’una sahiptir. Dünyadaki yıllık petrol üretiminin takriben % 12’sini, doğalgaz üretiminin ise % 11’ini yine D-8 ülkeleri yapmaktadır. Ayrıca bor, krom, gibi stratejik maden rezervlerinin büyük çoğunluğu bu ülkelerin bünyesinde barınmaktadır. Ama hepsinden önemlisi insan... D-8 ülkeleri 1 milyara yaklaşan nüfusu ve 7.5 milyon kilometrekareyi aşan coğrafyası ile müthiş bir güç, müthiş bir potansiyel” ifadelerini kullandı.
“D-8’in 20. yılı münasebetiyle düzenlediğiniz iftarda sizlerle olmaktan memnuniyet duyuyorum” diyen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise, “D-8’in kurucusu, sahibi, mimarı 54. Hükümet Başbakanı Necmettin Erbakan Hocamızı bu vesile ile rahmetle, şükranla anıyorum. Mekânı cennet olsun. Bundan 20 yıl evvel 54. Hükümet’te beraber görev yaptığımız bakan arkadaşlarımız da buradalar. Erbakan Hocamızın böyle bir inisiyatif alması, İslam ülkeleri arasında bir kuruluşu gerçekleştirmesinin amacı şuradaki hedeflerin ulvi değerlerin İslam dünyası için, bütün insanlık için gerçekleştirmektir. Barış, eşitlik, diyalog, insan hakları, adalet… Bunlar aslında hepsi birbirinden değerli düşünceler. Bunlar Batı dünyasında birçok farklı şekillerde ifade ediliyor. Tüm bunlar gerçekleşsin diye, İslam ülkeleri arasında daha çok dayanışma, işbirliği olsun diye böyle bir kuruluş hedeflendiğinde bunun gerçekleşmesi çalışmalarında kabinenin üyesi olarak görev almıştım. 20 sene önce Endonezya’dan İran’a birçok ülkede toplantılar yaparak gerek etnik gerek siyasi çalışmalar yaparak neticede Çırağan Sarayı’nda, bu sarayda sekiz ülkenin devlet başkanları, hükümet başkanlarının da iştiraki ile burada kuruluşu gerçekleştirmiş, ilk çalışmaları başlatmıştık. Biraz önce balkonda çekilen fotoğraf gibi 20 sene önce de o zamanın devlet, hükümet başkanları ile de fotoğraflar çekilmişti. Şimdi onlar hatıra alarak tarihteki yerini aldı” şeklinde konuştu.
“Bugün en az dört İslam ülkesinde iç savaşı var” Gül, “Bu ülkelerden bazılarının bel kemiği tamamen kırılmış ve bütün kaynaklar tüketilmiş durumda. Bu ülkeler, bölge içerisinde Müslümanların Müslümanlarla savaşı sebebiyle bu hale geldi. Problemler, çatışmayla değil diyalogla çözülmüş olsaydı bu maliyetlerin hiçbiri ödenmezdi ve bu noktaya gelinmezdi. Bu durum hem üzüntü hem de utanç kaynağı. Komşularla meselelerimizi konuşarak halletmeyip silahlı çatışmalara girmişiz. Bir zamanlar diyalog ortamı vardı. Körfez Savaşı ve Irak’ın 2003’teki işgalinden sonra Irak’a komşu ülkeler olarak toplantılar gerçekleştirmiştik. Bu toplantılarda İran’la Suudi Arabistan aynı masadaydı. Bugünkü durum ise çok üzücü. Şu an bu ülkeler kriz halinde” derken, sözlerini “Avrupa’nın 500 sene önce yaşadığı mezhep çatışmalarını bugün İslam dünyasının yaşıyor olması bizim için zül. Bu yüzden daha çok diyalogla çözüme ve barışa erişilmeli. Bu bağlamda da D-8 ülkeleri çabalarını artırmalı” şeklinder sürdürdü.
“Hayalimizi daima canlı tutmak zorundayız. Bugün yaşadığımız iç savaşlar yetmiyormuş gibi Körfez ülkelerinde büyük bir gerginlik var. Ramazan ayında birbirlerine ambargo uygulayacak kadar işin ciddileşmesinin sebebi ayrılıktandır. D-8’in canlandırılmasına ihtiyaç var. İnşallah İslam ülkeleri hükümetleri, bu anlayışla arzu ettiğimiz noktalara gelir”
Gül, “Ne yazık ki bu güzel, ulvi değerler, amaçlar için kurulan organizasyon pek arzu ettiğimiz seviyeye gelmedi ama biraz önce Temel Bey’in dediği gibi hayallerimizi, ideallerimizi diri tuttuk. Zaman zaman cumhurbaşkanı olarak ben birkaç zirve toplantısına katıldığımı ve başkanlık yaptığımı hatırlıyorum. D-8’i hareket geçirmek için çok uğraştık. Aktivite yapmak için, yol almak için belki çok uğraştık ama hayalimizi daima canlı tutmak zorundayız. Çünkü bu değerleri problem etmediğimiz sürece problemler artacaktır. Bugün yaşadığımız iç savaşlar yetmiyormuş gibi Körfez ülkelerinde büyük bir gerginlik var. Ramazan ayında birbirlerine ambargo uygulayacak kadar işin ciddileşmesinin sebebi ayrılıktandır. D-8’in canlandırılmasına ihtiyaç var. İnşallah bizim hükümetimiz, hem diğer ülkelerin hükümetler bu anlayışla arzu ettiğimiz noktalara gelir” diye konuştu.
“Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın, sadece Türkiye’nin büyük bir lideri değil, aynı zamanda uluslararası çapta saygınlık ve tanınırlık kazanmış bir devlet adamıdır. İnançlı bir Türk, kararlı bir kamu görevlisi, büyük bir teorisyen ve gözlemci olan merhum Erbakan, büyük ve ilham verici bir liderdi. Bugün merhum Erbakan’ı daha da çok özlüyoruz”
D-8 Genel Sekreteri Dr. Seyid Ali Muhammed Musavi ise, “Bu kutlu Ramazan ayında D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 20. yıldönümünün anısına düzenlenen iftar yemeğine katılmak benim için büyük bir onur. Yirmi yıl önce, 15 Haziran 1997’de, Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Malezya, Nijerya, Pakistan ve Türkiye devlet başkanları bir araya geldiler ve D-8’i kurmak için İstanbul Deklarasyonu’nu imzaladılar. Erbakan’ın, sadece Türkiye’nin büyük bir lideri değil, aynı zamanda İslam dünyasında ve ötesinde uluslararası çapta saygınlık ve tanınırlık kazanmış bir devlet adamıydı. “İnançlı bir Türk, kararlı bir devlet adamı, büyük bir teorisyen ve gözlemci olan merhum Erbakan Türkiye’nin hem ekonomik hem de siyasi olarak mükemmelleşmesini sağlayan ve diğer gelişmekte olan ülkeler için bir işaret feneri haline getiren atılıma şahit olan büyük ve ilham verici bir liderdi.
Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Süheyl Mahmud yaptığı konuşmada işbirliği vurgusu yaparak, “Enerji, güvenlik, ulaşım gibi konularda işbirliğini arttırmalıyız. Özellikle diyaloga ihtiyaç duyduğumuz, itilafın hüküm sürdüğü bu dünyada refahı ve barışı desteklemek için daha fazla iş birliği içinde çalışmalıyız. İş birliği ve kalkınmayı desteklememiz, ancak bu şekilde Necmettin Erbakan’ın vizyonunu ve hayalini gerçekleştirebileceğimize inanıyorum. Böylelikle bu birlikteliği ne kadar erken yaparsak o kadar iyi olacağını düşünüyorum. Necmettin Erbakan’ın vizyonu her zaman önem teşkil etti, etmeye devam edecektir. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.
İran İslam Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Muhammed İbrahim TaherianFard, konuşmasında Erbakan Hoca’dan bahsederek, “Sayın Merhum Erbakan’ı yakından tanıyorum ve kendisiyle çalıştığım için gurur duyuyorum. Sayın Erbakan’ın gerçekten yüce fikirleri, düşünceleri vardı. Düşüncelerinin amacı her zaman İslam dünyasının sorunlarını çözmek içindi. Bu yüzden de İslam dünyasının sorunlarını yüce fikirleri ile çözmüş oldu. D-8’de İslam dünyası için çok önemliydi. Buradan bütün partilere, bütün kurumlardan, herkese sesleniyorum, Erbakan’ın oluşumuyla devam etmelerini ve çalışmalarını istiyorum. Erbakan yolumuzu aydınlatıyor.” diye konuştu.