Milli Gazete: Tarikatler, cemaatler, hocalar; LGBTİ rezilliği için daha ne kadar susacaksınız!

Milli Gazete: Tarikatler, cemaatler, hocalar; LGBTİ rezilliği için daha ne kadar susacaksınız!

AKP’li Nursuna Memecan ile CHP’li Binnaz Toprak’ın da katıldığı, Avrupa Parlamentosu tarafından düzenlenen, ‘Temel Haklar, Ayrımcılık Yasağı ve LGBTİ Dahil Olmak Üzere Hassas Grupların Korunması’ başlıklı seminerle ilgili daha önce yaptığı ve nefret söylemine varan ifadeler içeren haberler nedeniyle yapılan eleştirilere yanıt  veren Milli Gazete, İslami kesime "Muhafazakar medyanın kanalları gazeteleri, yazarları, konuşanları.. Akşam sabah ekranlarda fon müzikleriyle asrı saadeti anlatan hocalar! Döngeloğulları, Hatipoğulları, Nursaçanları… Karataşları.. Hayrettin Karamanları.. Daha ne kadar sabredeceksiniz, daha ne kadar suskun kalacaksınız.. Tek kelime de mi etmeyeceksiniz bu ‘LGBTI’ rezilliği için” çağrısında bulundu.

Avrupa Parlamentosu’nun temel haklar ve LGBTİ’lerin ayrımcılıktan korunmasına ilişkin Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlediği “Temel Haklar, Ayrımcılık Yasağı ve LGBTİ (lezbiyen, gay, biseksüel, trans, interseks) Dahil Olmak Üzere Hassas Grupların Korunması” başlıklı seminere katılacağı açıklanan TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi AKP’li Mehmet Metiner ile Ziver Özdemir ve Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi MHP’li Ruhsar Demirel toplantıya katılmadı. Toplantıda AKP’li vekil Nursuna Memecan ile CHP’li Binnaz Toprak yer aldı.

Milletvekillerine yapılan daveti “Ahlaksız davet” başlığıyla haberleştirerek semineri hedef haline getiren Milli Gazete, haberde yer alan nefret söylemi içeren ifadeler nedeniyle yapılan eleştirilere, bugünkü (25 Kasım 2014) nüshasında yayımlanan haberle yanıt verdi.

Milli Gazete’nin bugünkü nüshasında yayımlanan, “Ahlâka davet” başlıklı haber şöyle:

 

‘Ahlâka davet’

 

Bizden şikayet arz edilmiş yüce makamları Avrupa’ya Milli Gazete, sapkınlık ve sapıklık demiş, Ahlaksız davet demiş

Dertleri büyükmüş; herkes hoşgörüyle bakıyormuş ama şu Milli Gazete yok mu şu Milli Gazete: Yazıyormuş, çiziyormuş, manşetine taşıyormuş yapılanları, yapılmak istenenleri. Binnaz hanımefendi buyurmuş… “aşırı dinci gazete” demiş.. Biz LGBTI meselesini ele alınca “nefret suçu” işliyoruz; “dincilik” yapıyoruz, üstelik bir de “aşırı” gidiyoruz. Kendileri bizden nefret etmiş olmuyor “aşırı dinci” diyerek, ama biz bir esası ortaya koyunca hanımefendiye ve zihniyetine rahatsızlık vermiş oluyoruz. Ama bilinsin ki, verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dilemiyoruz, dilemeyeceğiz!

Yıllarca bu milletin değerlerine ve inancına saldırırken hiç nefret etmediniz zaten.  Zaten “Yobaz” derken, zaten “gerici” derken, zaten “aşırı dinci” derken, zaten “örümcek kafa” derken hep hoşgörünüzden dolayı söylediniz bütün bunları. Müslümanın yaşamaya bile hakkı yok sizin gözünüzde öyle değil mi!

Zaten sakala, namaza, çarşafa, başörtüsüne,  ezana, camiye, minareye, takkeye, cübbeye ve sarığa dil uzatmaya yeltenirken aşırı hoşgörü, aşırı muhabbet serdettiniz biliyoruz. Hep lütfettiniz (!). İzinden gittiğiniz Avrupa’daki dostlarınız da minarelere izin vermezken, sünneti yasaklarken, ezana müsaade etmezken, kurban kestirmezken sevgilerinden yapıyorlar bütün bunları. Bosna Hersek’te, Çeçenistan’da Irak’ta Afganistan’da, Mali’de, Libya’da, Kudüs’te, Gazze’de, Mescid-i Aksa’da, Bangaldeş’te, Orta Afrika’da yapılan ve yapılmış olan zulümler, katliamlar da zaten hep insan hakları için, sevgi ve hoşgörü için yapıldı.. yapılıyor… Nefretle değil severek, hoşgörüyle, diyalogla öldürülüyor zaten Müslümanlar.

Onlar nefret etmiyor, biz nefret ediyoruz öyle mi!...

***

Hadi bunlar bildiğimiz gibi.. Ya bizim mahallenin sakinleri..

Muhafazakar medyanın kanalları gazeteleri, yazarları, konuşanları..

Akşam sabah ekranlarda fon müzikleriyle asrı saadeti anlatan hocalar! Döngeloğulları, Hatipoğulları, Nursaçanları… Karataşları.. Hayrettin Karamanları.. Daha ne kadar sabredeceksiniz, daha ne kadar suskun kalacaksınız.. Tek kelime de mi etmeyeceksiniz bu “LGBTI” rezilliği için.

Yıllar boyu maneviyatı yüreklere nakşeden tarikatlar, cemaatler.. Bu vatanın, bu milletin temel direği sizsiniz! Allah (c.c)’a, Kur’an’a, Resulullaha’a karşı açılmış bir savaş var. Aile kurumuna, gençlere, Asımın Nesli’ne açılmış bir savaş var.. LGBTI adı altında “ahlaksızca” açıktan yürütülen bir saldırı var.  Ne batı boş duruyor, ne AB boş duruyor. Ne de onların Türkiye’deki uzantıları…

“Ahlaksız davet”e karşı işte bizim de size ahlaklı davetimiz: Susmayın. Susmayalım. Susmayacağız…

Biz Milli Gazete olarak; AB’yi AB yapan değerlerin, sapkınlık a-normalliklerinin değil; bu necip milleti millet yapan İslami değerlerin peşindeyiz ve savunucusuyuz. Yaptığımız ne muhalefettir ne de nefret. Davetimiz ahlaka! Asımın nesline, yarına!

Meydanlarda, Genel Kurullar’da, ekranlarda, manşetlerde kavgaları dillere destan…

Mesele AB’nin talepleri olunca el ele kol kola.. CHP ile AKP Tiran’da “sapkınlık seminerinde” buluştu…

Avrupa’nın “sapkınlık semineri” Tiran’da gerçekleşti. Milletin Meclisi’nden Türkiye’yi temsilen vekiller istendi. Milli Gazete’nin “Ahlaksız davet” manşetine taşımasıyla birlikte Meclis’te iktidarıyla muhalefetiyle el ele alınan temsil kararı için belirlenen milletvekillerinden üçü Tiran’a gitmeyeceğini açıkladı. Biz sadece CHP’li vekil Tiran uçağına binecek diye beklerken, sessiz sedasız-gizli saklı AKP’yi temsilen  Nursuna Memecan’ın da  aynı uçağa bindirildiği ortaya çıktı.

İsimleri önceden açıklanan ve oylanan iki milletvekilini ikna edemeyen AKP Grubu, anlaşılıyor ki, büyük bir kararlılık ortaya koyarak bir başka milletvekilini göndermeyi başarmış.  AKP’li vekil sadece gitmemiş, gidip de sadece konuşmakla da kalmamış.. AB Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ulrike Lunacek tarafından hem CHP hem de AKP’li hanımlara  bir de görev tevdi edilmiş:. “Türkiye’ye gidin, seminerin sapkınlık semineri olmadığını anlatın”

 

Lut Kavminin Helak Gerekçesi

 

Doç. Dr. Nedim Urhan: “Türkiye’nin manevi ve sosyal yaşantısı dejenere edilmek istenmektedir. Bunun acı tarafı devlet eliyle desteklemesidir. Kadının kadınla, erkeğin erkekle ilişkiye girmesi yaratılış hikmetine aykırıdır. Allah onları erkek ve kadın olarak yaratmıştır. Kur’an’ın ifadelerine göre Lut, Samut kavimleri helak oldular. İslam’ın hiçbir şekilde tasvip etmediği bir hususu bugün maalesef disiplinli olarak programa alıp hareket ediyorlar. Müslüman bir cemaat grubu olarak Allah’ın emrine aykırı olan bu eyleme tepki koymalıyız. Bu hususta Diyanet İşleri Başkanlığı’na görüşümü ileteceğim.”

 

Avrupa’ya Şikayet Edilmişiz, Müşerref Olduk

 

AKP’li Nursuna Memecan’ın Türkiye’yi temsilen konuşma yaptığı seminerde CHP’li Binnaz Toprak da manşetlerimize atıfta bulunarak “aşırı dinci bir gazetenin yayınları” diye Avrupa’ya Milli Gazete’yi şikayet etmiş. Bilinsin diye söylüyoruz; hayıflanmadık, üzülmedik… İslam’ı, milletin değerlerini, aile yapımızı, gençlerimizi ve neslimize sahip çıkmaktan dolayı şikayet ediliyorsak… Bu şikayet bizim için şeref madalyasıdır… Müşerref olduk.

Tiran’a giden Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanvekili, CHP’li Binnaz Toprak  durumu, “Biz buraya 4 kişi gelecektik. Ama gelmeden önce aşırı dinci gazete (Millî Gazete’yi kastederek), bunlar sapıkları koruyorlar, TBMM de AB’nin sapıkları koruma projesine alet oluyor, diye yayın yaptı, üç kişi korkup kaçtı’ dedim. Çok şaşırdılar. ‘Çok şükür Nursuna Memecan Hanım cesaret edip geldi’ dedim, oradaki başkan da kendisini tebrik etti.”  diyerek bir AKP, bir CHP milletvekili olarak LGBTİ’ler için  verdikleri canhıraş mücadeleyi dikkat çekti.

 

Kesinlikle Sapıklıktır, Dinimizde Yasaklanmıştır

 

Geçtiğimiz gün Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen, LGBTİ ile ilgili sapkınlık seminerini Diyanet İşleri’nin ALO Fetva hattına soru olarak yönelttik. “Bu toplantıya katılmak doğru mudur?” sorumuza “Böyle bir toplantıya pozitif anlamda destek verenler vebal altındadır. Bundan uzak durmak gerekir ve bunun kötülüğünü de STK’lar aracılığıyla yaymak lazım” cevabını aldık. Ayrıca eşcinsel sapkınlıklara dair sorumuza da “Kesinlikle sapıklıktır. Dinimizde yasaklanmıştır” cevabı verildi.

 

Allah’ın men ettiği bir Sapkınlık...

 

Din-bir-der genel başkanı Muhittin Yıldırım:

Bu olay Allah’ın kesinlikle men ettiği bir sapıklıktır. Kim buna alet oluyorsa büyük bir günah işliyor demektir. Lut kavmi bu yüzden helak olmuştur. Ege’de bulunan Sodam ve Gomora şehirleri bu yüzden Allah’ın gazabına uğramıştır. Bu sapık çalışmaları yürüten örgütlerin ülkemiz tarafından destek görmesi çok acı vericidir.

 

İnsanlığı Mahvetme Projesi

 

Enver Baytan Hoca: “Sapkın ilişkiler insanın yaradılışına aykırıdır. Kim buna cevaz verirse insanlığa ihanet etmiş olur. Cinsi cinsiyle meşgul edip insan neslini bozmak istiyorlar. Bu insanlığı mahvetmek için bir şey. İlk insan Adem (A.S.)’dir ve erkektir. İlk kadın kim Havva (AS) da O’na eş olmak üzere yaratılmış hanımdır. Bu ikisinden 40 bin insan türedi. Kız ve erkek çocuklar meydana geldi. Cenab-ı Hakk bu kanunu böyle devam ettirdi. Bu dünya insanoğluna muhtaçtır. Diğer mahlûklar insanlardan fayda görecektir. Ama terbiye almayan insanlar o mahlûklara da zarar verirler.”