Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP'yi kuran çekirdek kadronun içinde yetiştiği Milli Görüş çizgisinin yayın organı Milli Gazete, Avrupa Parlemantosu'nun dünkü kararını değerlendiren bir manşetle çıktı. Gazete, "AB, 50 yıldır kapısında beklettiği Türkiye ile bu kez de “ilişkileri donduralım” kararı aldı" diye yazdı. Hükümetin açıklamalarını eleştiren gazete, "Türkiye bu “onur kırıcı” hareket karşısında dahi “AB’ye bağlılık” mesajı verdi" tepkisini gösterdi.
Milli Gazete'de yer alan haber şöyle:
Terör örgütlerinin hamisi... Ülkemizin temeline dinamit koyan ifsadın en büyük kanalı Avrupa Birliği, 40 yıldır kapısında beklettiği Türkiye’ye karşı dün de onur kırıcı bir girişimde bulundu. Ne ilginçtir ki; AP’nin “Türkiye ile ilişkileri donduralım” kararı AB Bakanı Ömer Çelik tarafından, “Bu rapor birtakım ülkelerin tek taraflı siyasi yaklaşımlarını bir koalisyon mantığıyla metne doldurmuş, işbirliğinden uzak bir sabotaj raporu, ilişkileri sabote etmeye dönük bir rapor”dur değerlendirmesiyle karşılandı.
Başbakan Binali Yıldırım, kararı, “Türkiye, AB üyeliği vizyonundan hiçbir şey kaybetmedi” sözleriyle karşılarken, AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda kabul edilen Türkiye kararıyla ilgili olarak şöyle konuştu: Bu rapor birtakım ülkelerin tek taraflı siyasi yaklaşımlarını bir koalisyon mantığıyla metne doldurmuş, iş birliğinden uzak bir sabotaj raporu, ilişkileri sabote etmeye dönük bir rapor. Bu nedenle Avrupa Parlamentosu raporunu son 2 senede olduğu gibi bu yıl da yok hükmünde ve geçersiz kabul ediyoruz. Rapor bizim tarafımıza ulaştığında hiçbir şekilde değerlendirme söz konusu olmaksızın aynen iade edilecektir.
Avrupa Parlamentosu’nda önceki gün görüşülen Türkiye Raporu dün oylandı. Avrupa Parlamentosu, müzakerelerin askıya alınmasını öneren raporu kabul etti. Oylamaya 638 parlamenter katıldı. Oylamaya katılanlardan 477 parlamenter Türkiye ile müzakerelerin dondurulması yönünde oy kullanırken, 64 parlamenter müzakerelerin devam etmesi yönünde tercih kullandı. AP Türkiye Raportörü Kati Piri tarafından hazırlanan raporda Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınması çağrısı yapılıyor.
Avrupa Parlamentosu’nun raporunda, “16 Nisan anayasa değişikliği paketinin mevcut haliyle yürürlüğe girmesi halinde” Türkiye ile üyelik müzakerelerinin “derhal ve resmen askıya alınması” için AB üyesi ülkeler ve Avrupa Komisyonu’na çağrıda bulunuluyor. Avrupa Parlamentosu’nda önceki gün görüşülen Türkiye Raporu dün oylandı. Avrupa Parlamentosu müzakerelerin askıya alınmasını öneren raporu kabul etti. Oylamaya 638 parlamenter katıldı. Oylamaya katılanlardan 477 parlamenter Türkiye ile müzakerelerin dondurulması yönünde oy kullanırken, 64 parlamenter müzakerelerin devam etmesi yönünde tercih kullandı. AP Türkiye raportörü Kati Piri tarafından hazırlanan raporda Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınması çağrısı yapılıyor. Raporda, “16 Nisan anayasa değişikliği paketinin mevcut haliyle yürürlüğe girmesi halinde” Türkiye ile üyelik müzakerelerinin “derhal ve resmen askıya alınması” için AB üyesi ülkeler ve Avrupa Komisyonuna çağrıda bulunuluyor.
Raporda yer alan yeni ifadeler ise şunlar:
AP raporunda ilk defa AB devletlerine PKK sembollerini yasaklama çağrısında bulunuluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa Birliği üyesi ülke liderlerine yönelik ‘Nazi’ benzetmesi rapora girdi. Bu Avrupalı parlamenterler tarafından kınanıyor. Üçüncü yenilik ise Ankara’ya Avrupa’daki Türk diasporasını kontrol etmekten vazgeçme çağrısı yapıldı. AVRUPA Parlamentosu’nun yıllık olağan Türkiye raporu dün Strasbourg’daki Genel Kurul’da oylanacak. AB Bakanı Ömer Çelik, konuya ilişkin, “Türkiye ile AB arasında katılım müzakereleri olmasın, onun yerine ‘terör, göç ya da diğer alanlarda güçlü bir iş birliği’ şeklindeki tekliflerin hepsini elimizin tersiyle itiyoruz. Bunlar sağlıklı teklifler değiller. Katılım müzakerelerini keselim gibi çağrılar gelmesi, son derece yanlıştır. Türkiye- AB arasında kriz çıkarmaya dönük bu yaklaşımların kimseye bir faydası yok” dedi. Oylama öncesi AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu üyesi JohannesHahn Ankara’da temaslarda bulunuyor. AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ile AB’li yetkili JohannnesHahn basın toplantısı yaptı. Oylamaya ilişkin Çelik, “Türkiye ile AB arasındaki ilişkisinin omurgası katılım müzakereleridir. Katılımı müzakereleri dışında herhangi bir teklif Türkiye -AB arasındaki bütün anlaşmalara şimdiye kadar yürütülen ilişkinin doğasına aykırıdır. Bu çağrıyı yapanların Avrupa’da hangi kesimler olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Bu çağrının kaynağı, yıllar önce ilk olarak Avrupa projesine de karşı olan bu aşırı sağ, uç kesimler tarafından dillendirildi. Bunlar Avrupa değerlerini de karşı kesimler. Şöyle bir şey söz konusu değil. Türkiye ile AB arasında katılım müzakereleri olmasın, onun yerine ‘terör, göç ya da diğer alanlarda güçlü bir iş birliği’ şeklindeki tekliflerin hepsini elimizin tersiyle itiyoruz. Bu tekliflere kapı açanlar esasında birilerinin Avrupa projesini baltalamasına da kapı açıyorlar. Bunlar sağlıklı teklifler değiller” ifadelerini kullandı.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda kabul edilen Türkiye kararıyla ilgili, “Bu rapor birtakım ülkelerin tek taraflı siyasi yaklaşımlarını bir koalisyon mantığıyla metne doldurmuş, iş birliğinden uzak bir sabotaj raporu, ilişkileri sabote etmeye dönük bir rapor. Bu nedenle Avrupa Parlamentosu raporunu son 2 senede olduğu gibi bu yıl da yok hükmünde ve geçersiz kabul ediyoruz. Rapor bizim tarafımıza ulaştığında hiçbir şekilde değerlendirme söz konusu olmaksızın aynen iade edilecektir.” dedi.
Çelik, “En önemli, gündem maddesininin demokratik dayanışma olması gerekir. Ama 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana bunu da güçlü bir şekilde gördüğümüzü söyleyemem. Avrupa kurumları içerisinde Avrupa Parlamentosu darbe girişimine uğramış Türkiye ile dayanışma konusunda sınıfta kalmış bir kurumdur. Katılım müzakerelerini keselim gibi çağrılar gelmesi, son derece yanlıştır. Tarihe kötü bir karar olarak geçecektir. AP’den beklenen demokrasisi saldırıya uğramış bir ülke ile güçlü bir dayanışma içinde olmaktır” diye konuştu.
“Kimseye faydası yok”
Çelik, “Türkiye- AB arasında kriz çıkarmaya dönük bu yaklaşımların kimseye bir faydası yok. AB’nin müzakere eden bazı ülkeler ile bir stratejisi var. Kendisi ile müzakere etmeyen bir takım büyük devlet ile Rusya, Çin gibi bunlarla da stratejileri var. Fakat tam üyelik müzakeresi yürüten Türkiye gibi büyük bir stratejik güç ile ilişkiler konusunda verimli politikalar üretildiğini düşünmüyoruz” dedi.
Vize muafiyetine ilişkin bir soruya Çelik, “Vize konusundaki çalışmamızı tamamlamış sayılırız. Belli bir kısa zaman içinde onu sunarız” dedi.
AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu üyesi JohannesHahn, “Güçlü bir angajman kararı alındı. Türkiye ile AB arasındaki işbirliği karşılıklı faydamıza olmaktadır. Ekonomiden terörle mücadeleye kadar pek çok alanda olumlu etkileri olacak. Türkiye AB için kilit önem taşıyan stratejik bir ortaktır. Türkiye için AB de önemli tabii. İkili ilişkilerimiz aynı zamanda genel bölge açısından da ilişkilerimizin önemi aşikar. Mülteci meselesinde siyasi anlaşmazlıkların çözümü Suriye’de gerçekleştirildiği takdirde iki taraf da böyle bir sürece siyasi çözüme katkı sunma kararlılığını, isteğini gösterdiği takdirde sadece çatışmanın sonlanması değil aynı zamanda Suriye halkının tekrar ülkelerine geri dönmesi ve ülkenin inşa edilmesinin sağlanması ile ilgili yeni çalışma alanlarında da yoğun işbirliği sergileyebiliriz. Bazı resmi yetkililerin öldürülmesi kesinlikle kabul edilemez. Ancak çatışma olmayan barışçıl ortamlarda ilerleme kaydedilir, sorunlar çözülür başka bir şeyin tasavvur edilmesi mümkün değildir. Dostluk karşılıklı anlayış temeli oluşturur. Ankara’da önde gelen siyasilerle çok iyi dostane ilişkiler, ilişkilerimizin temelini oluşturacaktır” ifadelerini kullandı.
Milli Gazete ve tüm gazetelerin ilk sayfalarına ulaşmak için tıklayın