Sportif faaliyetler kadar siyasi partilerin genel kurullarının yapıldığı adres haline dönüşen Ankara Kapalı Spor Salonu’nda Saadet Partisi’nin (SP) Olağan Genel Kurulu vardı.
Parti yönetimi, 7. Olağan Genel Kurulu’nun gerçekleştirilmesi için bu sene 50. yılı kutlanan ve partinin resmi ideolojisi olan Milli Görüş’ün başlangıç tarihi 3 Kasım’ı seçmiş.
Türk siyasetinin renkli simalarından ve İslamcı siyasetin lideri merhum Necmettin Erbakan’ın 3 Kasım 1969’da Konya’da başlattığı Milli Görüş akımı, Ankara Kapalı Spor Salonu’nda bir kez daha varlığını ortaya koydu.
Genel Kurul için İstanbul’dan Iğdır’a, Muğla’dan Sinop’a ve elbette Milli Görüş’ün kalesi Konya’ya kadar yurdun farklı yörelerinden Ankara’ya gelen Saadet Partililer, sabahın erken saatlerinden itibaren salonu tamamen doldurdu.
Kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı oturduğu tribünlere asılan “sosyal içerikli” pankartlar dikkat çekti. Parti yönetiminin, “Gelecek Saadet ile Gelecek” sloganıyla düzenlediği genel kurulda “Yaşanabilir Türkiye”, “Güçlü tarım zengin çiftçi”, “Nitelikli eğitim, erdemli nesil”, “Kuvveti değil, hakkı üstün tutan”, “Şahsiyetli dış politika”, “Dürüst siyaset”, “Üreten ekonomi” ve “Adil paylaşım” sloganlarının yer aldığı pankartlar, Saadet Partisi’nin kamuoyuna verdiği sosyal içerikli mesajlardı.
***
Genel Kurul salonunun düzeni, aynı yerde benzer organizasyonlar yapan AKP ve CHP’den farklı değildi.
Salona “Bilge Başkan” olarak takdim edilen Genel Başkan Temel Karamollaoğlu da siyasetteki mevkidaşları gibi salona girer girmez başlayan konfeti yağmuru altında kendisi için özel hazırlanan podyumdan katılımcıları selamladı.
Karamollaoğlu, konuşmasında sadece Milli Görüş çizgisinden mesajlar vermek yerine Kürtleri, Alevileri, çevrecileri, liberalleri, sol kesimi ve milliyetçileri merkezine alan mesajlar vermeyi tercih etti.
Bu mesajlarında Karamollaoğlu, “Kürdü, Türkü, Çerkezi, Arnavutu bizimdir” derken, Kazdağları’nı, Madımak’ı, Roboski’yi, Başbağlar’ı, Eren Bülbül’ü, Yasin Börü’yü, Berkin Elvan’ı anarak geniş siyasi yelpazeye mesajlar gönderdi.
Aslına bakılırsa, gözü kapalı olarak genel kurula getirilen bir kişi, dinledikleriyle kendisinin sol çizgide yer alan bir siyasi partinin kongresine geldiğini düşünebilirdi.
Zira, Karamollaoğlu’nun mesajları son derece devrimci çizgide, açık ve adrese teslimdi.
Milli Görüş’ün başladığı 3 Kasım’ın aynı zamanda Türkiye tarihinde başka bir dönüm noktası olduğuna işaret eden Karamollaoğlu, 3 Kasım 2002’de AKP’nin seçimleri kazanarak yeni bir dönem başlattığını vurguladı.
SP Genel Başkanı konuşmasında, “Bu salonda aldatmayanlar var, aldatılamayanlar var” diyerek, 17-25 Aralık süreci sonrasında “Aldatıldım” şeklinde açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı isim vermeden eleştirdi. Karamollaoğlu’nun bu sözleri salondaki izleyiciler tarafından alkışlandı.
Kürsüde bir saate yakın kalan SP Genel Başkanı, konuşmasında aynı siyasi tabandan geldiği AKP’ye yüklendi. AKP’nin politikalarını açık biçimde eleştiren Karamollaoğlu, seçmenin 2002’de AKP’ye “müreffeh, özgür, güçlü, öncü ve adaletin kâmil olduğu manada hâkim olduğu Türkiye için oy verdiğini” söyledi.
Konuşmasında AKP’yi eleştiren Karamollaoğlu, “Bugün savrulan Türkiye var, ekonomik darboğazda olan, tarım ve hayvancılığı bitmiş, tüm birikimleri Varlık Fonu altında ipotek edilmiş, üç milyon hektardan fazla tarım arazisi inşaata kurban edilen, tarihinde ilk kez Borçlar Genel Müdürlüğü’nü kuran bir Türkiye var” diye konuştu.
Karamollaoğlu, konuşmasında özellikle mevcut adalet sistemi ile farklı muhalif seslerin karşılaştığı durumları birkaç kez dikkat çekti. Karamollaoğlu, “Adalet olgusu iflas etti. İltimas, adam kayırma, torpilin sıradanlaştığı, yolsuzluk ve israfın had safhaya çıktığı Türkiye var” şeklindeki değerlendirmeleri izleyicilerden alkış buldu.
AKP’yi sert biçimde eleştirdiği sözleri arasında SP Genel Başkanı, “AKP miyadını doldurdu. Ne yazık ki Türkiye’ye vereceği hiçbir şey yok. AKP’nin yorgunluğu, Türkiye’nin yorgunluğu oldu. Adı AKP olmasına karşın ne adalet kaldı, ne kalkınma” dedi.
Konuşmasında, “Milli görüş gömleği ilikleriyle değil, ilkeleriyle ünlüdür” diyen Karamollaoğlu, milletin kaynaklarının bir avuç yandaşa akıtılmasına karşı çıktıklarını ifade etti.
Partisinin politikaları hakkında da mesajlar veren Karamollaoğlu, özellikle özgür düşüncenin seslendirilmesinin sağlanacağı, hak ve adalet sistemin düzeltileceği, ülkedeki hiç kimseye ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılmayacağı, ihalelerin yandaşlara verilmeyeceği, kanyakların israf edilmeyeceği mesajlarını verdi.
Karamollaoğlu’nun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştirirken yaptığı “Sultanlarda olmayan yetkiyle bu ülkenin yönetilmesine müsaade etmeyeceğiz” sözleri büyük alkış aldı.
***
Genel kurulda dikkat çeken başka bir konu ise salona asılan bayraklar ve saygı duruşunun yapılmamasıydı.
Salona, Türk ve Saadet Partisi bayraklarının yanı sıra Milli Görüş’ün kurucusu Erbakan ve Genel Başkan Karamollaoğlu’nun resimleri asılmıştı.
Ayrıca, “Saygı duruşu” Genel Kurul gündemine alınmamıştı.
SP liderinin konuşmasında bir kez olsun Atatürk ismini ağzına almaması da dikkat çeken diğer bir konu oldu.