Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik olası kara operasyonu ile ilgili olarak, "Operasyon planımızla ilgili Cumhurbaşkanımız da biz de kendimizi bağlayıcı bir ifade kullanmıyoruz. Hak ve menfaatlerimizi korumak ve kollamak, güvenliğimizi ve savunmamızı sağlamak için ne gerekirse yaparız" dedi.
Akar, Suriye ile 11 yıl sonra gerçekleşen ilk siyasi görüşmenin detayları hakkında konuştu. Akar, “Bizim toplantıda dile getirdiğimiz en önemli hususlardan biri terörle mücadele oldu. Başta Suriye ve Irak olmak üzere tüm komşularımızın toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına saygılı olduğumuzu, tek amacımızın terörle mücadele olduğunu, başka bir amacımızın bulunmadığını vurguladık” dedi. Akar, "Sonunda gelinen noktada görüşelim, konuşalım, devam edelim, yol ve yöntemler bulalım konusunda mutabık kalındı. Yeni bir görüşmenin tarihi ya da yeri konuşulmadı. Ancak akılla, mantıkla makul olan ne ise yapılır" ifadesini kullandı.
Akar, “Türkiye'nin olası kara operasyonu planında bir değişiklik var mı” sorusuna, “Operasyon planımızla ilgili Cumhurbaşkanımız da biz de kendimizi bağlayıcı bir ifade kullanmıyoruz. Hak ve menfaatlerimizi korumak ve kollamak, güvenliğimizi ve savunmamızı sağlamak için ne gerekirse yaptık, yaparız, biz bunu diyoruz” yanıtını verdi. Akar, birlikte bir hareket edilme ihtimalinin sorulması üzerinde de, "Bu görüşmeler sonunda savunma ve güvenlik ile ilgili sorunlarımızı giderebilirsek, ihtiyaçlarımızı karşılayabilirsek gayet tabii" diye konuştu.
Akar, görüşme için geç kalındığı iddialarına da, “Bunlar ‘Hadi' deyince bir anda olacak şeyler değil. Bir sürü faktör, aktör var. Bunların makul mantıklı bir çizgide buluşmasıyla buluşma gerçekleşti” karşılığını verdi.
TIKLAYIN- Bakan Akar ve MİT Başkanı Fidan, Moskova'da: Rusya ve Suriye Bakanları ile bir araya geldiler
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek'in bugünkü yazısında aktardığına göre, Akar'ın gazetecilerin sorularına verdiği cevaplar şöyle:
■ Görüşmeler hep üçlü olarak mı devam edecek? İhtilaflı konularda görüşmede gelişme oldu mu?
Bu toplantıda her şeyin bir anda çözülmesi beklenemez. Taraflar orada görüşlerini söylediler. Açık ve net şekilde bizim toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına saygılı olduğumuzu, işgal gibi niyetimizin olmadığını fakat 2011'den sonraki gelişmeler çerçevesinde sınırdaki yerleşim yerlerinde sıkıntıların olduğunu, insanların sokağa çıkamaz hale geldiğini belirttik.
‘Biz terör koridorunu engelleyerek bir anlamda sizin savunmanıza ve toprak bütünlüğünüze katkı sağladık' dedik. Bunu anladıklarını değerlendiriyorum. Suriyelilerin evlerine dönmeleri konusunda en önemli konu güven. Biz şeffaf, net bir şekilde pozisyonumuzu ortaya koyduk. Sonunda gelinen noktada görüşelim, konuşalım, devam edelim, yol ve yöntemler bulalım konusunda mutabık kalındı. Yeni bir görüşmenin tarihi ya da yeri konuşulmadı. Ancak akılla, mantıkla makul olan ne ise yapılır.
■ Bu görüşmeden sonra Türkiye'nin olası kara operasyonu planında bir değişiklik var mı?
Operasyon planımızla ilgili Cumhurbaşkanımız da biz de kendimizi bağlayıcı bir ifade kullanmıyoruz. Hak ve menfaatlerimizi korumak ve kollamak, güvenliğimizi ve savunmamızı sağlamak için ne gerekirse yaptık, yaparız, biz bunu diyoruz.
■ Bu konuda birlikte bir hareket olur mu?
Bu görüşmeler sonunda savunma ve güvenlik ile ilgili sorunlarımızı giderebilirsek, ihtiyaçlarımızı karşılayabilirsek gayet tabii…
■ Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu'nun bu görüşmeler konusundaki değerlendirmeleri nedir?
Şunu özellikle ifade etmek isterim ki bizim Türkiye'de ve Suriye'de yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin aleyhine bir şey yapmamız hiçbir şekilde söz konusu değildir. Onları zora sokacak bir davranış içinde hiçbir zaman bulunmadık, bulunmayız. Bunu herkes bu şekilde bilmeli ve ona göre davranmalıdır. Biz uhuletle, sühuletle sorunun çözülmesi için çalışıyoruz.
■ Bundan sonra bu süreç güçlenerek sürer mi?
Sürebilir. Çünkü taraflarda bu isteği gördük. Hem Suriye Savunma Bakanı hem de ekibi görüşmekten yana olduklarını izhar ettiler. Olumlu, istekli olduklarını gördük.
Yunanistan'ın Türkiye'nin tüm iyi niyetli, gerçekçi ve samimi yaklaşımlarına rağmen gerginliği tırmandırıcı tahriklere, saldırgan eylem ve söylemler ile hukuk tanımaz tutumuna devam ettiğini belirten Akar şu tespitleri yaptı:
“Yunanistan, planlı NATO tatbikatında görev yapan uçaklarımızı, önceden tüm müttefiklere bildirilmesine rağmen, iki kez taciz etmiştir. Uçaklarımız her zamanki gibi gerekli karşılığı vermiş ve görevlerini başarıyla tamamlamıştır. Bu düşmanca tavır, Yunanistan'ın NATO'nun temel ilkelerini ve değerlerini hiçe sayacak boyutta küstahlaştığını göstermektedir.
NATO'nun da bu şımarıklığa artık dur demesinin zamanı gelmiştir. Beklentimiz, bu Yunan siyasilerin ve askerî şahısların iç politik amaçlarla uzlaşmaz ve kışkırtıcı tavırlarından derhâl vazgeçmeleri, problemlerin diyalog yoluyla çözümüne odaklanmaları ve tarihten özellikle de 9 Eylül 1922'de yaşananlardan ders almalarıdır. Yarınlarının iyi olmasını isteyenler, dünün ve bugünün yanlışlarından dönmelidirler. Samimi temennimiz; Ege ve Akdeniz'in dostluk denizi olması, tüm zenginliklerin adil bir şekilde paylaşılmasıdır.
Yunanistan'da göçmenlere yönelik skandallar, dinleme skandalları, yolsuzluk iddiaları var. Bunları gölgelemek, örtbas etmek için Türkiye karşıtı söylemlerde bulunuyor, ‘Türkler gelecek' diyorlar. Türkiye tehdit değil güçlü, güvenilir, etkin bir müttefik.
Karasuları konusunda herhangi bir genişletmeyi asla kabul etmiyoruz. Yunanistan'a bu konuda ‘Yanlış hesap Ankara'dan döner’ diyoruz.”
17 Nisan'da başlayan Pençe Kilit operasyonunun tamamlandığına ve Zap bölgesinin terörden temizlendiğine de dikkati çeken Akar, şunları söyledi:
“Zap arazisi Irak tarafındaki en zor en sarp arazi. Derin vadiler, dik yamaçlar çok sayıda mağaralar var. Orası bir anlamda PKK'nın konfor alanı haline getirilmiş. Savaş ağaları, terör örgütünün sözde elebaşları yerleşmiş. Bölgenin her tarafını EYP ve mayın ile donatmışlar. Bunların hepsi başlarına yıkıldı. 2 bin civarında mayın, 600'e yakın mağara, sığınak imha edildi. Teröristler için hiçbir yer güvenli değil. Mehmetçiğin nefesi, teröristlerin ensesinde. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar da ‘terör bitti' demiyoruz. Mücadelemiz sonuna kadar sürecek.”
Akar, Suriye'ye olası bir kara harekâtı konusunda ABD ve Rusya'nın Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini gördüğünü söyledi.
S-400 füzeleriyle ilgili eleştirileri yanıtlayan Akar, “Türkiye'ye herhangi bir füze saldırısı oldu da biz mi kullanmadık? Batıya söylüyoruz, S-400'lerin kimseye zararı yok. Tehdit unsuru değil. Türkiye'ye füze atmayı, saldırmak için uçak göndermeyi düşünenler varsa onlar hariç" dedi.
Hulusi Akar, bedelli askerlik istatistiklerini de açıkladı. Buna göre, 2021'de 112 bin 592 kişi bedelli askerlik başvurusu yaptı. 2022'de ise bu rakam 207 bin 330 oldu. Bedelli askerliğin ücreti ise (altı asteğmen maaşı) 80 bin 64 lira oldu. Asteğmen maaşı ve bakaya kalınan süre arttıkça bedelli ücreti de artacak.