BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'a görüşmede konuşulanları anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, pazar günü medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle biraraya gelerek Barış Pınarı Harekatı'yla ilgili bilgi vermesinin ardından, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da, parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin liderleri ile görüştü.
Akar harekatın 6. gününde gelinen noktayı anlatırken, muhalefetin de eleştiri ve önerilerini not aldı.
Görüşmelerden yansıyan bilgiye göre harekatın başarıyla devam ettiğini ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin öngörülen takvimden daha hızlı ilerlediğini aktaran Akar, muhalefetten gelen "Şam yönetimi ile diyalog kurulmalı" önerisi üzerine, doğrudan olmasa da farklı mekanizmalar üzerinden diyalog kurulabileceği mesajı verdi.
Ancak, diğer görüşmelerde olduğu gibi Akar, harekata karşı çıkan HDP'yi görüşme programına dahil etmedi. Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle 21 gün sonra partisinin genel merkezine giden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise nekahat döneminde olduğu için Akar, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'la görüştü.
Hulusi Akar'ın ilk durağı, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener oldu. Görüşmede, Genel Başkan Yardımcıları Aytun Çıray, Ahmet Kamil Erozan, Genel Sekreter Uğur Poyraz da hazır bulundu.
Edinilen bilgiye göre görüşmede İYİ Parti heyeti, geçen hafta süresi 1 yıl uzatılan Suriye ve Irak'a sınırötesi operasyon tezkeresini kastederek, "Biz tezkereyi Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve Milli Savunma Bakanlığı'na emanet ettik. Siyasi görüşlerimiz ve eleştirilerimizle, TSK'ya verdiğimiz desteği ayrı tuttuğumuzu her zaman ifade ettik" görüşünü dile getirdi.
Dış dünyanın harekat öncesinde yeterince bilgilendirilmediği ve iletişim olanaklarının kullanılmadığına işaret eden İYİ Parti heyeti, Türkiye'nin dış dünya nezdinde hiç bu kadar yalnız kalmadığını, Müslüman ülkelerin bile desteğini alamadığına vurgu yaptılar.
Görüşmede Akşener ve heyette yer alanlar, "birlik ve bütünlüğe ihtiyaç duyulan bir süreçte, sorumluluk makamından olanların sert ifadelerden kaçınması" gerektiğini ifade ettt.
Edinilen bilgiye göre Akar, harekatın başarıyla devam ettiğini belirterek, "TSK'nın öngörülen takvimin önünde" ilerlediğini ifade etti. Ancak harekatın ne kadar sürebileceğine ilişkin bir takvim vermedi.
İYİ Partililerin terör örgütlerinin Türkiye'deki uzantılarının üzerine gidilmesi gerektiği uyarısı üzerine de Akar, "Olayın ciddiyetinin farkındayız, o konuda İçişleri Bakanlığımız teyakkuz halinde" yanıtını verdi.
Heyette yer alan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun "üniformalı" fotoğrafını eleştirdi. Akar'a, "Siz asker kökenli olmanıza rağmen üniformalı görüntü vermediniz. Siyasetçinin üniforma ile görüntü vermesi doğru değil" diyen Çıray'ın, bu görüntülerinTürkiye ile ilgili olumsuz algıya yol açtığını ifade etti. İYİ Parti kaynakları, Akar'ın, TSK ile Suriye ordusu arasında bir sıcak temas yaşanmasına ihtimal vermediği izlenimi edindiklerini belirttiler.
Daha sonra CHP Genel Merkezi'ne geçen Akar, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile beraberindeki genel başkan yardımcıları Ünal Çeviköz, Oğuz Kaan Salıcı ve Bülent Kuşoğlu'nu ziyaret ederek, harekatla ilgili bilgilendirme yaptı.
Türkiye'nin 2011'den bu yana bölgedeki konumundan, bugüne geliş sürecini anlatan Akar, harekat öncesinde ABD ile başlayan müzakerelerin çok yavaş yürüdüğünü, bu nedenle de Türkiye'nin artık "kendi göbeğini kendisinin kesmek zorunda kaldığını" ifade etti.
Akar'ın, yakın zamandaki bazı tespitlerine göre ABD'nin YPG'ye silah yardımını sürdürdüğü bilgisini de paylaştığı öğrenildi.
CHP'lilerin YPG ile Şam yönetiminin ortak hareket etme konusunda anlaştığı yönündeki bilgilerin doğru olup olmadığı yönündeki sorusu üzerine Akar, "Ben de Rus mevkidaşımla bu konuyu görüştüm. O nedenle biraz geç kaldım" demesine karşın, net bir bilgi vermedi.
Gerek İYİ Parti, gerekse CHP heyeti Akar'a, sorunun çözümü için Şam yönetimi ile diyalog kurulması önerisinde bulundu. Akar, Şam yönetimi ile doğrudan bir diyalog olmadığını söyledi.
Ancak gerek CHP, gerekse İYİ Parti kaynakları, Akar'ın "farklı mekanizmalar" üzerinden ve dolaylı yönden Şam yönetimi ile diyalog sağlanabileceği mesajı verdiğini ifade etti. Sözkonusu kaynaklar, Akar'ın doğrudan bu mekanizmanın ne olduğunu ifade etmediğini, ancak "istihbarat birimleri ya da farklı devletler, örneğin Rusya üzerinden diyaloğun sağlanmış olabileceği" değerlendirmesi yaptılar.
CHP heyeti harekatla ilgili iktidarın hatalı olarak gördüğü uygulamalarını da eleştirdiler.
Bu kapsamda CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Sakarya'daki tank-palet farbikasının Katarlı bir firmaya satılmasını eleştirirken, bunun stratejik hata olduğunu ifade etti.
CHP'lilerin bir başka eleştirisi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden oldu. Erdoğan'ın, harekat bölgesiyle ilgili "fethe gidiyoruz" açıklaması yaptığını ifade eden CHP'liler, "Bir yandan Türkiye'nin Suriye'ni toprak bütünlüğünden bahsediyorsunuz, huzur, istikrar, terörle mücadele için gidiyoruz diyorsunuz, diğer yandan fetih diyorsunuz. Kullanılan ifadelere dikkat edilmeli" görüşünü dile getirdi. Akar'ın bu eleştirileri not aldığı belirtildi.
Kılıçdaroğlu ve kurmaylarının ayrıca, Türkiye'nin harekat öncesinde iyi diplomasi yürütmediği ve dünyayı yeterince bilgilendirmediğini, haklılığını anlatamadığını ve ülkenin yalnızlaştığına da vurgu yaptığı belirtildi.
Akar'ın muhalefet ziyaretinin ardından, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşığlu da Çarşamba günü TBMM Genel Kurulu'nda bilgi verecek. Bakanın söz alması nedeniyle söz hakkı doğan muhalefet partilerinin sözcüleri de harekatla ilgili görüşlerini açıklayabilecek.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, bakanların bazı istisnalar dışında TBMM Genel Kurulu'nda konuşma olanağı bulunmuyor. Ancak TBMM İçtüzüğü'nün, "gündem dışı konuşma"yı düzenleyen 57. maddesi "cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların olağanüstü, acele hallerde" gündem dışı söz alabileceğini hükme bağlıyor.