Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) pazartesi günü yapacağı referandum öncesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) oylanacak Suriye- Irak tezkeresinin süresinin 1 yıl uzatılmasına ilişkin tezkere görüşmelerinde hükümet adına konuşan Milli Savuma Bakanı Nurettin Canikli, "Bu siyasi oluşumun hayatta kalma şansı yok, Türkiye de buna izin vermeyecek" dedi.
Canikli, YPG'ye verilen silahların 'er ya da geç' Türkiye'ye döneceğini belirterek, "YPG'ye verilen silahlar er ya da geç Türkiye'ye yönelecektir. Bu silahlar Türkiye'ye karşı zaten kullanılıyor. Buna izin vermemek en doğal hakkımız" ifadesini kullandı.
Canikli'nin Meclis Genel Kurulu'ndaki konuşması şöyle:
"Türkiye uzun zamandan beri terör örgütleriyle mücadele etmektedir. Ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada ülkeler güçsüzleştirilmek istenmektedir. PYD/YPG terör örgütü de siyasi oluşum peşindedir. Müttefikimiz yoğun silah, lojistik desteğiyle bu bölgelerden Arap ve Türkmen nüfusu çıkartarak bu emeline, yani Suriye'nin kuzeyinde etnik yapı üzerine kurulu terör örgütü tarafından koordine edilecek bir siyasi oluşumu gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.
Bu yapılanmalara hiçbir şekilde müsaade edilmeyecektir. PKK terör örgütünün bir uzantısı olan YPG bu bölgedeki topraklarda işgalci bir yapılanmanın önünü açmaya çalışmaktadır. YPG'ye verilen silahlar er veya geç Türkiye'ye yöneltilecektir. Türkiye aktif olarak arazide bu işgalleri ortadan kaldıracak adımlar atmadığı sürece bu tehditlerin bertaraf edilmesi mümkün değildir. Bunu görüyor ve gereğini yapıyoruz.
Ülkemizin güneyinde bu şekilde bir siyasi oluşumun uzun vadede hayatta kalma şansı yoktur, kısa vadede de Türkiye buna izin vermeyecektir."
TBMM'nin hükümetimize vermiş olduğu yetkiyle gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Operasyonu'yla Türkiye'nin güneyinde oluşturulmak istenen, terör örgütü kontrolündeki siyasi yapılaşmanın kalbine, çıkarılamayacak bir hançer saplanmıştır. Güvenliğimizi tehdit eden bu riskler halen aktiftir ve bu tezkere ile talep edilen yetkilere ihtiyaç vardır.
Referandum zincirleme reaksiyonlara yol açabilecektir. Kuzey Irak'taki referandum, bölgede önü alınamaz bir yangına neden olacaktır. Bu referandumdan en büyük acıyı dost ve kardeşimiz Kürt halkı çekecektir. Yönetimin aldığı bu sorumsuz karar bölgeyi ateşe atacaktır. Bu bölgede hiçbir yerde demografik, etnik, mezhepsel ve siyasal yapıda en ufak bir değişiklik yapılmaması gerekir.
İsrail hariç bütün dünyanın karşı çıktığı referandumun yapılması akıl tutulmasıdır. Bu referandum bizim için hiçbir zaman kabul edilmeyecektir. Türkiye, uluslararası anlaşmaların verdiği hak ve sorumluluklarının gereğini yapacaktır. Tüm araç ve önlem masadadır. Irak'ın toprak bütünlüğü ve siyasi sınırlarının değişmemesi gerektiği vurgulanmıştır. "