Milliyet gazetesi yazarı Mehmet Tezkan, gündemdeki yeni anayasa çalışmalarına ilişkin "ABD'lilerin endişe duyduğu hali biz anayasal düzene çevirmeye çalışıyoruz" dedi. Tezkan Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki gerginliğe de değinerek "Avrupa ile kavga turizmi bitirir" diye yazdı.
Mehmet Tezkan'ın Milliyet gazetesinde yayımlanan yazısı şöyle:
Başbakan dün MHP lideri Bahçeli ile görüştü.. İki genel başkan ilk kez somuta indi.. Anayasadeğişikliği maddeleri üzerinde görüştü.. Başkanlık sistemini konuştu.. İktidar partisi teklifi değiştirilir mi, üzerinde oynar mı, yoksa medyaya sızan şekliyle mi Meclis’e sunar, şimdilik soru işareti.. Medyaya yansıyan kısmına itiraz gelmediğine göre.. Yok canım nereden çıkarıyorsunuz denmediğine göre.. Sessizlik politikasıyla kabul edildiğine göre.. İktidar partisi 2012 yılında uzlaşma komisyonuna verdikleri teklifte ısrar ediyor.. *** Önce şu notu düşeyim.. Bir grup başkanlık sistemine tümüyle karşı çıkıyor.. Başkanlık modelini Türkiye için sakıncalı buluyor.. Benim görüşüm de bu.. Diğer grup da istikrar adına başkanlık sistemini istiyor.. Hatta Türkiye’nin geleceği başkanlık sisteminde görüşünü savunuyor.. Bu görüşü savunanların hazırladığı metnin bir bölümü medya yansıdı.. İlk bakışta (şimdilik) üç sakıncalı madde gördüm.. *** BİR: Başkanlık sitemiyle milletvekili sisteminin aynı anda yapılması.. Ne var bunda diyeceksiniz? Sakıncası şu.. Milletvekili adayları başkan olacak kişinin düzenlediği kampanyaya sığınarak Meclis’e girecek.. Başkan adayı başarılıysa partisi Meclis çoğunluğunu alacak.. Başkan yani yürütme, yasamayı belirlemiş olacak.. Yasama bugün olduğu gibi yürütmeye ram olacak.. Kuvvetler ayrılığı resmen ortadan kalkacak.. (Şimdi fiilen yok) *** Bakın.. ABD’de Cumhuriyetçi aday Trump başkan oldu.. Senato ve Temsilciler Meclis’inde de çoğunluk Cumhuriyetçilerde.. Bu, Trump’ın gücüne ekstra güç katması demek.. Bu, denetimin azalması, Başkan’ın istediğini rahat rahat yapması demek.. 1928 yılından beri ilk kez böyle bir tablo çıkmış.. Amerikalılar düşünceli.. Ya kötüye işlerse, ya aşırı güç kullanımına neden olursa diye endişeli.. *** Amerikalıların endişe duyduğu bu hali biz, anayasayla düzene çevirmeye çalışıyoruz.. Sürekli kılmaya çalışıyoruz.. *** İKİ: Başkan’a başkanlık kararnamesi çıkarma yetkisi getirilmek isteniyor.. Yasa gibi.. Bugünkü KHK’ların bir benzeri.. Yani Başkan yasamaya ihtiyaç duymayacak.. Yasamayı boşa çıkartabilecek.. (Güncel örnek; Belediyelere kayyum ataması Meclis’ten geçmedi.. Yasama kabul etmedi.. Yürütme KHK ile getirdi..) *** ÜÇ: Başkan kendi yürütme alanını kararnameyle kendisi belirleyecek.. Kendi sınırlarını kendi çizecek.. Sınırlarını istediği kadar genişletebilecek..
Avrupa ile kavga turizmi bitirir Avrupa Birliği ilerleme raporu çıktı.. Son 18 yılın en kötüsü.. Özetle, yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, temel demokratik haklar konusunda geriye gidiş olduğu belirtiliyor.. Rapor için yüzde yüz doğru, tarafsız, haklı diyecek halimiz yok.. Yok ama rapor için yüzde yüz yanlış, taraflı, haksız diyecek halimiz de yok.. 15 Temmuz’dan sonra Türkiye hallaç pamuğu gibi saçıldı.. Ne olup bittiğini daha biz anlamadık.. Darbe gecesine ilişkin onlarca karanlık nokta var.. Onlarca soru işareti var.. *** Her şeyi bir kenara bırakın.. Adalet Bakanı dün açıkladı… 36 bin kişi tutuklanmış.. 4 bin kişi için yakalama emri var; aranıyor.. 1200 kişi gözaltında.. 100 bine yakın insan hakkında işlem yapılmış.. 80-90 bin kişi atılmış, diploması iptal edilmiş mesleksiz bırakılmış.. 62 bin gayrimenkule el koymuş.. 12 milyar liralık taşınmaz hazineye veya vakıflara devredilmiş.. *** Rapor da deniliyor ki; hâkim ve savcıların beşti biri görevinden alındı, mal varlıkları donduruldu.. Doğru değil mi? Adalet Bakanı dün açıkladı.. Tam sayıyı vereyim.. 3 bin 456.. *** Bu insanlar niye tutuklandı? FETÖ’cü oldukları için.. İmamlardan emir aldıkları için.. Daha ortaya çıkmayan kim bilir kaç savcı ve hâkim var.. Böyle bir yargıya bağımsız diyebilir miyiz? Hapishanede 140 gazeteci var.. Akademisyenleri saymıyorum.. Böyle bir ülkede ifade özgürlüğü var denebilir mi? *** AB bunları söylüyor.. Ha, çifte standardı yok mu? Var.. Bu geçiş dönemde bazı şeyleri sineye çekip, kontrollü tepki vermek zorundayız.. İlişkileri koparmamam gerekiyor.. Türkiye için hâlâ en güçlü çıpa; AB.. Çok sert yanıt vermek, rest çekmek, dondurmak fayda sağlamaz.. İç politikada işe yarayabilir ama olmayan turizmi iyice bitirir.. *** Bu yıl ortada Araplardan başka kimse yoktu.. Oteller sinek avladı.. İhracatı da örseler.. Sanayi üretimi geçen yıla göre yüzde üç geriledi.. Ekonomiyi sarsar..
FETÖ’yü Ecevit’e yamama çabası Darbe komisyonu Ankara eski Emniyet Müdürü Saral’ı dinlemiş.. O da ta 17 yıl önceyi anlatmış.. Saral, 1999 yılında Fetullah için bi rapor yazmış.. Anlattığına göre; bir general arkadaşı ona ; ‘O rapor olmasaydı Bülent Ecevit Fethullah Gülen’in cumhurbaşkanlığını dayatacaktı’ demiş.. İnanalım mı? İster inan ister inanma!.. AKP milletvekili aday adayı Saral’ın iddiası bu.. *** Anlamadığım şu.. Komisyon bugünün darbecilerini, bugünün polis müdürlerini, bugünün komutanlarını, bugünün sorumlularını dinleyeceğine.. Geçmiş yıllara yelken açarak FETÖ’yü bir yerlere yamamaya çalışıyor..