Milliyet yazarı Belma Akçura, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda 2 Ekim'de öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı olayını, Rezervuar Köpekleri filmine benzeterek siyasi ve hukuki boyutunun eksikliğine dikkati çekti. Akçura, "Kaşıkçı cinayeti ‘suçüstü’ bir cinayettir. Ama tarihte birçok ülkenin, kendi rejimini tehdit eden cinayetleri çözmek için değil, aksine çözümsüz bırakmak için manipüle bilgiler ürettiği de bilinen bir gerçek" dedi.
Cinayete kurban giden Cemal Kaşıkçı meselesini değerlendiren yazar, "Bir devletin böyle bir cinayetten ne gibi bir menfaati olabilir?" sorusuna vurgu yaparak, "Rezervuar Köpekleri” filmini hatırlar mısınız? Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayı giderek bu filmdeki gibi ‘tek plan çekim’ olayına dönüşüyor olabilir mi? Sadece kriminal değil, siyasi ve hukuki boyutunu da görmeniz gerekir. Hangi rejime sahip olursa olsun; “devlet eliyle işlenen” siyasi cinayetlerde sorulması gereken ilk sorudur: Bir devletin böyle bir cinayetten ne gibi bir menfaati olabilir?" dedi.
"Suudi Kraliyet rejiminin cinayete ilişkin açıklamalarını nasıl okumamız gerekiyor? Bu 'örtülü' ama suçu ifşa eden ifadeler olayı aydınlatmaktan çok, kendi hukuksuzluğunu dünya gözünde meşru hale getirmek olabilir mi?" sorularını yönelten Akçura, "Kaşıkçı cinayeti ‘suçüstü’ bir cinayettir. Ama tarihte birçok ülkenin, kendi rejimini tehdit eden cinayetleri çözmek için değil, aksine çözümsüz bırakmak için manipüle bilgiler ürettiği de bilinen bir gerçek. Kaşıkçı cinayetini siyasi ve hukuki boyutunun dışında sadece adli kriminal boyutuyla araştırmanın sonucu “15 karanlık adam” olmamalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Belma Akçura'nun "Cinayetin kriptosu: Rezervuar Köpekleri!" başlığıyla (27 Ekim 2018) yayımlanan yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz