İstatistiklere göre, Avrupalıların kendi kara sularında avladıkları balıklar, ancak yılın yarısı için yeterli oluyor. Zengin ülkeler, geri kalan balık ihtiyacını ise yoksul ülkelerden ithalat yoluyla karşılıyor. Görünüşte her iki taraf için de “kazan-kazan” durumu olan bu tablo, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) raporuna göre, orta vadede ciddi sorunlara neden olabilir.
Kiel Üniversitesi’ne yaptırılan "Daha iyi bir balıkçılık yönetimi ve âdil dağılım” konulu araştırmanın sonuçlarını kamuoyuyla paylaşan WWF Almanya'dan Karoline Schacht, zengin Avrupalıların hem daha az balık yemesi, hem de yerli balıkları tercih etmesi gerektiğini belirtti. Schacht, aksi takdirde güney yarımküre ülkelerinin, 2050 yılında balığı “temel gıda maddesi” olarak tüketememe tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklarını söyledi.
Hâlihazırda 100 milyon ton civarında olan dünya genelindeki yıllık balık avı miktarının, önümüzdeki 30 yıl içinde 137 milyon tona yükseleceği tahmin edilen raporda, bu miktarın büyük bir bölümünün zengin ülkelerde yaşayanların sofralarını süsleyeceği vurgulanıyor. Arzın talebi karşılayamaması durumunda, sanayi ülkelerinin daha yüksek fiyat ödemeye hazır olacakları, bunun ise az gelişmiş ülkelerde on milyonlarca yoksulun aleyhine olacağı kaydediliyor.
Bu insanların, hayatta kalabilmek için, deniz mahsullerine muhtaç olduğu hatırlatılan raporda, avlanan balıkların zengin ve yoksul ülkeler arasında adaletsiz dağıtılmasının, açlık ve şiddet olaylarını da beraberinde getireceği uyarısı yapılıyor. Rapora göre, özellikle besin kaynaklarının büyük bölümü deniz ürünlerine dayalı olan Senegal, Gine, Gana, Endonezya, Malezya, Bangladeş ve Myanmar gibi ülkeler büyük risk altında.
Her yıl üreme miktarından çok daha fazla balığın avlandığına dikkat çekilen Dünya Doğayı Koruma Vakfı raporunda, sorunun çözümü için şu öneriler yer alıyor: Kontrollü avlanma, çeşitliliğin korunması, avlanma yasağı dönemlerine riayet ve âdil dağılım gibi koşulların yerine getirilmesi durumunda, 2050 yılında, dünya üzerindeki herkesin, kişi başına 12 kilo balık tüketmeye hakkı olabilir!
©Deutsche Welle Türkçe
dpa, MÇ/HT