Mini etekli-çarşaflı klibin hikâyesi

Mini etekli-çarşaflı klibin hikâyesi
İngilizce elektronik müzik yapan bir müzik grubu toplumsal eleştiri yapalım, derse ne olur? Bir de mini eteğin üstüne çarşaf giydirdikleri bir kadını İstanbul sokaklarında dolaştırmaya kalkarlarsa? Portecho’nun “Studio Plastico” şarkısına yaptığı “Üstü Kapalı” adlı klip televizyonlarda sadece beş gün dayanabildi. Epeyce gürültü koparan bu klibin çekilmesiyle apar topar kaldırılması arasında neler olup bitti? Portecho üyeleri Tan Tunçağ ve Deniz Cuylan Hürriyet gazetesine verdikleri röportajda, tartışılan klibin perde arkasını anlattı. Portecho iki genç adamdan; Tan Tunçağ (34) ve Deniz Cuylan’dan (30) oluşuyor. Beş yıldır tanışıyor ve birlikte müzik yapıyorlar. Üç yıl önce çıkardıkları ilk albümleri Undertone’dan beri kendilerini izleyen sadık bir dinleyici kitleleri var. Hatta New York Times’ın ‘hızla yükselen geleceği parlak grup’ şeklindeki övgüsüne bile mazhar olmuşlar. Kısaca hallerinden çok memnunlar. Yani memnundular. Ta ki Berkun Oya, ikinci albümlerindeki Studio Plastico şarkısına bir klip çekene kadar. Hatırlatmakta yarar var; Berkun Oya kışkırtıcı, parlak, iddialı bir yönetmen. Klip çekilirken onu hiç yönlendirmemiş Portecho Grubu. Berkun Oya da bütün yaratıcılığını kullanıyor ve çektiği klibe “Üstü Kapalı” adını veriyor. Yönetmen şarkının “Bu plastik stüdyoda yanlış anlaşıldık/ Hepimiz çok iyi görünüyoruz” şeklinde çevrilebilecek sözlerinden yola çıkmış: Klipte altı mini etekli üstü çarşaflı bir kadın İstanbul sokaklarında dolaşıyor. Sonunda Tan ve Deniz’in şarkı söylediği stüdyoya geliyor ve hep birlikte deli gibi eğleniyorlar. Fakat klip televizyon ve internette yayınlanmaya başlayınca, parti sona erdi. Klip müthiş tepki topladı, ana haber bültenlerine konu oldu. Şarkıdaki “Yanlış anlaşıldık” şeklindeki söz, gerçekleşti. O zamana dek belli bir kesim tarafından dinlenen Tan ve Deniz afalladı. Sadece 5 gün dayanabildiler ve sonunda klibi geri çekmeye karar verdiler. Olacakları öngöremedik “Bu şekilde gündeme gelmeyi hiç istemedik. Klibi izlemeden, hatta sadece başkalarının yorumları üzerine yorum yapanlar yüzünden tepkiler çığ gibi büyüdü. Olaylar kontrolümüzden çıktı. Bu kadar politik ve popüler olmaktan hoşlanmadığımız için de klibi geri çektik. Mesela Tan klipte eliyle bir işaret yapıyor. Ay-yıldıza benzetip Türklüğe hakaret ettiğimizi iddia ettiler. Halbuki bu şarkıyı yaparken amacımız Türkiye’deki hoşgörü kültürüne katkıda bulunmaktı” diyor Deniz. Peki bu sansasyonel klip sayesinde ünlerine ün, paralarına para katmayı akıllarından geçirmemişler mi hiç? “İş yaparken üzerinde uzun uzun düşünüp, hesaplar yapacak insanlar değiliz. Elbette müziğimizin daha çok kişi tarafından dinlenmesini isteriz ama bu yorumları yapanlar bizim yaptığımız şeyden hoşlanacak insanlar değil zaten” diyorlar. Onlara göre iyi bir sanat eseri dönemin ruhunu yansıtmalı: “Sinema eleştirmeni bir arkadaşımız klip için ‘kült ve avangart’ dedi. Hoşumuza gitti.” Fakat kopan bunca tantanaya rağmen politik bir müzik yapmadıkları konusunda ısrarcılar: “Yanlış anlaşılmakla kalmadık, yanlış anlaşılmanın klibini bile çektik.” Reaksiyoner insanlarız Bize hassas bir dönemde bunu yapmayın diyenler oldu, oysa bu tür işler asıl hassas dönemlerde yapılmalı. Reaksiyoner insanlarız. Türkiye’nin bir geçiş döneminde olduğunu düşünüyoruz. Geçiş dönemleri de her zaman çok sancılı olur. Önceden de küfür ederlerdi Daha önceden de küfür ediyorlardı bize. Hakaretlerin en hafifi, “Bu adamlar nerede yaşadıklarını, ne yaptıklarını sanıyorlar!” Ortada küfür olunca kimseyle diyaloğa giremiyorsunuz. Sözlerinizi geri çekiyorsunuz. Biz de klibi geri çektik. Rahatsızız yanılmışız Floransa’da verdiğimiz konserde 3 bin kişiyi dans ettirdik biz. Keşke bununla çıksaydık haberlere. Bütün bunlardan çok rahatsız olduk. Halbuki bu şarkıyı yaparken amacımız Türkiye’deki hoşgörü kültürüne katkıda bulunmaktı. Yanılmışız.