Mısır lirasının dolar karşısında ciddi bir değer kaybına uğraması ve ülkede artan gıda fiyatları halkı zor durumda bırakırken, Kahire hükümetinden alternatif bir çözüm önerisi geldi. Gıda fiyatlarının yükselişine dair yapılan eleştirilere, "Tavuk ayağı sağlığınıza ve bütçenize iyi gelir" şekilde yanıt verildi.
Artan gıda fiyatları ve doların yükselişi nedeniyle son aylarda iktidara tepkilerin yoğunlaştığı Mısır'da hükümet, halka tasarruf için tavuk ayağı yeme tavsiyesinde bulundu. Ucuz bir alternatif protein kaynağı olarak övgüyle bahsedilen tavuk ayağı için, Mısır'daki bir hükümet birimi, "Vücuda ve bütçeye faydalı" ifadelerini kullandı.
Söz konusu tavsiyeye sosyal medyada verilen tepkiler büyürken, milletvekili Kerim el Sedat ise açıklamanın 'mevcut krizin gerçekliğinden kopuk' olduğunu söyledi.
En kalabalık Arap ülkesi olan Mısır, ekonomik kriz nedeniyle Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) 3 milyar dolarlık bir borç fonu istemek zorunda kaldı.
Sputnik'te yer alan habere göre; Kahire'de yaşayan 34 yaşındaki Rehab isimli bir vatandaş, "Eskiden 1 liraya ekmek alıyorduk, şimdi neredeyse 3 liraya çıktı. Kocam ayda 6 bin lira (242 dolar) kazanıyor. Eskiden bu bize bir ay yeterdi ancak şu anda 10 gün ancak geçinebiliyoruz" dedi.
Gıda tüketiminin önemli bir kısmını ithalata dayalı olan Mısır'da yemeklik yağ ve baklagiller gibi temel gıda maddelerinin fiyatları da yükselince, 104 milyon nüfuslu ülkenin hane ekonomisine ciddi bir baskı oluştu. Büyük süpermarketlerde, her bir müşterinin en fazla üç torba pirinç, iki şişe süt ve bir şişe yağ satın alabilecekleri konusunda uyarılar asıldı.
13 kişilik ailesinin geçimini sağlayan Reda isimli 55 yaşındaki bir hastane kapıcısı, donmuş et fiyatının iki kattan daha fazla zamlandığını ve 'artık kırmızı et gibi bir seçeneğe sahip olmadıklarını' söyleyerek, "İki maaşla bile artık alamadığımız birçok şey var" diye konuştu.
Mısır lirası son 10 ayda yüzde 70 oranında değer kaybetti. Son darbe ise çarşamba günü yüzde 8'lik değer kaybıyla birlikte geldi. Aynı gün iki devlet bankasının yüzde 25 faiz oranıyla bir yıllık tasarruf sertifikalarını açıklayınca, ekonomi uzmanları alarm zillerini çaldı.
Kriz nedeniyle Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi ve hükümeti, döviz arayışına girdi. Ulaştırma Bakanı Kamil el Vezir, bu aydan itibaren turistlerin ülkede kullandıkları tren hizmeti için biletlerini dolarla ödeyeceğini açıkladı. Çok sayıda banka ise döviz üzerinden yapılan para çekme işlemlerini sınırlandırarak, kredi kartı ücretlerini üç katına çıkardı.
Hükümet yanlısı bir televizyonda talk show sunan Amr Adib, bankaların döviz işlemlerine getirdiği kısıtlamalara tepki göstererek, en azından yurtdışındaki Mısırlıların ülkelerine dönebilmeleri için havaalanında taksiye binecek kadar para çekilmesine izin verilmesi çağrısında bulundu.
Son 10 yılda dış borcunu üçe katlayarak 157 milyar dolara çıkaran Mısır, 28 milyar doları Körfez müttefiklerinden gelen mevduat olmak üzere 33.5 milyar dolarlık yabancı rezerve sahip.
IMF'in 46 ay vadeli 3 milyar dolarlık borç planı, yalnızca 2022-2023 döneminde borç servisi 42 milyar dolara yükselen Kahire için kovadaki damla niteliği taşıyor. Derecelendirme kuruluşu Moody's de Mısır'ı dış borcunu ödememe riski en yüksek olan 5 ülkeden biri olarak gösteriyor.
Krizi değerlendiren Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü'nden Stephan Roll, şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanı Sisi'nin desteğine bağlı olduğu Mısır ordusu, borç politikasından en çok faydayı sağlayan taraf. Dış borç, önemli miktarda para kazanabilecekleri büyük projelerin, yani askeri mühendislere emanet edilen büyük kalkınma projelerinin finansmanına yardımcı oldu. Dolayısıyla alınan dış borçlar sadece otoriter rejimi güçlendirmeye hizmet etti."
IMF'in baskısı altında olan Mısır şimdi uzun süredir ertelediği bazı özelleştirme projelerinde ilerleme kaydetmeyi umuyor. Süveyş Kanalı için bir bağımsız fon oluşturma yönünde yapılan bir hamle, Mısır'ın en önemli ulusal gurur kaynaklarından olan Süveyş üzerindeki egemenliğini kaybedeceğine dair endişelere yol açtı.
Kahire yetkilileri her ne kadar "Süveyş Kanalı satılık değil" diyerek güven oluşturmaya çalışsa da bizzat Sisi tarafından denetlenen bir fon, kanalın gelirlerini yabancı yatırım çekmek için artırmayı amaçlıyor. Sisi yakın bir zamanda,"Konu para olunca, o işi bana bırakın. Ben o işi nasıl halledeceğimi iyi bilirim" demişti.