Mısır’da mart ayında yapılacak yatırım zirvesi öncesi Mısır’a yayın yapan bazı televizyon kanallarının halkı şiddete yönelttiği ve ülkedeki yabancılara, “Ülkeyi terk edin” çağrısı yaptığı iddiasının dün bazı gazetelerde yer alması üzerine, bu kanallardan biri olan Rabia TV’nin Sözcüsü Samir Al Araki Hürriyet’e konuştu. İstanbul’dan yayın yapan 4 televizyon kanalı olduğunu söyleyen Al Araki, Rabia TV’nin şiddet yanlısı yayın yaptığı yönündeki iddiaları reddederek, “Bizim Müslüman Kardeşler’le koordineli bir çalışmamız yok” dedi. İstanbul’dan Mısır’a yayın yapan söz konusu televizyonlardan bazıları Kahire’deki asker ve polislerin öldürüleceğini duyururken, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi, Müslüman Kardeşleri suçlamış ve örgüte destek veren ülkelerin "İhvancı liderleri" olduğunu söylemişti.
Hürriyet'ten Fatma Aksu'nun haberine göre, Mısır’daki askeri darbenin ardından İstanbul’da açılan kanallardan ilki olan ve Aralık 2013’ten itibaren Bağcılar’da Basın Ekspres Yolu üzerindeki bir plazadan yayın hayatına başlayan Rabia TV, kapılarını ilk kez açtı. Rabia TV’nin Sözcüsü Samir Al Araki, herhangi bir oluşuma veya bir camiaya bağlı olmadıklarını belirterek, “Bizim Müslüman Kardeşler’le koordineli bir çalışmamız yok. Kendine ait bir ümmeti var ve herhangi bir dış ülke tarafından yönetilmiyor” diyerek, şiddet yanlısı yayın yaptıkları yönündeki iddiaları reddetti. Müslüman Kardeşler’in iktidara gelişinin sembolü olan 25 Ocak’tan sonra düzenlenen gösterilere Mısır medyasının yer vermemesi, gözleri Türkiye’den yayın yapan kanallara çevirmişti. Uydu üzerinden, günde 12 saat, sadece Arapça olarak yayın yapan kanalın sözcüsü Al Araki, kanalın yayın politikasını, kuruluş amacını ve misyonunu 4 başlık altında toplayarak şunları anlattı:
“Rabia TV’nin hedefi, Mısır’a hürriyet ve demokrasinin kazandırılması. Bizim, devrim çalışmalarının ve halk hareketlerinin medya aracılığıyla desteklenmesi gibi bir misyonumuz var. Rabia, kendi içinde birtakım prensipleri ve politikası olan bir kanal. Bu çerçevede olaylar karşısında halkın sesi konumunda. Bırakın şiddet çağrısı yapmayı, halkı kışkırtıcı veya hükümet yanlılarına karşı şiddetin de karşısında. Hükümet yanlısı basında bu tür iddialara yer verip, bu yönde program yaptığımızı söylüyorlar. Bizim esas hedefimiz, Mısır’ı kapsayan hürriyetin sesi olabilmek. Gücünü ve sesini çıkaramayan yığınların sesi olarak, bunun mücadalesini veren bir kanal. Biz, şiddet yanlısı açıklama yapanların da karşısındayız. Müslümanlar olarak, sahip olduğumuz İslam hukuku zaten bu şekilde şiddet çağrısı açıklama yapmaya müsaade etmez. Evrensel insan hakları açısından da baktığımızda böyle bir açıklama yapmayı ne biz ne de arkadaşlarımız düşünür.
Sisi, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, kendilerine karşı yapılan şiddet saldırılarına göz yummayacaklarını, terörist grupları, İhvan’la birlikte diğer Müslüman camialara karşı kapsamlı bir operasyon gerçekleştireceklerini, bu önlemler dahilinde gerekirse ölümlerin de yaşanacağını söyledi.
Mısır’ın resmi kanallarında, programlarda bizim yayınlarımızdan cımbızla alıntı yaparak, terörist çağrılarda bulunduğumuza dair defalarca yayın yapıldı. Hatta geçenlerde Rabia TV’de var olan bir açıklamayı, hükümet kanalı, Mısır içinde birtakım eylemlere girişileceğine dair karalama haberleri yaptı. Rabia TV, mazlumların, zarar gören Mısır halkının sesi. Mücadelemiz, halka hürriyet çağrısı yapmak, halkın bilinçlenmesini sağlamak, Mısır halkına yanlış yansıtılan bilgilerin düzeltilmesi ve demokrasinin bölgede hakim kılınması adına.”
Samir Al Araki, Mısır’ın Türkiye’den yayın yapan Müslüman Kardeşler yanlısı televizyonlara tepkisini ve Batı medyasında Türkiye’nin dolaylı olarak teröre destek verdiği yolundaki iddiaları da şöyle değerlendirdi:
“Türkiye, misafirlerini çok iyi bir şekilde ağırlayan, misafirperverlik duyguları yüksek olan bir ülke. Bize karşı sundukları imkanların karşısında mahcup durumdayız. Türkiye son 15 yıldır tarihi bağları dolayısıyla Arap ülkeleriyle ciddi ilişkiler içine girdi. Türkiye, bulunduğu coğrafyada bir güç olarak, sadece Mısır’a değil, bütün Arap ülkelerine sahip çıktı. Türkiye, Ortadoğu ve bölgesindeki ülkeler özelinde, tüm dünyada bütün mazlumların sesi olmaya adamış bir hükümete sahip. Bölgedeki, özellikle Mısır’daki halk hareketinin bir askeri darbeye dönüşmemesi için halkıyla bütün olarak gösterdiği gayret, takdire şayan. Mısır’daki halk hareketinin askeri darbeyle yıkılması, askeri bir darbeye dönüşmesi noktasında kaygıları Türkiye elinden geldiğince engellemeye çalıştı. Türkiye, bölgenin gücü olarak halkların yanında bulunan bir ülke olarak, dünya basınındaki haberleri hak etmedi.”
MURSİ yandaşlarının, Mısır’dan kaçıp geldikleri İstanbul’da kurdukları ilk televizyon kanalı olan Rabia TV, Bağcılar’daki bu küçük stüdyodan sadece Arapça olarak yayın yapıyor. Mısırlı Gazeteci Yazar Samir Al Araki, 4 çocuğu ve eşiyle birlikte yaklaşık 2 yıldır İstanbul’da yaşıyor. Sisi iktidardan gitmeden de ülkesine dönmeyi düşünmüyor. Rabia TV, AFNAN Media Production adıyla kurulan şirket aracılığıyla yayın yapıyor. Kanalı Nilsat uydusu ve internet üzerinden ‘ustreamlive’ adresinden takip etmek mümkün. Konuklar, 423 numaralı dairenin girişinde, birkaç metrekareden oluşan ve yerde bir halı ve üzerinde sürekli bir seccadenin serili olduğu bu bekleme salonunda ağırlanıyor. Gençlerin ağırlıkta olduğu teknik ekipte yer alan Mısırlı bu genç, objektifimize kanala adını veren Rabia işaretini yaparak poz veriyor.
İstanbul’dan Mısır’a yayın yapan 4 televizyon kanalı da Bağcılar’da, Basın Ekspres Yolu’nun kenarındaki binalarda konuşlanmış durumda. Rabia TV dışındaki Al Şark, Mukamilin ve Mısır Al An kanalları 2014’te yayın hayatına başlamış. Bağcılar’daki bir plazanın 26’ncı katında bulunan 2 daireyi kiralayan Rabia TV ise 2013 Aralık ayı sonunda kurulmuş. Günde 12 saat yayın yapan kanalı ve yayın yaptıkları stüdyoyu Hürriyet’e gezdiren Samir Al Araki, ‘Fakir kanal’ diye nitelediği Rabia TV’de programların içeriklerini şöyle özetliyor: “Genel programlar, haberler ve zarar gören ailelerin, kurumların tanıtılması şeklinde siyasi içerikli haber programları, ayrıca kültürel programlar.” Al Araki, kanalın sahibinin kim olduğu sorusu üzerine ise Rabia TV’nin bir kişinin mülkiyetinde olmadığını ve Mısır’a destek veren kurum ve şahısların ortaklığında kurulduğunu söyüyor. Uydudan, sadece Arap ülkelerine yönelik yayın yapılıyor. Bina hizmetleri dışında Türk personel çalışmıyor. Al Araki, çalışanların sayısını açıklamayı da uygun bulmuyor. Kanal binasının bulunduğu plazada ise şirketin ismi ‘AFNAN Media Production’ olarak geçiyor.
İstanbul’dan Mısır’a yayın yaparak halkı şiddete yönelttiği ve yabancılara “Ülkeyi terk edin” çağrısı yaptığı öne sürülen Müslüman Kardeşler yanlısı televizyon kanalları, Mısır’da rahatsızlık yaratırken Ankara bu duruma sessiz kaldı. Dışişleri yetkilileri, “Bize Mısır makamlarından resmi bir şikâyet ulaşmış değil. Resmi bir talep gelirse incelemeye alır, ilgili kurumlara tavsiyede bulunuruz” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul üzerinden internetten yayın yapan Mısır Al An, Rabia ve Al Şark kanallarının, Mısır’da mart ayında düzenlenecek yatırım zirvesine ilişkin yabancılara ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulunduğu savunuldu. Yayınlarda, polis ve askerlerin de öldürüleceği istihbaratına yer verildi. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri yayınlara ilişkin, “Konuyu biz de basında yer alan haberlerden öğrendik. Dışişleri Bakanlığı’nın ‘Şu yayını durdurun’ deme gibi bir yetkisi yok. Ancak bahsekonu ülkeden bir şikâyet gelmesi durumunda, incelemeye alır, ilgili kurumlara tavsiyede bulunuruz. Mısır’dan şu aşamada bize ulaşmış bir resmi talep yok” dedi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yetkilileri, “RTÜK’ten lisans alan kuruluşlar arasında bahsi geçen kuruluşlar yok. Zaten internet üzerinden yayın yapan kuruluşlara da RTÜK’ün müdahale etme yetkisi yok” değerlendirmesinde bulundu. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü yetkilileri ise konuya ilişkin, “Bizim frekanslara izin verme yetkimiz yok. Ancak ismi geçen kuruluşların bize akredite basın mensubu olmadığını söyleyebiliriz” açıklamasını yaptı.
MISIR’ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin, eski Genelkurmay Başkanı ve yeni Cumhurbaşkanı Sisi tarafından devrilmesinin ardından, Türkiye-Mısır ilişkileri neredeyse kopma noktasına gelmişti. Mısır’la ilişkilerin maslahatgüzar seviyesine indirilmesinin ardından kısıtlı bir kadro ile çalışmaya devam eden Mısır’ın Ankara Büyükelçiliği’nde görevli yetkililer, “Resmi bir şikâyet olacak mı henüz bilmiyoruz. Ancak bu tip yayınlar ilk kez olmuyor” demekle yetindi.
İSTANBUL üzerinden yayın yapan kanallar akıllara terör örgütü PKK’nın yayın organı Roj TV’nin kapatılması konusunda Ankara-Kopenhag hattında yaşananları getirdi. Roj TV’nin PKK yanlısı yayınlarından rahatsızlık duyan Türk hükümeti, Danimarka makamlarına bu şikâyeti iletmişti. Uzun yıllar süren hukuki sürecin ardından Danimarka Yüksek Temyiz Mahkemesi, 2014 yılı Şubat ayından Roj TV’nin yayın lisansının iptaline karar vermişti.