Mısır’da ordunun Muhammed Mursi’yi devirip geçici cumhurbaşkanı olarak atadığı Adli Mansur’un 33 maddelik geçiş anayasasında şeriat birinci sırada yer aldı.
Hürriyet gazetesinin haberine göre, “Ilımlı İslamcı” Müslüman Kardeşler’in tasfiye edildiği bir dönemde aşırı dinci Selefilere mecburen ödün verildi. Geçici anayasada şeriat tanımı ilk maddeye kondu.
Anayasal deklarasyon, bir kurucu anayasa taslağı hükmünde. Şimdi toplumun tüm kesimlerinden, en az 10 genç ve kadının da bulunacağı 50 kişilik bir komisyon bu taslağa 60 gün içinde toplumsal diyalog yoluyla son şeklini verecek. Sonraki 30 gün içinde metin halk oyuna sunulacak. Ardından en geç 60 gün içinde parlamento seçimi yapılacak. Cumhurbaşkanı seçimi de dahil tüm geçiş dönemi toplam 9 ay içinde tamamlanacak. Bu süreçte yasama yetkisi geçici cumhurbaşkanında olacak. Mısırlı siyasi yorumcu Besim Sabri, haber sitesi Al Monitor’da taslağı değerlendirdi. Sabri, bazı değişiklikler yapılması neredeyse kesin olan taslakta özetle şu noktalara dikkat çekti:
Darbeyi ilk aşamada destekleyen, önceki günkü katliamın ardından siyasi süreçten çekildiğini açıklayan Selefilerin Nur Partisi, iki başbakan adayını engellemişti. Anayasal süreçte de etkilerini koruyorlar. Nitekim Muhammed Mursi döneminde hazırlanan 2012 Anayasası’nda liberal muhalefetin en çok tepkisini çeken şer’i hukukun kaynağının “ehl-i sünnet vel cemaat” olduğunu düzenleyen 219’uncu madde bu kez 1’nci maddede yer aldı.
Yeni “şeriat maddesi” şöyle: “Mısır Arap Cumhuriyeti; sistemi demokratik olan, vatandaşlık ilkesine dayanan, devlet dininin İslam, resmi dilin Arapça olduğu bir devlettir ve İslam Şeriatı’nın ilkeleri (genel delilleri, temel ve fıkhi kuralları ile ehl-i sünnet vel cemaat öğretilerinde tanınan kaynakları da dahil), yasamanın ana kaynağıdır.”
Selefiler, din özgürlüğünü sadece “üç ilahi din” ile kısıtlı tutmayı başardılar. 1971 Anayasası tüm dinleri kapsıyordu. 2012 Anayasası’nda “üç ilahi din” kısıtlaması gelmişti. Yeni taslakta da 7’nci madde bu yönde. Buna karşın 2012 anayasasının yasamada El Ezher’e verdiği danışma yetkisi taslakta yer bulmadı. El Ezher’in birçok din adamı darbeyi kınamıştı. Müslüman Kardeşler anayasal deklarasyonu reddederken, muhalefetin itici gücü Temerrüd’ün genç liderleri de “Haberimiz yoktu. Bize kimse danışmadı. Şaşırdık” dediler. Selefiler sessiz.
Meclisin üst kanadı olan Şura Meclisi’nden hiç bahsedilmemesi ve halk tarafından seçilmiş cumhurbaşkanına gönderme yapılması, tek kanatlı bir meclise sahip karma bir siyasi sistemin öngörüldüğünü gösteriyor. Parlamentoda sandalyelerin yarısı işçilere ve çiftçilere ayrılmıştı. Yeni taslakta böyle bir madde yok.
Taslakta tepki çekecek başka değişiklikler de var. Grev hakkından bahsedilmiyor. 7’nci madde, ifade özgürlüğünün “kanunlarla sınırlı olduğunu” vurguluyor. Devletin “kamu hizmeti” adıyla vatandaşları “zorla çalıştırmasına” imkan sağlayan 9’ncu madde korunuyor. Anayasa Mahkemesi 2012 Anayasası ile kırpılan yetkilerini 18’nci madde ile geri alıyor. 19’uncu madde ise sivillerin askeri mahkemede yargılanmasına imkan tanıyor.