T24 - Mısır’da yılbaşı gecesi bir kiliseye düzenlenen intihar saldırısında 21 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Hristiyanlar ayaklandı. Müslümanlara ait araçlar ve dükkanlar ateşe verildi. Camilere saldırılar oldu. Mısır gazeteleri ülkenin iç savaşa sürüklendiğini yazdı ,
İskenderiye’de bir Kıpti kilisesine düzenlenen intihar saldırısının ardından çıkan olaylar büyümeye devam ediyor. Vatan gazetesinde yayımlanan haber şöyle: Yeni yıla 21 kişinin öldüğü ve 79 kişinin yaralandığı bir saldırıyla giren Mısır’da bu durum, iç savaş endişesini de arttırdı. Olayın ardından polisle çatışan ve çevredeki bir camiyi taşlayan Hristiyan gençleri güvenlik güçleri de dizginleyemedi. Polisle çatışan ve yürüyüş düzenleyen Mısırlılar, cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek aleyhine sloganlar attı. Ardından içlerinden bir grup genç, ellerinde bıçaklarla bir camiye girmeye çalıştı, şişelerle Müslüman gençlere saldırdı. Kanları temizletmediler Yılbaşı gecesi yaşanan saldırının ardından Pazar günü, onlarca Hıristiyan, henüz kan lekeleri temizlenmeyen Kıpti kilisesinde ayin için bir araya geldi. Kilise çevresinde polis güvenlik önlemlerini zırhlı araç ve özel timle sağladı. Hristiyanlardan bazıları, kilisedeki kanları temizlemeye çalışan görevlileri “Bu saf kan. Temizlemeyin” diyerek engellediler. Papaz Maqar vaaz sırasında “Hristiyanlara dua etmelerini ve acılarını yatıştırmak için dua etmelerini söylüyorum” dedi. Son 10 yılda Hristiyanlara karşı yapılan en şiddetli saldırının ardından hükümetin Hristiyan karşıtı eylemlere etkili bir çözüm bulamaması büyük tepki çekti. Türkiye de kınadı Saldırıyı Amerikan Başkanı Barack Obama “Barbarca” diye niteledi, Avrupa Birliği de kınadığını bildirdi. Türkiye ise “Korkakça yapılan bir terör saldırı” yorumunu yaparken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hüsnü Mübarek’i arayarak üzüntüsünü sundu. Dünya Kiliseler Konseyi ve Papa 16’ncı Benedikt ve Irak Başbakanı Nuri El-Maliki de saldırıyı sert bir dille kınadı. Mısırlı güvenlik güçleri 25 şüphelinin sorgulandığını fakat hiçbirinin saldırıyla bağlantılı olmadığını açıkladı. Sorgulananların saldırı anında alışveriş yapan ve arabalarını kilise önüne parkedenler olduğu belirtildi. Üstlenen olmadı Henüz hiçbir terör örgütü saldırıyı üstlenmedi. Olay yerinde bulunan iki kafadan birinin intihar bombacısına ait olduğunu düşünen yetkililer incelemelerin devam ettiğini açıkladı. Saldırının yerel radikal gruplar tarafından yapılmış olabileceğinin ihtimaller arasında olduğu açıklandı. Saldırıdan hemen sonra İskenderiye valisi olayın ardında El-Kaide olabileceğini öne sürmüştü. OYUNA GELMEYELİM Mısır’da itidal sahibi birçok kesim saldırıyı ve sonrasında çıkan olayları protesto etti. Elinde haç ve hilal tutanlar, “Bu saldırı planlı bir provokasyon. Oyuna gelmeyelim” diye tepki gösterdi. Sünni İslam’ın fetva merkezi olarak bilinen El Ezher Üniversitesi’nin başındaki Ahmed el-Tayeb ve Kıpti Kilisesi’nin lideri Papa Shenouda III, basın toplantısı düzenledi. İki din adamı itidal çağrısı yaptı. MISIR BASININDAN ‘İTİDAL’ ÇAĞRISI
Bazıları Mısır’ın patlamasını istiyor Mezhep ve din çatışmalarının yayılmasının planlı olarak yaratıldığını yazan Rose El-Yussef gazetesi “Bazıları bu ülkenin patlamasını istiyor. Bunun, din temelli bir sivil savaşın tetiğinin çekildiği bir senaryo olduğunu anlamalıyız. Mısırlılar, “terörist”lerin yaptığı saldırıyı bertaraf etmeli” diye yazdı. HRİSTİYANLAR SUÇLU DEĞİL Bağımsız olarak yayın yapan El-Shorouk gazetesi ise Hıristiyanlar’ın kızgınlıklarının haklı olduğunu belirtirken “Kimse Hristiyan kardeşlerimizi kızgın oldukları için suçlayamaz. Fakat bu kızgınlık onları cumartesi günü yapılan saldırının oyununa düşürmemeli” yorumunu yaptı.
LÜBNAN GİBİ OLACAĞIZ: El Shorouk gazetesi “Kıptilerin duydukları kızgınlık ve hayal kırıklığı hissi, yaşanan saldırıdan daha tehlikeli. Eğer herşey planlandığı gibi giderse Kıpti ibadethanelerine saldırılar artacak. Kıptiler, Müslüman komşularıyla çatışacak ve Lübnan’ın Nisan 1975’te olduğu bir duruma sıkışıp kalacağız” diye yazdı.
ÇÖZÜM DİYALOGTA: El-Masri El-Yom gazetesi hükümetin güvenlik önlemlerini bir an önce alması gerektiğine değinerek “Kafalarımızı kuma gömmemeliyiz. Saldırının dışarıdan kaynaklandığı söyleniyor fakat eğer ulusun yapısı kuvvetliyse hiçbir dış kuvvet zarar veremez. Çözüm için ciddi diyalog gerekli” ifadesini kullandı.