Mısır'da Yahudi arsasındaki Coca Cola fabrikası Muhtar Kent'i zora soktu

Mısır'da Yahudi arsasındaki Coca Cola fabrikası Muhtar Kent'i zora soktu

Mısır’ın eski lideri Cemal Abdul Nasır’ın 1960’larda el koyduğu Yahudi arsası üzerine kurulan Coca Cola Kahire fabrikası, ABD’li firmanın başındaki Türk CEO Muhtar Kent'i zorda bıraktı.

Mısır’da dikta rejimi kuran Cemal Abdul Nasır’ın 1960’larda ülkede yaşayan Yahudiler’e karşı başlattığı kampanya kapsamında Yahudi ailelerinin mallarına el koyması, 2009'da Coca Cola’nın başına geçen Muhtar Kent’i zor durumda bırakan konulardan biri haline geldi.

O dönemde Kahire’de El Nasr Şişeleme Fabrikası olarak faaliyet gösteren Bigio ailesine ait 10 bin metrekarelik arazi de bu el koymalardan biri. Nasır, Bigio ailesinden bedelsiz olarak aldığı araziyi ve üzerindeki fabrikayı Coca Cola’ya tahsis etti. O günden bu yana Coca Cola’nın Mısır’daki üretim gelirlerinden pay isteyen Bigio ailesinin hayatta kalan fertleri, Coca Cola’nın merkezinin ABD’de olması nedeniyle konuyu Amerikan mahkemelerine de taşıdı. Yıllardan beri devam eden ve Yahudi ailenin kazanması durumunda onlarca milyon dolar tazminat almasıyla sonuçlanacak olan davada, bu kez ABD’deki Yahudi lobileri de devreye girdi ve Kent’i, babasının mirasıyla köşeye sıkıştırdı.

Hitler de el koymuştu

Vatan Gazetesi'nden Uğur Koçbaş'ın haberine göre; Coca Cola’nın New York’ta 97-CV-02858 sayılı davaya verdiği savunmada Nazi Almanyası’nda Hitler rejiminin el koyduğu Yahudi malları konusunda bile uluslararası bir yasadışılık olmadığını belirtmesi ve Mısır’daki olayın da benzer bir durum olduğunu vurgulaması Yahudi derneklerini ve Bigio ailesini ayağa kaldırdı.

Bigio ailesinin davayı yürüten üyesi olan Rafael Josias Bigio, “Bu artık benimle Coca Cola arasındaki bir dava değil; benimle Muhtar Kent arasında bir ölüm kalım savaşı. Bu işi çözebilecek olan insanlar milyon dolarlık avukatlar değil. Muhtar Kent’in ta kendisi...” açıklamasını yaparak Coca Cola’nın 60 yaşındaki Türk CEO’sundan babasının mirasına sadık kalmasını istedi.

“Coca Cola, ailemize karşı utanmaz bir mücadele içinde. Muhtar Kent, ailemize ait arazinin el konulma öyküsünü iyice incelesin. Sadece Yahudi olduğumuz için mallarımızın elimizden alındığını görsün” diyen Rafael Bigio, Kent’in babası Necdet Kent’in Fransa’da Marsilya Konsolos Yardımcılığı yaptığı dönemde yüzlerce Yahudi’ye Türk pasaportu vererek onları soykırımdan kurtardığını, hatta bunu yaparken hayatını tehlikeye attığını hatırlattı.

Kent telefona çıkmadı

ABD’de en büyük Yahudi derneklerinden ADL’nin başkanı Abraham Foxman, “Artık Bigio sorununun çözülmesinin vakti geldi. Coca Cola’nın bu davada iyi niyet göstermesi ve hızlı bir şekilde çözüme kavuşturması gerekiyor” ifadesini kullandı. 51 Yahudi sivil toplum kuruluşunun çatı örgütü olan Conference of Presidents of Major American Jewish Organization’un başkan yardımcısı Malcolm Hoenlein de, “Mısır hükümetinin o dönemde aldığı kararın yanlış olduğu ortada. Tabii ki bu mülkü geri vermek gerçekçi bir yaklaşım olmaz ama Bigio ailesine bir tazminat ödemenin gerçekçi olacağı açıktır” dedi.

Amerika’da yayımlanan Jewish Journal gazetesi, Coca Cola’nın sözcüsüne, “Muhtar Kent, Nazi rejimin Yahudi mallarına el koymasının yasal olduğunu savunarak babasının mirasına ihanet etmiyor mu?” sorusunu sordu. Sözcü, “Bunun dava ile bir ilgisi yok” yanıtını verdi. Coca Cola’nın Atlanta’daki genel merkezinden aranan Muhtar Kent ise, sekreteri aracılığıyla ‘Bu konu hakkında konuşmak istemediğini’ söyleyerek telefona çıkmayı reddetti.

8.6 milyar dolar kar

Coca Cola’nın yıllık raporuna göre; her Mısırlı yılda ortalama 30 şişe Coca Cola tüketiyor. Bigio ailesi, ABD merkezli firmanın Kahire’deki merkezini faaliyete geçirmesinden bu yana yüz milyonlarca dolar kâr elde ettiğini, bunda kendi hakları da olduğunu savunuyor. Dünya çapında 146 bin 200 çalışanı bulunan Coca Cola, 2011 yılında 46.5 milyar dolar ciro ve 8.6 milyar dolar kâr elde etti. Muhtar Kent’in yıllık maaşı ise 29.1 milyon dolar.

Yahudilere Türk pasaportu verdi

Muhtar Kent’in babası olan 1911 doğumlu İsmail Necdet Kent, 1941-1944 yılları arasında Türkiye’nin Marsilya Başkonsolosluğu görevini yürüttü. 2. Dünya Savaşı sırasında birçok Yahudi’ye Türk pasaportu vererek hayatlarını kurtardı. Ayrıca Güney Fransa’da yaşayan veya oraya kaçan, geçerli Türk pasaportu olmayan birçok Türk Musevi’ye de Türk kimliği sağladı.

Kent, savaştan sonra Türkiye’nin New York Başkonsolosu, hemen ardından da Yeni Delhi, Stockholm ve Varşova’da büyükelçilik görevlerinde bulundu. 2002 yılında hayatını kaybeden Kent’e, ölümünden bir yıl önce Türk Dışişleri tarafından Üstün Hizmet Madalyası verildi.