Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), darbe günü bizzat kuruma gelerek girişimin ipuçlarının verildiği ihbarla ilgili Başbakan Binali Yıldırım’ın ‘bilgilendirilmediğini’ söylediği açıklamalarını yaklaşık 10 ay sonra Meclis Darbe Komisyonu’na gönderdiği 36 sayfalık raporla teyit etti.
BMM 15 Temmuz Darbesini Araştırma Komisyonu’na “Kara Havacılık Okulu'nda görevli bazı şahıslarca MİT Müsteşarı’na saldırı yapılacak” ihbarı yapıldıktan sonra bilgilendirme trafiğinin anlatıldığı MİT raporunda, Genelkurmay ile ilgili bilgilendirme ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile yüz yüze görüşmeye yer verilirken Başbakanlık konusunda bir bilgi yer almadı.
Rapora göre Hakan Fidan, saat 16.20’de Genelkurmay İkinci Başkanı'nı telefonla bilgilendirirken, 18:00’de Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın daveti üzerine Genelkurmay Karargâhı’na gidiyor. Orgeneral Akar’ın ihbarın teyidi için Kara Kuvvetleri Komutanı’nı görevlendirdiği, ülke genelinde hava araçlarının uçuşunun yasaklanması için Genelkurmay Harekât Merkezine emir verdiği, Ankara Garnizon Komutanı’nı arayarak askeri birlik hareketinin durdurulması talimatı verdiğine ilişkin bilgiler raporda yer alıyor. Fidan aradığı koruma müdüründen Cumhurbaşkanı'nın müsait olmadığı yanıtını alıyor.
CHP’li Darbe Komisyonu Üyeleri bugün düzenledikleri basın toplantısında, taslak raporda 15 Temmuz gecesi ile ilgili hiçbir önemli bilgiye yer verilmediğini, karanlık hiçbir noktanın aydınlatılmadığını belirterek, şu sorulara yanıt istedi:
-Genel Kurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı darbe ile ilgili bilgileri Cumhurbaşkanı ve Başbakandan sakladı mı? Eğer bu bilgi saklandıysa Hulusi Akar ve Hakan Fidan neden hala görevde tutuluyor?
- Darbe gecesi düğün gecesine nasıl dönüştü? Derdest edilen Kuvvet Komutanlarından Genel Kurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı bilgi sakladı mı?
-Darbe öncesinden biliniyor muydu? Darbe gecesi can veren ve yaralanan insanlarımız kontrollü bir darbeye mi kurban edildi?
-15 Temmuz öğle saatlerinde MİT’e yapılan ihbarla darbe biliniyor olmasına rağmen gerekli önlemler neden alınmadı?
15 Temmuz darbesinden sonra hükümet kanadından gelen açıklamalarla da öne çıkan MİT’in kendisini bilgilendirmediği konusunda Başbakan Binali Yıldırım, “Ben bunu MİT Başkanı'na sordum, nasıl olur dedim. Başbakan'ın, Cumhurbaşkanı'nın haberi yok. Genelkurmay Başkanı'nın bilgisi olabilir, ama Başbakan'a bağlasınız. Ama bunun cevabını veremedi.
“Yani gelinen noktada net yanıt alabildiniz mi? Hem Genelkurmaydan hem MİT Müsteşarlığından, Türkiye Cumhuriyeti’nin MİT Müsteşarı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları Genelkurmay karargahında bir araya geliyorlar. Birtakım önemli tedbirler alıyorlar ama Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bu konuyu eniştesi, Başbakanı da akrabası, eşten dosttan, korumalardan öğreniyor. Yani tüm bu noktada, üzerinden 15 gün geçti ama millet de bunu doğal olarak sorguluyor” demişti.
Hakan Fidan imzasıyla Darbe Komisyonu’na gönderilen, “ Darbe Girişiminin Tam Olarak Hangi Tarih ve Saatte Kesin Olarak Tespit Edildiği, Hangi Kurum ve Yetkililere Haber Verildiği” başlıklı bölüm şöyle:
Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından daha önce dış makamlarla paylaşılan notlarda, FETÖ/PDY'nin darbe girişiminde bulunabileceği bildirilmiş olmakla birlikte, TSK bünyesinde istihbarat toplanamadığından, darbe girişiminin tarihi konusunda net bir istihbarata daha önceden ulaşılamamıştır.
15.07.2016 tarihinde saat 14.20 sularında Teşkilat Karargâhı'na gelen ve Teşkilatımızla daha önce teması bulunmaması nedeniyle gerekli güvenlik prosedüründen (kimlik teyidi, arşiv taraması vb.) geçirilmesi akabinde saat 15.30 sularında görüşülen bir şahıs tarafından; "Kara Havacılık Okulunda görevli bazı şahıslarca MİT Müsteşarıma saldırı yapılacağı" yönünde teyide muhtaç ham bilgiler verilmiştir. Bunun üzerine söz konusu hususlar, önemine binaen ivedi şekilde sıralı amirlere arz edilmiştir.
Sn. Müsteşar'ın konunun detaylandırılmasına ilişkin talimatı çerçevesinde Karargâh bünyesindeki çalışmalar devam ederken, eş zamanlı olarak önce saat 16.20'de Sn. Müsteşar tarafından Sn. Genelkurmay İkinci Başkanı aranmış ve ihbar hakkında bilgi verilmiştir. Saat 16.40 sularında Sn. Genelkurmay Başkanı, Sn. Müsteşar'ı aramıştır. Sn. Müsteşar, detaylı şifahi bilgi vermesi için ilgili Müsteşar Yardımcısı'nı, Genelkurmay İkinci Başkanıma göndermiştir. Daha sonra Sn. Müsteşar, Sn. Genelkurmay Başkanımdan gelen davet üzerine saat 18.00 civarında Genelkurmay Karargâhıma gitmiştir. Sn. Genelkurmay Başkanı, ihbarın doğruluğunu araştırmak/ihbarı teyit tekzip etmek ve gerekli tedbirleri almak üzere Kara Kuvvetleri Komutanını ivedi olarak görevlendirmiştir. Sn. Genelkurmay Başkanı, Kara Havacılık Okulundaki kontroller sonuçlanana kadar ülke genelinde hava araçlarının uçuşunun yasaklanması için Genelkurmay Harekât Merkezime emir vermiştir. Ayrıca Ankara Garnizon Komutanı'nı arayarak, Ankara'da askeri birlik hareketliliğinin ikinci bir emre kadar durdurulması talimatını vermiştir.
Bu esnada sn.müsteşara yönelik saldırı ihbarı teyit ve tekzip edilmemiş olmasına rağmen, gelişmelerin bildirilmesi amacıyla Sn. Müsteşar tarafından, Sn. Cumhurbaşkanı'nın Koruma Müdürü aranmış ve Sn. Cumhurbaşkanı'nın müsait olmadığının öğrenilmesi üzerine, Koruma Müdürü'ne bir anormallik olup olmadığı ve muhtemel tehditlere karşı hazırlıklarının bulunup bulunmadığı sorulmuştur. Koruma Müdürü'nün, herhangi bir anormallik olmadığı ve güvenlik tedbirlerinin yerinde olduğu yönündeki ifadesi üzerine Sn. Müsteşar, Genelkurmay Başkanı'nın makamında Sn. Kara Kuvvetleri Komutanı'ndan haber gelmesini beklemeye devam etmiştir. Kara Kuvvetleri
Komutanı'ndan saldırı ihbarının teyidine yönelik herhangi bir haber gelmemesi üzerine Sn. Müsteşar, saat 20.30'da MİT Karargâhı'nda Suriye Ulusal Koalisyonu eski Başkanı Muaz HATİP ile olan randevusu nedeniyle, saat 20.20'de Genelkurmay Karargâhı'ndan ayrılmıştır.