MİT mensupları için istenen izin Başbakanlık'ta

MİT mensupları için istenen izin Başbakanlık'ta

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Savcılığın MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve MİT mensuplarının sorgulanması için istediği iznin Başbakanlığa geldiğini bildirdi.

 
CHP’nin Tandoğan’da düzenlediği miting şeklindeki grup toplantısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, mitingin tam bir fiyasko olduğunu savundu. Bozdağ, “On bin rakamının biraz altı biraz üstünün tartışıldığı, çok az sayıda, bildirilmiş kıtalardan oluşmuş bir topluluk buldular. Biz Cumhuriyet Halk Partisi’nin halka gitmesinden hep mutluluk duyarız. Dün indi ama yine bildik Cumhuriyet Halk Partisi olarak indi. Halka emreden, halka dayatan, kendi anlayışını halka pompalayan bir anlayışla gitti. Halka gidin ama halkı dinlemek, halkın talimatını almak için gidin, halkın istediklerini öğrenmek için gidin” diye konuştu.
 
 

'CHP ideolojik bir tartışma yapıyor'

 
 
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, 4+4+4 yasa teklifine ilişkin tartışmaları da değerlendirirken, CHP’nin konuya tamamen ideolojik yaklaştığını ve tartışmaları bunun üzerinden yürüttüğünü söyledi. Bozdağ şunları kaydetti:
 
“CHP ideolojik bir tartışma yapıyor, tam da imam hatip liselerine karşı duruşu kamufle etmek için bir tartışma yaratıyor. Açık söylese, ‘Ben imam hatip liselerine, bu ikinci kademedeki yönlendirmeden çocukların oraya daha fazla rağbet etmesinden, 28 Şubat'tan sonraki süreçte kapılarına neredeyse kilit vurulmuş noktaya gelmesinden tekrar kapılarının açılmasından, öğrencilerin orada çoğalmasından rahatsızım. O yüzden bu duruşu yapıyorum’ dese herkes daha rahatlayacak. Hem bir yandan ‘Biz bu konuda ne diyorsanız buna varız’ diyeceksiniz, hem de buna yol açacak ve başka meslek liseleri ve genel liseye giden öğrencilerin de kabiliyetleri çerçevesinde geleceklerine yön vermesine ön açacak bir düzenlemenin karşısında duruyorlar, faydalı bir iş yapmıyorlar.”
 
Bozdağ, yeni düzenlemede Kuran dersine ilişkin bir tanımlama olup olmayacağı yönündeki bir soruya ise “Seçmeli ders olarak Kur'an dersi veya başka bir dersi Talim Terbiye Kurulu kararlaştırdığında koyabiliyor. Bunda bir yasak alan yok. Kur'an dersini Milli Eğitim Bakanlığı isterse seçmeli ders koyabilir. Buraya yazmanın bir alemi, bir anlamı yok. Ama bu iş istismar konusu yapılırsa oraya da yazılabilir. Arkadaşlarımız belki bir teklif verir. Çünkü oraya yazmak sadece orada esasında ifade edilen bir hususu açıkça yazmak gibi bir anlam taşıyacaktır. Genel Kurul'da bu noktada bir açıklık getirici önerge verilebilir mi, onu göreceğiz” yanıtını verdi.
 
 

'Şehitlik tanımı yapmıyoruz'

 
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Başbakan’ı “şehitlik mertebesi dağıtmak”la suçladığı sözlerine de yanıt veren Bozdağ, sivil şehitlik tartışmalarına, yasada şehit tanımı yapmadıklarını, İslam dinine göre şehitlik makamını sadece Allah'ın verebileceğini vurgulayarak yanıt verdi. Bozdağ “Terörle mücadele sırasında hayatını kaybeden, toplumumuzun da şehit olarak kabul ettiği, bizim de öyle kabul ettiğimiz insanlarımızın yakınlarına, geride kalanlarına nasıl sahip çıkabiliriz, ne imkanlar verebiliriz? Bir ülke düşünün ki terörle mücadele ediyor, iki askeri var, birisi Müslüman birisi gayrimüslim. Terörle mücadele ederken Müslüman olan askerinin ailesine ‘şu haklarını veriyorum’, diğerine geldiğinde o da hayatını bu vatan için feda etmiş, ‘Senin dinin başka ben sana bu hakları vermiyorum’ demeyi İslam da, adalet de, vicdan da onaylamaz” dedi. Bozdağ, MHP Liderinin toplumun takdirini kazanan bu görüşü başka bir yöne çekerek siyaset yapmaya çalıştığını öne sürdü. Bozdağ, “O zaman Hrant Dink sivil şehit midir?” sorusuna ise, “Terör mağduru olarak kabul edilmesi halinde, kimler terör mağduruysa ve terör saldırıları sırasında hayatını kaybetmişse, devlet olarak onların geride kalan yakınlarına sahip çıkmak bizim vazifemiz. ‘Sen Hristiyan’sın ben sana sahip çıkmıyorum, sen Müslümansın ben sahip çıkıyorum’ anlayışına İslam da, vicdan da, Türk milletinin gelenek ve kültürü de izin vermez” şeklinde yanıt verdi.
 
 

İzin talebi Başbakanlık'ta

 
 
Bozdağ, MİT mensuplarının sorgulanmasının Başbakan’ın kararına bağlandığının hatırlatılması ve bu konuda Başbakan’ın net bir karar verip vermediği yönündeki bir soru üzerine de “Başbakanımıza, Cumhuriyet Savcılığı bir talep yazısı gönderdi” dedi. Kamuoyunun rutin bir işlem olan bu duruma olağanüstü bir anlam yüklediğini kaydeden Bozdağ “Konu, Başbakanlığa intikal etti, orada bir değerlendirme yapıldıktan sonra karar verilecektir. O değerlendirme devam ediyor” diye konuştu. Edinilen bilgilere göre Başbakanlık'ın 60 gün içerisnde bir yanıt vermesi bekleniyor.