Yeniçağ yazarı Ahmet Takan, IŞİD'in Türkiye'de 1200 militanı olduğunu bunların Emniyet ve MİT tarafından bilindiğini ancak korkudan operasyon yapılamadığını iddia etti.
Ahmet Takan, Yeniçağ gazetesinde yayımlanan "Sultanahmet’in ardında gizlenen şok gerçekler!.." başlıklı köşesinde, Sultanahmet'teki saldırıyı gerçekleştiren Diana Ramazanova'nın IŞİD sempatizanı değil, IŞİD militanı olduğunu ileri süren Ahmet Takan, bir polisin şehit olduğu saldırıyı romantik bir aşk öyküsüne çevirmeye çalıştıklarını söyledi.
İşte Ahmet Takan'ın yazısından ilgili bölüm;
Sağlam ve de güvenilir MİT kaynaklarından aldığım bilgilere göre Sultanahmet’teki canlı bomba eylemi kesinlikle IŞİD saldırısı. Diana Ramazanova da sempatizan değil IŞİD militanı. Kaynaklardan bizzat dinlediklerimden kısa özet aktarayım, siz de kararınızı ona göre verin;
“Türkiye’de bin 200 IŞİD militanı var. MİT ve polis, yerlerini, adreslerini biliyor. Gaziantep, Urfa, Kilis, Konya, Van ve bir çok yerde silah depoları var. Buralarda uzun namlulu silahlar ve bombalar C-4 tipi patlayıcılar gömülü. Ancak korkudan operasyon yapılamıyor. Çünkü aynı anda eş zamanlı yapılması gerekiyor. Hükümet buna izin vermiyor.
Sultanahmet’te patlayan kadın IŞİD militanı. MİT’in ve emniyetin elinde kadının IŞİD kamplarındaki eğitimi sırasında ve siyah bayraklı fotoğrafı var. Canlı bombanın cesedinde bir de yazılı mesaj bulundu; IŞİD eylemi olduğuna ilişkin. Bilgiler sızdırılacaktı. Hükümet bunların basına verilmesini son anda engelledi.”
Sultanahmet’te gerçekleşen canlı bomba eylemindeki gerçekler neden saklanıyor?..
Canlı bombanın Diana Ramazanova olduğu ilk gün belirlenmesine rağmen neden manipülasyon yapıldı?..
Diana Ramazanova’nın üstünden çıktığı iddia edilen mesajda neler yazıyordu?..
Devletin elinde IŞİD canlı bombaları ile ilgili hangi duyumlar ve de bilgiler var?..
Devletin güvenlik ve istihbarat birimlerinde somut belgeler olmasına rağmen IŞİD’in hücre evlerine ve de silah depolarına neden girilemiyor?..
Türkiye’deki IŞİD gerçekleri neden kamuoyundan saklanıyor?..
İktidar IŞİD’in üzerine neden gidemiyor?..
Yoksa IŞİD ile de mi “çözüm süreci” yürütülüyor... Bilemediğimiz Oslo benzeri bir şeyler mi var?..
IŞİD’in el altından PKK’ya silah desteği yaptığına dair iddialar ne kadar gerçeği yansıtıyor?..
Bölgemizdeki IŞİD hamisi bazı ailelerle, Türkiye’deki bazı siyasilerin ilişkilerinin türü ve seviyesi nedir?..