Dokuz ay boyunca Suriye’de IŞİD için savaşan C.A., beraberindeki 11 kişiyle birlikte Kilis sınırında gözaltına alındı. MİT mensupları tarafından sorgulandığını belirten C.A., savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.
C.A.’ya göre, MİT mensuplarıyla arasında şu konuşmalar geçti:
MİT mensubu: Siz ne yapıyordunuz Suriye’de?
C.A.: Uyuşturucuyu bırakmaya gittim oraya. Her türlü yol vardı bende. IŞİD’in bana bir güzelliği olduysa o da uyuşturucuyu bıraktırmasıdır. Fırında çalışıyorduk orada, Hicret ettik. T.Y. benim ustabaşım olur. Hamur açıyordu, beni de getir-götür işleri için kullanıyordu.
MİT mensubu: Yemedik de... Hadi yemiş olalım...
C.A.: Vallahi ister ye, ister yeme. Ben sana gerçekleri konuşuyorum.
C.A., MİT mensuplarıyla olan konuşmasının bir benzerini savcıyla da gerçekleştirdi. C.A. savcıya verdiği ifadeyi şöyle anlattı:
“Savcı IŞİD mensubu olup olmadığımı sordu. Ben duraksayınca anladılar, zaten IŞİD’in adamı olduğumuzu biliyorlardı. Bana, ‘IŞİD terör örgütü müdür?’ diye sordu. Durakladım, ‘Bilmiyorum efendim’ dedim. Bir daha sordu. Mecbur istediği cevabı verecektim, yoksa tutuklayacak... ‘Allah affetsin, evet terör örgütüdür’ diye yanıt verdim.”
2014’te IŞİD’e katılan, o tarihten itibaren aralıklarla Suriye’ye giderek savaşan Ankaralı 4 kişi ve beraberlerindeki 3 kadın ile 5 çocuk, 26 Haziran Cuma günü Suriye’den Türkiye’ye kaçak giriş yaparken Kilis’in Elbeyli ilçesinde sınırda yakalandı. Bir gün boyunca hem asker hem de MİT tarafından sorgulanan 12 kişiden 11’i, savcının tutuklama istemine karşın Kilis Sulh Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakıldı ve Ankara’ya döndü.
Sınır geçişini ve büyük bir süratle gerçekleştirilen yargılamanın tüm detaylarını, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan IŞİD savaşçısı C.A. BirGün’den Doğu Eroğlu’na anlattı. Genelkurmay Başkanlığı 27 Haziran’da 12 IŞİD mensubunun yakalandığını açıklamış ancak bu kişilerin akıbetine ilişkin ilerleyen günlerde bilgi vermemişti.
Suriye ve Irak’ta IŞİD saflarında savaşan Türkiyeli savaşçılar ile aileleri, 26 Haziran Cuma günü Suriye’den Türkiye’ye geçmek isterken Çobanbey Sınır Karakolunda görev yapan askerlerce yakalandı. Türkiye’ye geçmek için IŞİD’de bağlı bulundukları birliğin ‘emirinden,’ izin isteyen mücahitler, izin çıkmayınca kaçak olarak geçiş yapmak üzere, Kilis’in Elbeyli ilçesine birkaç kilometre mesafedeki Bab kasabasına geldi. Sınırı geçmek için uygun bir an kollayan 12 kişi, bekledikleri fırsatı Cuma namazı sırasında yakaladı. IŞİD için çalışan mücahitlerin sınırı geçmesinden sorumlu insan kaçakçıları ile kaçak mücahitleri yakalamakla görevli IŞİD mensuplarının Cuma namazı kıldığı sırada Bab kasabasından ayrılan grup, sınırın Çobanbey Sınır Karakolu yakınlarındaki kısmına ulaştı.
12 kişilik grup, beklemedikleri bir şekilde, karakolda görev yapan askerlerce durduruldu. Kendilerine silah çeken askerlere Türkiyeli olduklarını ve ‘’hicret’’ten geldiklerini [IŞİD kontrolündeki bölgeye savaşmak için gidenlere mücahit, İslam Devleti çatısı altında yaşamak için gidenlere muhacir deniyor] söyleyen IŞİD mücahitleri ile aileleri gözaltına alındı. O anları, IŞİD saflarında 9 ay çarpışan Ankaralı mücahit C.A. şöyle anlatıyor: “Sıfır noktasında, beraberimdeki T.Y. nöbet kulesinin yanından yürüyerek sınırı geçmemizi önerdi. Ben itiraz ettim, ‘Mısır tarlasının arasından geçelim de yakalanmayalım’ dedim. Ama onun dediğini yaptık. Bir baktım, oradan bir asker silahı çekti üzerime doğru geliyor. Ben dedim ki, ‘Ben Türküm yahu, ne yapıyorsun sen?’ Bizi gördü, şarjör taktı. Tam da korkacak adamı buldu ya! Zaten biz ölümün içinden çıkmışız gelmişiz. Bir süre sonra komutan geldi. ‘Biz Türküz hemşehrim, oraya hicret ettik. Bizim Dewle’yle [IŞİD] bir alakamız yok. Biz Dewle’ye katılmadık’ dedim ama yine de bizi gözaltına alıp jandarmaya götürdüler.”
Mücahitler, Suriye’ye giriş çıkışlarını o ana dek serbest bir şekilde gerçekleştirdikleri Elbeyli’de gözaltına alınınca şaşkınlık yaşadı.
Elbeyli Jandarma Komutanlığına götürülen 12 kişilik grubun ilk sorguları burada gerçekleştirildi. Sorguya, bölgede görev yapan askerlerin yanı sıra MİT görevlileri de katıldı. Mücahitler ifadelerinde, IŞİD saflarında çatışıp çatışmadıkları, askeri operasyonlara katılıp katılmadıklarına dair sorulara olumsuz karşılık verdi. C.A.’ya göre, MİT görevlileriyle arasında şu konuşmalar geçti:
MİT mensubu: Siz ne yapıyordunuz Suriye’de?
C.A.: Uyuşturucuyu bırakmaya gittim oraya. Her türlü yol vardı bende. IŞİD’in bana bir güzelliği olduysa o da uyuşturucuyu bıraktırmasıdır. Fırında çalışıyorduk orada, Hicret ettik. T.Y. benim ustabaşım olur. Hamur açıyordu, beni de getir-götür işleri için kullanıyordu.
MİT mensubu: Yemedik de... Hadi yemiş olalım...
C.A.: Vallahi ister ye, ister yeme. Ben sana gerçekleri konuşuyorum.
12 kişinin sorgusu yaklaşık 21 saat sürdü. Mücahitler hakkında, darp, adam yaralama ve sahtecilik gibi suçlardan verilmiş kesinleşmiş kararlar olduğu veya adli kontrol tedbirlerini yerine getirmedikleri için arama kararları bulunduğu ilk sorguda görüldü. 26 Haziran saat 13.00 sularında yakalanan grup, sorgunun ardından 27 Haziran Cumartesi saat 10.00’da Kilis Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Buradaki işlemler de yaklaşık 16 saat sürdü. Savcılıkta ifade veren 4 mücahit, IŞİD saflarında savaştıklarını burada da reddetti.
C.A., MİT mensuplarıyla olan konuşmasının bir benzerini savcıyla da gerçekleştirdi. C.A. savcıya verdiği ifadeyi şöyle anlattı: “Savcı IŞİD mensubu olup olmadığımı sordu. Ben duraksayınca anladılar, zaten IŞİD’in adamı olduğumuzu biliyorlardı. Bana, ‘IŞİD terör örgütü müdür?’ diye sordu. Durakladım, ‘Bilmiyorum efendim’ dedim. Bir daha sordu. Mecbur istediği cevabı verecektim, yoksa tutuklayacak... ‘Allah affetsin, evet terör örgütüdür’ diye yanıt verdim.”
Diğerleri de ifadelerinde IŞİD savaşçısı olduklarını reddetti ancak savcı mücahitleri terör örgütüne üye oldukları gerekçesiyle tutuklama istemiyle mahkemeye sevk etti.