HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve beraberindeki heyet, CHP Genel Merkezi'nde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki parti heyeti ile görüştü. Sancar, "Herhangi bir muhalefet partisini dışarıda bırakma gibi, bir muhalefet partisi ile görüşmeme gibi bir tavrımız yok. Biz Türkiye'de diyaloğun, müzakerenin ve tartışmanın demokratik siyasetin temel unsurları olduğuna inanıyoruz. Demokratik siyasetin de Türkiye'nin içine sokulduğu ağır adaletsizlik ve bunalım durumundan çıkışta en önemli yöntem olduğuna inanıyoruz. HDP demokratik siyasette ısrarcıdır" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar görüşmenin ardından HDP heyeti ile birlikte CHP Genel Merkezinde açıklamalarda bulundu.
ANKA'nın haberine göre; Sancar, görüşmeler sonrasında partilerle ortak basın açıklaması yapmamaları hakkında bir soruya "Ortak basın açıklaması yapılmaması bizim tercihimiz. Biz bu yöntemin daha faydalı olacağına kanaat getirdik. Kendimiz önerdik partilere bu yöntemi" yanıtını verdi.
Sancar'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Önerdiğimiz başka bir konu yol temizliğidir. Demokrasi ve demokratik seçimler için yolun şimdiden sağlamlaştırılması gerekiyor. Bunu iktidardan bekleyemeyeceğimizi geçmiş tecrübelerle çok iyi biliyoruz. Muhalefet demokratik hakların kullanımı konusunda ortak hareket etmelidir. Seçim ittifakı bugün gündemimizde yok. Herhangi bir şekilde Sayın Kılıçdaroğlu ve heyeti ile yaptığımız görüşmede de gündeme gelmedi, ama seçim güvenliği en temel meselelerden biridir. Bu konuda da hemfikir olduğumuzu gördük.
Bizim İyi Parti ile görüşme isteğimiz devam ediyor. Resmi talep konusunu değerlendiriyoruz. Bu görüşmelerden sonra o konuda da tavrımızı ve kararımızı paylaşacağız. Herhangi bir muhalefet partisini dışarıda bırakma gibi bir muhalefet partisi ile görüşmeme gibi bir tavrımız yok. Biz Türkiye'de diyaloğun, müzakerenin ve tartışmanın demokratik siyasetin temel unsurları olduğuna inanıyoruz. Demokratik siyasetin de Türkiye'nin içine sokulduğu ağır adaletsizlik ve bunalım durumundan çıkışta en önemli yöntem olduğuna inanıyoruz. HDP demokratik siyasette ısrarcıdır.
Bugün Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve öğretim elemanlarının haklı olarak tepki gösterdikleri uygulama OHAL'le birlikte gelen bir düzenlemenin sonucudur. Belediyelere kayyım meselesi de aynı çerçevede OHAL KHK'ları ile getirilmiştir. Bizler kayyım rejiminin elbette en başta yerel yönetimleri hedef aldığını, ama sadece yerel yönetimlerle sınırlı olmadığını da belirtiyoruz. Nitekim üniversitelere rektör atama usulü bir kayyım sistemi ortaya çıkarmıştır. Şimdi Boğaziçi Üniversitesi'ndeki bu son uygulama bu durumu bütün açıklığıyla Türkiye'nin bütün kesimlerinin görebileceği şekilde gözler önüne sermiştir. kayyım rejimine karşı mücadele demokrasi için mücadeledir. Yeni çıkan düzenleme ile biliyorsunuz sivil topluma da yaygınlaştırılmak isteniyor. Bütün derneklere iktidarın kayyım atanma imkanı yeni düzenlemelerde var. Bu görüşmede de bu uygulamaya, yaklaşıma karşı bütün muhalefet partilerinin ortak tutum sergileyebilmelerinin önemine işaret ettik.
İktidarın gündeme getirdiği anayasa değişikliğinin bize göre samimi bir tarafı yok. Bunun gerçekten yeni bir anayasa yapmaya yönelik bir program olarak ortaya konduğunu düşünmüyoruz. İktidar sıkışmışlıktan kurtulmak için toplumu oyalamaya çalışıyor. Bu kötü yönetiminin faturasının daha fazla konuşulmasını önlemek için gündemi değiştirmeye çalışıyor. Eğer samimiyseler nasıl bir anayasa istediklerine dair genel çerçeveyi muhalefet partilerine ve topluma sunsunlar. Bu çerçeveyi sunmanın adresi de TBMM'dir. Buyursunlar TBMM'ye ne önerdiklerini ve istediklerini getirsinler. Biz Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu kabul ediyoruz. Bunu en çok savunan parti de geçmişte biz olduk. Gerçekten yeni bir anayasa ne anlama gelir sorunun da cevabını açıkça ortaya koymak gerekiyor.
HDP toplumu oyalamaya dönük yapay gündemler yaratmaya yönelik hiçbir girişime prim vermeyecektir. Bizim önceliklerimiz demokrasi, özgürlük, toplumsal barıştır. Eğer bu konuda adım atmak istiyorsa kim isterse istesin, adım atmak isteyenler önerilerini açıkça ortaya koysunlar. Bizim önerilerimiz ortada, iktidar da artık daha açık konuşmak zorundadır.
Bizler de demokratik sistemin güçlendirilmesi programının en önemli maddesi olarak güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşü görüyoruz. Demokratik parlamenter sisteme dönüş muhalefet partileri arasında bir ortak program maddesi olarak yerini almış ama bunu güçlü demokrasi programı çerçevesine yerleştirmeyi de öneriyoruz. Bunun için güçlü parlamento, güçlü denetim sistemi, güçlü yerel demokrasi öneriyoruz. Bu temel ilkelerin yer aldığı 1921 Anayasası bu konuda ilham kaynağı olarak değerlendirilebilir. (ANKA)