MOBESE'nin B'sine ismini veren ve 'FETÖ' soruşturması kapsamında tutuklanan istihbaratçı Emniyet Müdürü Basri Aktepe kendini savundu. Aktepe, “O zaman cemaatti ve memlekette iyi şeyler yapıyordu. Biz de böyle görüyorduk. Benim buna sempatim vardı. Ama 2002’de ben bu işi bitirdim” dedi. İddianamede, Aktepe’nin MİT’ten sorumlu abiler arasında yer alan Atilla Öztürk ve FETÖ’nün sivil imamlarından Harun Biniş ile telefon irtibatı bulunduğu belirtildi.
Basri Aktepe, 8 Eylül 2016’da FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Aktepe hakkında sürdürdüğü soruşturmayı tamamlayarak, şüpheli hakkında “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan dava açtı. “FETÖ üyeliği” suçlamasıyla açılan davanın iddianamesinde çarpıcı bilgiler yer aldı. İddianameye göre, örgüt lideri Fetullah Gülen, “devletin kılcal damarlarına sızılması” talimatı verdikten sonra Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Emniyet Teşkilatı, Yargı ve MİT, örgüt tarafından birinci hedef olarak seçilerek bu kurumlara "sızılmak" istendi.
Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberi aynen şöyle:
Şüpheli Basri Aktepe, Tunceli’de 3. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yaptığı sırada "FETÖ’nün MİT’e sızma planları doğrultusunda", 2011 yılında MİT’e Başmüşavir olarak göreve başladı. Aktepe, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 28 Temmuz 2016 tarihinde çıkarılan 667 sayılı KHK ile görevinden ihraç edildi. Ankara Savcılığının sürdürdüğü bir soruşturmada şüpheli konumda olan Adem Öcal ifadesinde, Aktepe’nin FETÖ üyesi olduğunu ve örgüt adına TİB’deki yapılanmayı planladığı söyledi.
Aktepe, FETÖ/PDY’nin MİT’ten sorumlu abileri arasında yer alan Atilla Öztürk ile 2011-2015 yılları arasında pek çok defa telefon ile görüştü. İddianamede, “HTS kayıtlarına göre FETÖ’nün üst düzey yöneticileri arasında yer alan Bayram Arslan, Tuncay Delibaşı, Mustafa Mert ve Harun Biniş ile toplam 23 kere telefon irtibatı kurduğu tespit edilmiştir” denildi. Aktepe’nin irtibatının ortaya çıktığı Harun Biniş’in, darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Hava Üssünde görüntüleri belirlenmişti.
Aktepe’nin ByLock kullanıcısı olmadığı ve Banka Asya hesabının bulunmadığına dikkat çekilen iddianmaede, bunun nedeni de örgüt tarafından kritik görevlere getirilen üyelere kendilerini gizleme stratejisinin bir parçası olduğu savunuldu. İddianamede, “Şüpheli hakkındaki MİT raporuna göre, şüphelinin oğlunun FETÖ ile iltisaklı olan Fatih Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuduğu, söz konusu tespitin yapıldığı tarihte FETÖ/PDY’nin terör örgütü olarak kabul edildiği, bu nedenle şüphelinin savunmalarına itibar edilmeyecektir” değerlendirilmesi yapıldı.
Aktepe hakkında açılan dava kapsamında 10 Ekim’de hakim karşısına çıktı. Aktepe savunmasında, hakkındaki suçlamaları reddetti ve tahliye talebinde bulundu. Duruşmada Aktepe’ye, Ankara Emniyet Müdürlüğünün 1999’da hazırladığı “Fetullah Gülen ve Işık Tarikatı” raporunda isminin 15’inci sırada gösterildiği anımsatıldı. Aktepe, kendisine husumet bekleyen kişilerin isminin bu listeye yazdırdığını öne sürdü.
Aktepe, FETÖ/PDY’ye ilişkin, “O zaman cemaatti ve memlekette iyi şeyler yapıyordu. Biz de böyle görüyorduk. Benim buna sempatim vardı. Ama 2002’de ben bu işi bitirdim” dedi. FETÖ/PDY’nin tepe yöneticilerinden Şerif Ali Tekalan’ın yeğeniyle evli olduğunu belirten Aktepe, “Ben bu adamla bir araya gelince ‘cemaat nasıl’ demezdim” ifadesini kullandı. Basri Aktepe savunmasında 15 Temmuz darbe girişimi sırasında MİT’teki görevinin başında olduğunu söyledi.