Modern'de 'oturak' eserine sansür

Modern'de 'oturak' eserine sansür

T24 - İstanbul Modern’in sanatçı Bubi’nin “Oturak” eserine sansür uygulaması sanat dünyasını karıştırdı. Sanatçılar konuyla ilgili muhatap bulamadıklarını söylüyor.Modern’de oturak kavgasıİstanbul Modern Müzesi Şef Küratörü Levent Çalıkoğlu’nun sanatçı Bubi Hayon’un Oturak adlı eserini geri çevirmesine tepki yağıyor. İstanbul Modern Gala Modern gecesi için Bubi’yemüzayedeyle satılmak üzere bir eser sipariş etmiş, fakat eseri konsept dışı bularak koleksiyonerlere sunmama kararı almıştı. Oturak ’ın sergilenmesi için Bubi’den eserdeki “lazımlığa” benzer kısmı kaldırılmasını ya da üstünü örtmesini talep etmişti.

Taraf gazetesinde yer alan habere göre; önceki gün İstanbul Modern’deki Hayal ve Hakikat sergisi kapsamında düzenlenen bir söyleşide, aralarında sanatçılar Mürüvvet Türkyılmaz ve Neriman Polat’ın da bulunduğu konuşmacılar Bubi’ye uygulanan bu sansüre tepki gösterdi. Mürüvvet Türkyılmaz sergi bağlamında konuşmadan önce, İstanbul Modern’in Bubi’nin eserine yaklaşımı konusunda açıklama yaptı. Protestoya dönen toplantıda sanatçılar, kendi eserlerinin de bulunduğu salona “İstanbul Modern Sansürcüdür” yazılı afişler astılar ve hatta Mürüvvet Yılmaz ve Leyla Gediz gibi önemli isimlerin dâhil oluduğu beş sanatçı sergiden eserlerini çekti.Küratörlü bir alan olduğu için sansür değilBubi’nin kendisine destek olmadığı gerekçesiyle üyelikten istifa ettiği Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği ise “Bubi Hayon ve İstanbul Modern arasındaki ilişki, davet üzerine gerçekleşen bir küratörlü alanın, sipariş iş sergisi konumundadır. Bilindiği gibi, sanat eserini, düşünceyi halka, sanatsevere ulaştıran aracı kurumların bu yapıtları seçme ve sunup sunmama hakkı vardır. Bu nedenle küratörlü sergilere seçilmeyen sanatçıların yapıtları, yayınevlerinin basmadıkları kitaplar, gazetelerin yayınlamadıkları makaleler/haberler, tiyatroların sahneye koymadıkları eserler, galerilerin sergilemeye seçmedikleri yapıtlar sürekli olarak gündemde olan uygulamalardır” ifadeleriyle uygulamanın sansür olmadığını savunmuştu.Hayır, bu bir sansürdürÖte yandan altında sanatçılar, küratörler, bienal yönetmenleri, tasarımcılar, müzisyenler, sanat eleştirmenleri, sanat öğrencileri ve sosyal bilimcilerin imzası bulunan “Sansürün Koşullu’suna da Ticarî Yaşama Uyanı’na da Hayır” başlıklı bir bildiri yayımlandı.Sansür tartışmasıyla ilgili olarak Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği’nin Türkiye Şubesi’nin ve Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin aynı gün yapmış olduğu birbirine benzer iki açıklamaya katılmayan imzacılar bildiride, “Unutulmamalı ki, Bubi Hayon, verili biçim ve bağlamıyla, hepimizin bildiği yaratım çizgisinin devamı, olgun bir örneğiyle, kendi ifadesiyle ‘sanat yapıtının bir tabu olmadığını, kutsal olmadığını, müzelerin birer mabet olmadığını vurgulamak için’ altın ve bronz karışımı bir Oturak ’la İstanbul Modern ve Levent Çalıkoğlu’nun karşısına ‘çıktığı için’ sansürlenmiştir. (...) Devlet ya da özel sektörce kurulmuş, işletilen bir ‘modern’ sanat kurumunun kendi etkinlikleri için gereksindiği paranın miktarı ne, koleksiyoner muhatapları kim olursa olsun, sanatsal yaratım özgürlüğünü katletme hakkını, sanatsal yaratım sürecinin niteliğini dönüştürebilme özgürlüğünü -üstelik bu kadar sınırsız ve kaba bir biçimde- savunmak, bizce olanaksızdır” ifadeleriyle Bubi Hayon’un eserine uygulanan sansürü sert bir dille eleştirdi. Biz de yaşanan süreci eserin sahibi Bubi ve sanat alanındaki yetkin isimlerle konuştuk.Politik bir mesajım yokİstanbul Modern’in Gala Gecesi’nde sergilenmek üzere benden bir eser istendi. Levent Çalıkoğlu bu süreçte hiçbir öneri de sunmadı. Ben bir buçuk ay çalıştım ve Oturak eserimi yaptım. Sonra bir müze görevlisi geldi ve Oturak’ın sergilenmesinin sakıncalı olduğunu söyledi. Ben de istedikleri değişiklikleri yapmayacağımı söyledim. Çok şaşkınım.Ama asıl şaşkınlığım kurucuları arasında yer aldığım Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği ve Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği’nin kraldan çok kralcı tavrınadır. Çünkü sansürün yanında yer aldılar. Ben bunun kişisel olarak Levent Çalıkoğlu ile de alakalı olduğunu sanmıyorum. Oturak çağrışımının koleksiyonerleri rahatsız edebileceğini düşünmüş olabilirler. Fakat benim işlerime bakılırsa politik şeyler yapmadığım görülür. Hiçbir politik mesajım yok. Sanatın taşıyıcı olmasına da karşıyım; ben farklı şeyler düşünüyorum. Öte yandan eserimin sergilenmesini engelleyerek koleksiyonerlerin yerine de karar vermiş oldular. Bu da çok yanlış.Kral olduğunu sanan bir deliVasıf Kortun - Küratör İstanbul Modern açıldığı 2003 yılının sonundan beri ilk kez kamusallığa kavuştu, hem de istemeden. Bu da kötü bir durum değil, sanatçıların terk ederek sahiplendiği; kültür ve sanat cemaatlerinin imza kampanyasıyla protesto ettiği kurum bundan sonra operasyonlarını kendi keyfine göre sürdüremeyecek ve umursamaz davranamayacak.Bu ilk değildi. İstanbul için olağanüstü büyük bir kazanım olabilecek Batıcıl sanat tarihine yamuk bakan çok değerli müze insanı David Eliott, yönettiği müzenin tacizine ancak sekiz ay tahammül edebildi. Doug Aitken gibi bir sanatçıyla adeta dalga geçildi. İstanbul Modern’in bunlar gibi örneklerle bezenmiş bir geçmişi var, ama hiç umursamıyor, kurumsallığın en basit protokollerine kayıtsız kalıyor. Kurumların güçleri sanatçıların ve hitap ettikleri cemaatlerin onlara verdikleri izinle, güvenle sınırlıdır.Kurumlar bunu hak etmek zorundadır, kurumlar kamuya borçlu başlarlar. İstanbul Modern adı konulmayan o toplumsal mütabakata hiçbir zaman riayet etmedi, belki de öyle bir kontratın farkında bile olmadı. Finans, güç, halkla ilişkiler, basın, devlet desteği... Tüm bunlar yetmiyor. Yola başka yerden çıkmak lazım. Zor değil, İstanbul Modern varoluş yetkisini aldığı sanatçılara kulak verirse toparlanır, kent kazanır. Aksi takdirde geçen hafta Jacques Lacan üzerinden Jerry Saltz’dan twitlediğim gibi “Kral olduğunu sanan deli, kendini kral sanan kraldan daha deli değildir. Kral olmak için insanların kral olduğunuza inanması lazım. Kral olmak bir ilişkidir. İstanbul Modern kral olduğunu sanan, bir deliye dönüşmektedir.” Vasıf Kortun’un konuyla ilgili facebook hesabında paylaştığı metindir.Suya sabuna dokunmasınAli Şimşek - Eleştirmen Bubi’nin eserinin sansürlenmesi üzerine İstanbul Modern’de yapılan eylem, kurumun içinden gelen ilk tepki olması bakımından çok önemli. Eylemde Leyla Gediz, Levent Çalıkoğlu’nun “suya sabuna dokunmayan” işler istediğini itiraf etti ilk kez. Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği’nin Türkiye Şubesi de çuvalladı bu konuda.Çünkü İstanbul Modern’le aralarında organik bir bağ var. Bunun sanatın şirketleşmesinin patlama noktası olduğunu düşünüyorum. Öte yandan bir müzenin fon oluşturmak için müzayede düzenlemesi kabul edilebilir değil. Sanatçılardan bağış istiyorlar, sonra eseri satıp para kazanıyorlar. Müzeler sanatçıları desteklemek için vardır, soymak için değil. Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği yaptığı açıklama da yersiz. Bir küratörün bir sanat eserine bu şekilde müdahale etmesi de kabul edilemez. Küratör eseri korur.Artık sanat alanından şirketlerin çekilmesi gerekiyor. Bu alanda olmaları sosyal sorumluluk gibi, sanata destek gibi gösteriliyor; ama sanatçıların üzerinde baskı oluşturuluyor bu şekilde.Levent Çalıkoğlu’nun istifa etmesi gerekiyor.'Sanatçılardan özür dilenmesini bekledik'Mürüvvet Türkyılmaz - Sanatçı Yaptığımız eylemin en büyük amacı, sanatçıların ortak sorunlarını dile getirmekti. Bunun içeriden gelmesi müzeyi olumlamak gibi değil, hesap sormak anlamına geliyor. Eylemle bir diyalog zemini yaratmaya çalıştık, ama muhatap bulamadık. İstanbul Modern’in Hayal ve Hakikat sergisi sanatçılarından ve genel olarak sanatçılardan bir özür dilemesini bekledik.Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği’nin açıklamasından da tatmin olmadık. Ben sergideki işimi çektim. İlk aşamada beş sanatçı eserlerimizi sergiden çektik, ancak bu sayının arttığını biliyoruz.Müze bir açıklama yapmalıydıNeriman Polat - Sanatçı Ben bunun bir sansür olduğunu düşünüyorum. İstanbul Modern bizi mutahap almadı. Bunun sansür olmadığını düşünüyorlarsa, açıklama yapmaları gerekiyor. Biz oradaydık, onlar yoktu. Bubi’ye de büyük saygısızlık yaptılar. Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin açıklaması konusunda ise böyle durumlarda her zaman bir kılıf uydurabilirsiniz. Zaten biz Plastik Sanatlar Derneği’ni tanımıyoruz, o dernek bizi temsil edemez; çünkü Bedri Baykam doğrultusunda hareket eden bir dernek.İstanbul Modern’in açıklamasıİstanbul Modern’in sanatseverlere sunduğu eserler, müzenin sanat uzmanları, küratörleri ve ilgili kurulları tarafından özgürce seçilir. İstanbul Modern, eser seçimlerini, dünyadaki başka müzelerde de geçerli olan uygulamalar paralelinde, sanatsal değerin yanı sıra, müzenin vizyonu ve amaçlarına ilişkin çok » Neriman Polat - Sanatçı Ben bunun bir sansür olduğunu düşünüyorum. İstanbul Modern bizi mutahap almadı. Bunun sansür olmadığını düşünüyorlarsa, açıklama yapmaları gerekiyor. Biz oradaydık, onlar yoktu. Bubi’ye de büyük saygısızlık yaptılar.Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin açıklaması konusunda ise böyle durumlarda her zaman bir kılıf uydurabilirsiniz. Zaten biz Plastik Sanatlar Derneği’ni tanımıyoruz, o dernek bizi temsil edemez; çünkü Bedri Baykam doğrultusunda hareket eden bir dernek. çeşitli ölçütlere göre yapmaktadır. Eğitim programlarımızı desteklemek amacıyla düzenlendiğimiz Gala Modern gecesi için sanatçıların ürettikleri çalışmalar da bu ölçütler doğrultusunda değerlendirilir. Gala Modern’de yer alacak sanat çalışmalarının seçim kararı İstanbul Modern’e aittir.