Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan belgede, "Ukrayna NATO'ya kabul edilirse, Kiev'deki rejimin Kırım'ı güç yoluyla 'geri alma' girişiminde bulunarak, Washington Antlaşması'nın 5. maddesi uyarınca, ABD ve müttefiklerini Rusya'yla direkt silahlı çatışmaya çekmesi yönünde gerçek bir tehdit ortaya çıkar" dendi.
Açıklamada, "Rusya sınırlarına yakın yerlerde artan ABD ve NATO askeri faaliyetleri endişe vericiyken, bizim kırmızı çizgilerimiz ve temel güvenlik çıkarlarımız ile Rusya'nın onları koruma konusundaki egemen hakkı göz ardı edilmeye devam ediyor. Rusya topraklarındaki belirli bölgelerden askerlerin çekilmesine yönelik nihai talepler ve buna daha sert yaptırım tehditleri kabul edilemez ve gerçek mutabakatlara varma umutlarını baltalıyor." ifadeleri kullanıldı
Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO üyesi olmaması talep edildi
Belgede şu ifadelere yer verildi:
"Rus tarafının ABD ile hazırladığı güvenlik garantilerine ilişkin anlaşma taslağının temel unsurlarına Amerikan tarafının yapıcı bir yanıt vermediğini belirtiriz. Bunlar, NATO'nun daha fazla genişlemesinin reddedilmesi, 'Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO üyesi olacağı' belirtilen 'Bükreş formülünün' geri çekilmesi ve herhangi bir askeri faaliyet yürütmek için altyapılarının kullanımı ve saldırı nitelikli olanlar dahil askeri kabiliyetlerin ve NATO altyapısının Rusya-NATO Kurucu Senedi'nin imzalandığı 1997 yılındaki durumuna geri dönüşü dahil olmak üzere daha önce SSCB'de yer alan ve İttifak üyesi olmayan devletlerin topraklarında askeri üsler kurulmasının reddedilmesidir. Bu hükümler Rusya Federasyonu için ilkesel öneme sahiptir."
"Rusya sınırlarına yakın yerlerde artan ABD ve NATO askeri faaliyetleri endişe verici"
"Rus tekliflerinin bir paket niteliği taşıdığı göz ardı edildi, bilhassa 'uygun' konular seçildi ve bunlar ABD ve müttefikleri için avantajlar oluşturacak yönünde 'büküldü.' ABD'li yetkililerin retoriği gibi, bu yaklaşım da Washington'un gerçekten Avrupa'nın güvenlik durumunu düzeltmeye kararlı olduğuna dair meşru şüpheleri pekiştiriyor. Rusya sınırlarına yakın yerlerde artan ABD ve NATO askeri faaliyetleri endişe vericiyken, bizim kırmızı çizgilerimiz ve temel güvenlik çıkarlarımız ile Rusya'nın onları koruma konusundaki egemen hakkı göz ardı edilmeye devam ediyor. Rusya topraklarındaki belirli bölgelerden askerlerin çekilmesine yönelik nihai talepler ve buna daha sert yaptırım tehditleri kabul edilemez ve gerçek mutabakatlara varma umutlarını baltalıyor. ABD ve müttefikleri tarafından güvenliğimizin sağlanmasıyla ilgili kesin, yasal olarak bağlayıcı garantiler sunulması konusunda anlaşma yapmaya Amerikan tarafının hazır olmaması nedeniyle Rusya, askeri-teknik önlemlerin uygulanması da dahil karşılık vermek zorunda kalacaktır."
"ABD, sadece 'karşılıklı yükümlülükler' hakkında konuşmaya hazır"
"ABD’nin, Rusya’nın önerilerine verdiği yanıtta, Avrupa’nın güvenliği alanındaki durumun iyileştirilmesi sürecinde ilerlemenin 'ancak Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik tehdit edici eylemlerinden kaynaklanan gerilimin düşürülmesi kaydıyla elde edilebileceği' konusunda ısrar ettiğini görüyoruz, yani anladığımız kadarıyla Rus birliklerinin Ukrayna sınırlarından uzaklaştırılmasını talep ediyorlar. Bununla birlikte ABD, sadece 'karşılıklı yükümlülükler' hakkında konuşmaya, 'Ukrayna topraklarında, savaş görevine sahip daimi kuvvetler konuşlandırmaktan vazgeçmeye' ve 'konvansiyonel kuvvetler konusunu müzakere etme olasılığını değerlendirmeye' hazır. Geri kalanına gelince, Amerikan tarafı, ikili anlaşma taslağının 4. maddesinin 2 bendinde ve 5. maddenin 1. bendinde yer alan önerilerimiz konusunda sessiz kalıyor ve 'ABD ve NATO kuvvetlerinin mevcut konfigürasyonunun sınırlı, orantılı ve NATO-Rusya Kurucu Yasası kapsamındaki yükümlülüklerle tamamen tutarlı olduğunu' belirtiyor."
"Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri'nin kendi topraklarında konuşlandırılması ABD’nin temel çıkarlarını etkilemez"
Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri'nin kendi topraklarında konuşlandırılmasının, ABD’nin temel çıkarlarını etkilemediği ve etkileyemeyeceği gerçeğinden hareket ediyoruz. Ukrayna topraklarında kuvvetlerimizin bulunmadığını hatırlatmak istiyoruz. Bununla birlikte ABD ve müttefikleri, askeri altyapılarını doğuya doğru ilerletti ve yeni üyelerin topraklarına birliklerini yerleştirdi. Avrupa’da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması’nın kısıtlamalarını aştılar ve Rusya-NATO Antlaşması’nın 'ek büyük askeri kuvvetlerinin kalıcı olarak yerleştirilmesinden vazgeçilmesi' ile ilgili hükümlerini oldukça keyfi yorumladılar. Bu eylemler sonucu oluşan durum kabul edilemez. Orta Doğu Avrupa, Güney Doğu Avrupa ve Baltık ülkelerinde yerleştirilen tüm ABD askeri güçlerinin ve silahlarının çekilmesinde ısrar ediyoruz. Bu bölgelerdeki ulusal potansiyellerin oldukça yeterli olduğuna inanıyoruz. Bu konuyu, Rusya’nın sunduğu antlaşma taslağının 4. ve 5. maddeleri temelinde müzakere etmeye hazırız.