Hükümetin TBMM’ye sunduğu 130 maddelik torba tasarı kamuoyunda tepkilere neden olurken, paketin detaylarında yeni düzenlemeler de dikkat çekiyor. Paketle hükümet araçlarda değer artış yönetimiyle katmerli vergi artışının yolunu açtı. Yeni alınacak araçlarda değerine göre vergi yüzde 40 ile 68 oranında değişecek. Havacılık şirketlerine uçakta güvenlikçi bulundurma hakkı getiriliyor. Milli Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu oluşturuluyor.
Torba tasarıyla havacılık şirketlerine uçakta silahlı güvenlikçi bulundurma hakkı getiriliyor. Buna göre Türkiye’nin tescilli sivil hava araçlarında özel eğitimli silahlı güvenlik görevlileri bulundurulabilecek. Türkiye’ye uçuşu olan yabancı tescilli sivil hava araçlarında silahlı güvenlik görevlisi bulundurulmasına izin verilmesine, mütekabiliyet ilkesi saklı kalmak kaydıyla İçişleri Bakanlığı yetkili olacak. Silahlı güvenlik görevlisinin görev, yetki ve sorumlulukları İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek. Milli Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu oluşturuluyor. Kurul sivil havacılık güvenliği ile politikaları belirleyecek.
Hürriyet'ten Neşe Karanfil'in haberine göre; Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem, Orta Vadeli Program’da (OVP) maliyenin gereksiz bir telaşı olduğunu belirterek “Maliye tarafında bu telaşa gerek olmadığını düşünüyorum. Bütçe açığı/milli gelirşu anda yüzde 2, gerekirse yüzde 3’e gidebilirdi. Oysa Maliye tarafında, ‘Biz sıkı duruyoruz, bakın vergileri artırıyoruz’ telaşı var. Bence bu gereksiz bir telaş ve OVP’nin maliye tarafındaki vergi artışları gereksiz hatta sakıncalı” görüşünü dile getirdi. Ertem, NTV canlı yayınında yaptığı açıklamada, “Bütçe açığı/GSYH oranını illa yüzde 1.6’ya çekeceğiz anlayışı gereksiz” diyerek, maliye politikasında başarıyı faiz dışı fazla ve düşük bütçe açığı ile sınırlanmasını doğru bulmadığını belirtti.
“Vergi artışlarını yapmadan da OVP gereklerini yapacak gücümüz vardı” açıklamasında bulunan Ertem “Türkiye’nin esasında bütçe harcamalarının yukarı çıkması olağandır. Yüzde 2 bütçe açığıyla bütün bunları yapabilir, ek vergiye ihtiyaç kalmaksızın. Yeni vergiler bütçenin üçte birini karşılıyor. Bu bütçeyi rahatlatacak. Peki olmasaydı, Türkiye’nin ayağı aksar mıydı? Hayır aksamazdı. Peki bir ülke neden vergi artışına gider? Türkiye’de kamu maliyeti iyi durumda. İkincisi de şimdi yapıldığı gibi önlem alır. Şimdi önlem aldılar. Biz vergileri artırıyoruz ama refahımızı daha fazla artıracağız diyorlar. Türkiye buraya başvurmadan yapabilir miydi? Bu rahatlığımız var. Ama buraya başvurdular, onlar rahat olacak, biz biraz vergileri konuşacağız. Teorik olarak böyledir. Vergi gelirlerini siz bir yere kadar artırırsınız, ondan sonra devletin vergi geliri düşmeye başlar” dedi.
Sigara Harici Tütün Mamulleri Üreticileri Derneği Başkanı Gökhan Ersöz, 70 liraya satılan bir koli makaronun (boş sigara) kolisine 1.000 lira zam geldiğini belirterek, “Şimdi ne olacak? Kaçakçı 13 Euro’ya makaronu getirecek, 500 liraya satacak. Kaçakcı yılda 2 milyon koliden 1 milyar lira kazanacak, fabrika kapanacak” dedi.
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, bir süredir kamu görevlileri dahil çalışanların maaş ve ücretlerindeki vergi yükünün azaltılması yönünde talep, teklif ve beklentilerin olduğunu belirterek, buna karşın önceki gün gelir vergisi tarifesinin üçüncü diliminde 3 puanlık artış yapılacağı açıklamasının geldiğini anımsattı. Tonbul, “Gelir vergisi artışları; ‘Büyüyen Türkiye’yi’, ‘Vergi yükü büyüyen kamu görevlerine’ dönüştürme gayretidir. Diğer kesimler vergi yüklerinin artırılmasını yansıtma yoluyla sorun olmaktan çıkarabilir durumdayken emek kesimi dahil dar gelirliler bu vergi yükü artışını mevcut gelirlerinden karşılamak ve bu nedenle de gelir kaybı yaşamak zorunda kalacaklardır” dedi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, son düzenlemeleri ülkenin ihtiyaçlarını dikkate alarak hayata geçirdiklerini belirterek, “Şu anda böyle bir ihtiyaç var. Biz her zaman vatandaşımızın ihtiyacını ve taleplerini dikkate alarak, vergi oranlarında her zaman için aşağı yönlü indirim yapmayı hedefleyen bir hükümetiz. İleride herhangi bir zamanda ekonomimizin imkanları dahilinde vergi oranlarını her zaman aşağı çekebiliriz” dedi. Ağbal, İstanbul Finans Zirvesi (IFS 2017) sırasında soruları yanıtlarken, bundan önce vatandaşa gerçekleri nasıl tam ve doğru olarak söyledilerse şimdi de tam ve doğru olarak söylediklerini ifade ederek, “Belki vatandaşımız bir miktar fazla vergi verecek. Biz kamuda çok daha dikkatli davranacağız ve harcamalarımızı çok daha aşağıya çekeceğiz” dedi. Öte yandan MTV artışının bütçeye 4.5 milyar liralık ek kaynak sağlayacağı belirtiliyor.
Ağbal, Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde (MTV) yapılan yüzde 40’lık zamma ilişkin bir soru üzerine, düzenlemeleri yasayla yaptıklarını ifade ederek, MTV’nin her yıl enflasyon rakamı kadar otomatik olarak arttığını söyledi. Ağbal, “Biz düzenleme yapmasaydık MTV gelecek yıl için yüzde 15 artacaktı. Biz yasal düzenleme yaptık ve yeni bir tarife ürettik. ‘Kanuni tarife budur’ dedik. Bu tarifeye göre rakamlar bunlardır. Bu rakamlarla öncekileri kıyasladığımızda bir artış çıkıyor. Bu yıl 500 lira ödeyen birisi, gelecek yıl 575 lira ödeyecekti. Şimdi vatandaşlarımıza 700 lira diyoruz. Bu herkes için farklı farklı” dedi. Ağbal, herkesin otomobile göre MTV ödeyeceğini, daha önce 50 bin liralık da 200 bin liralık da aracı olanların aynı rakamı ödediğini anımsattı. Ağbal, “MTV zammı bu yıl geçerli değil. Bu yıl alınacak araçlardan mevcut tarife geçerli. Ama gelecek yılbaşından itibaren 50 bin liralık araç alanlardan daha düşük, daha pahalı araç alanların vergisi daha yüksek olacak. Bana, ‘bu neden geldi’ diye kızıyorlar. Hakkaniyete, adalete uygun. 300 bin lira ila 50 bin liraya araç alanın vergisinin aynı olması adalet mi?” diye konuştu. Bu uygulamayı geçen yıl otomobillerden alınan Özel Tüketim Vergisi’nde hayata geçirdiklerini belirten Ağbal, “Bu yılın sonuna kadar eski sistem geçerli. Yıl sonuna kadar kim araç alırsa eski sistemden önümüzdeki yıllarda vergi ödeyecek. Aslında avantaj var. Araba almak isteyenler için bu yıl içinde araba almak gelecek yıllarda ödenecek vergiler açısından avantaj getiriyor” dedi.
Otomobilde artış yüzde 68'e kadar çıkıyor
Tasarıyla yeni model hayata geçiyor. Buna göre öncelikle araçlarda otomobilin değeri tanımı yapılacak. Otomobilin vergisiz ilk fiyatı taşıt değeri kabul edilecek. Yeni modelde silindir hacmi ve yaş yine kriter olarak kullanılacak ancak belirlenen taşıt değerleri de vergilendirme için esas olacak. 1300 cc ve aşağısı araçlar ile 1301-1600 cc arasındaki taşıt değerleri 40 bini aşmayan, 40 bin-70 bin arası ve 70 bin’i aşanlar olarak üç aşamalı olacak. 1601-1800 cc arası ile 1801-2.000 arası cc arası araçlar 100 bin’i aşanlar ve aşmayanlar olarak ikiye ayrılacak. 2.001-2.500 cc arası araçlarda sınır 125 bin, 2.501- 3.000 cc ile 3.001-3.500 cc motor silindir hacmine sahip olan araçlarda sınır 250 bin, 3.501-4.000 cc motor silindir hacmine sahip araçlarda sınır 400 bin ve 4.001 cc ve üstü motor silindir hacmine sahip araçlarda da sınır 475 bin lira olacak. 1300 cc motor silindir hacmine sahip araçlarda 2017 yılında 646 lira olan MTV, 1 Ocak 2018’den itibaren ödenecek vergide 3 aşamalı olarak ödenecek.
Araba ilk alınırken vergisiz hali dikkate alınacak. Arabanın ilk değeri 40 bin liranın altındaysa 904 lira vergi ödenecek. Arabanın değeri 40 bin lirayı aşıyor ama 70 bin lirayı aşmıyorsa 994 lira, 70 bin lirayı aşıyorsa bin 85 lira ödenecek. 40 bin lirayı aşmayan araçlar için artış yüzde 40 olurken, 40-70 bin lira arasındaki araçlar için artış oranı yüzde 53, 70 bin liranın üzerindeki araçlar için de yüzde 68 artış anlamına gelecek. 1301-1600 motor gücüne sahip araç için 40 bin lirayı aşmıyorsa bin 449 lira, 40 bini aşıp 70 bini aşmıyorsa bin 593 lira, 70 bini de aşıyorsa bin 738 lira ödeyecek. Bu model yeni alınan araçlar için geçerli olacak. Tasarıda daha önce alınan araçlara getirilen yüzde 40 zamlı MTV de madde olarak yer aldı.