İçişleri Bakanı Muammer Güler, 'demokratikleşme paketi' ile Abdullah Öcalan'a siyaset yolu açılacağı iddialarına ilişkin olarak, "Böyle bir şey asla söz konusu değil. Zaten metinde de böyle bir şey yok. Bakanlar Kurulu'nca TBMM'ye sunulan tasarıda da böyle bir şey yok. Ben altına imza attım" dedi.
Milliyet'tin, Abdullah Öcalan başta olmak üzere terör hükümlüsü statüsündekiler ve dağdan inecek PKK'lılar siyasi partilere üye olabileceği haberine, İçişleri Bakanı Muammer Güler'den açıklama geldi.
Polis Akademisi Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) tarafından 5'incisi düzenlenen Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu nedeniyle Antalya'ya gelen İçişleri Bakanı Muammer Güler, havalimanında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Güler, 'demokratikleşme paketi'nde partilere üyelik için 'terörden mahkum olmama' şartının kaldırılacağı ve bu sayede Abdullah Öcalan'a siyaset yolunun açılacağı iddialarına ilişkin şunları kaydetti: “Hiç öyle bir şey olabilir mi Sayın Başbakanımız bunu 30 Eylül 'deki ifadesinde açıkladı. Böyle bir şey asla söz konusu değil. Bunu hiç aklınızdan çıkarmayın. Zaten metinde de böyle bir şey yok. Bakanlar Kurulu'nca TBMM'ye sunulan tasarıda da böyle bir şey yok. Ben altına imza attım.”
İçişleri Bakanı Muammer Güler, ulaşımda hayata geçirilmesi düşünülen 'cep telefonuyla çek gönder' uygulamasına ilişkin de trafik güvenliğiyle ilgili halkın katılımının çok önemli olduğunu söyledi. Bakan Güler, "Madem çoğulcu, demokratik bir hayat öngörülüyor. Mevcut durumda trafik müfettişleriyle ilgili bir belge tanzim ediyoruz. Bununla ilgili arkadaşlarımız bir çalışma yapıyor. Artık teknoloji değişti. İlla tutanaklarla, illa belli bir bilgiyle olmuyor. Onun üzerine çalışıyoruz. Bakalım nasıl yapacağız ama burada önemli olan farkındalığın yaratılması ve kurallara uyma konusunda davranış biçiminin geliştirilmesi" diye konuştu.
Milliyet gazetesinde yer alan ve Muammer Güler'in konuya ilişkin açıklama yaptığı haber şöyle:
Hükümetin yeni demokratikleşme paketinde önemli düzenlemeler yer alıyor. Bunlardan biri de Abdullah Öcalan başta olmak terör hükümlüsü statüsündekiler ve dağdan inecek PKK'lılar siyasi partilere üye olabilecek.
Hükümetin bir süre önce açıkladığı, çözüm süreci açısından büyük önem taşıdığı belirtilen ancak yetersiz bulunarak eleştirilen, “demokratikleşme paketi” dün TBMM’ye sevk edildi.
Millieyt gazetesinden Önder Yılmaz’ın haberine göre TBMM Başkanlığı’na sunulan 17 maddelik pakette şu düzenlemeler yer aldı:
Kürtçe propaganda
Seçimlerde Kürtçe propaganda yapılabilecek.
Eşbaşkanlık
Siyasi partiler artık eşbaşkanlık sistemine geçebilecek. Eşbaşkanlar 2 kişiden fazla olmayacak. Bugüne kadar sadece BDP bu sistemi uyguluyordu.
Yüzde 3 oy alana en az 1 milyon TL yardım
Milletvekili genel seçiminde toplam geçerli oyların yüzde 3’nden fazlasını alan siyasi partilere Hazine yardımı yapılacak. Bu yardım 1 milyon TL’den az olamayacak. Halen yüzde 7’nin üzerinde oy alan partilere Hazine yardımı yapılıyor. Ancak BDP son genel seçime bağımsız adaylarla katıldığı için yine bu Hazine yardımından yararlanamayacak.
Yaşamı zorlaştırma kriteri
İl ve ilçenin büyüklüğü ve gelişmişliği dikkate alınarak birden fazla toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve güzergahı belirlenebilecek. Ancak Düzenleme Kurulu kamu düzeni ve genel asayişi bozmayacak ve vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmayacak şekilde belirlenen yer ve güzergâhlardan birisini tercih edebilecek. Toplantı ve gösteri için “günlük yaşamı zorlaştırmama” kriteri getirilmesi özellikle Beyoğlu, Kadıköy, Kızılay gibi meydanlardaki eylemlerin tamamının yasaklanmasına yol açabilecek.
Güneş batana kadar
Açık hava mitingleri, artık güneş batmadan önce dağılacak şekilde, kapalı yerlerde ise saat 24’e kadar yapılacak. Böylece bu yasağı ihlal ettiği gerekçesiyle onlarca milletvekilinin hakkında düzenlenen fezlekeler düşmüş olacak. Yürürlükteki yasa güneş batmadan bir saat önce ve kapalı yerlerde saat 23’e kadar sınır koymasına rağmen, son dönemde bu sınırlamalar uygulamada gevşetilmişti.
Göstericiler fişlenecek
Bütün toplantı ve gösterilerde katılımcıların ve konuşmacıların ses ve görüntüleri kolluk tarafından kaydedilebilecek. Elde edilen kayıt ve görüntüler, şüphelilerin ve suç delillerinin tespiti dışında başka bir amaçla kullanılamayacak. Böylece mitinglerde olay çıkaran ve suç işleyenlerin takibi kolaylaşacak. Ancak bu düzenleme de her türlü toplantıda polisin açık veya gizli kayıt yapmasına yol açacağı gerekçesiyle eleştirildi.
Amacı dışına çıkarsa polis dağıtacak
Düzenleme Kurulu mitingin amacı dışına çıktığı veya düzen içinde gerçekleşmesini imkansız gördüğü taktirde dağılma kararı alacak ve durumu derhal yetkili kolluk amirine bildirecek. Toplantının dağıtılması kararını hükümet komiseri değil, siyasi partilerin temsilcilerinin de bulunduğu Düzenleme Kurulu karar verecek. Düzenleme Kurulu, bu görevini yerine getirmemesi halinde, durum yetkili kolluk amiri tarafından Vali veya kaymakamlara bildirilecek ve kararı bu makamlar verecek. Karar verilmesi halinde dağıtma işlemini polis gerçekleştirecek.
Özel okullarda Kürtçe eğitim
Özel kurslar dışında artık Kürtçe başta olmak üzere farklı dil ve lehçelerde eğitim yapılabilecek özel okullar açılabilecek. Bu kurumlarda eğitimi ve öğretimi yapılacak dil ve lehçelere Bakanlar Kurulu karar verecek.
Başörtüsünü engelleyene hapis
TCK’nın “Eğitim ve Öğretim Hakkını” düzenleyen 112. maddesinde yapılan değişiklikle; her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine, kişinin eğitim ve öğretim hakkını kullanmasına, öğrencilerin toplu oturdukları binalara girilmesi ve kalınmasına engel olanlara 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Gezi eylemlerine ceza
Tasarıyla, Gezi Parkı, ODTÜ ve HES gibi gerçekleştirilen eylemlere yönelik cezai önlemler de alındı. Gezi Parkı ve ODTÜ’de olduğu gibi bir kamu kurumu tarafından yürütülen projenin hayata geçirilmesi gibi faaliyetleri engelleyenlere 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Kimlik vermeyen yanacak
TCK’ye eklenen yeni bir hükümle; kamu kurumlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında verilen ya da kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak sunulan hizmetlerden yararlanılmasına engel olunması halinde, fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Böylece bir süre önce gündeme gelen türbanlı avukata Türkiye Barolar Birliği’nin kimlik vermemesi gibi uygulamalar 5 yıla kadar hapisle cezalandırılabilecek.
Okul ve işyerinde namaz
TCK’nın “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetini” düzenleyen 115. maddesine yapılan ekleme ile okul ve işyerlerinde namaz kılma başta olmak üzere dini inancın yerine getirilmesinin önü açılıyor. Maddeye yapılan ekleme ile, “dini inancını gereğinin yerin getirilmesinin, cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla” engelleyenler 1 yılda 3 kadar hapis cezasıyla yargılanacak.
Yaşam tarzına güvence
Yine TCK’nın “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetini” düzenleyen maddeye yapılan ekleme ile yaşam tarzı güvence altına alınıyor. “İnanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale eden veya bunları değiştirmeye zorlayanlar” 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Nefret suçuna yetersiz ceza
Tasarıyla nefret suçu TCK’ya girecek. TCK’nın 122. maddesinin “ayrımcılık” olan başlığı, “Nefret ve ayrımcılık” olarak değiştirildi. Maddedeki “din, dil, mezhep” kriterlerine “milliyet” kavramı da eklenirken, nefret ve ayrımcılık suçuna verilen 6 aydan 1 yıla kadar verilen hapis cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olarak yeniden belirlendi. Tasarı beklenenin aksine ırkı ya da milliyeti nedeniyle işlenen yaralama, öldürme, hakaret gibi suçlarda artırım yapılması konusunda düzenleme içermiyor. Cinsel yönelimdeki kişilere yönelik ayrımcılık da pakete girmedi.
Türkçe olmayan köy isimleri
Tasarıyla İller İdaresi’nin köy adlarının değiştirilmesini zorunlu kılan ifade çıkarıldı. 1949’daki düzenlemenin kaldırılması Türkçe olmayan köy isimlerinin değiştirilmesini engelleyecek. Ancak daha önce değiştirilen isimler için yeni bir düzenleme yapılmadı.
Öcalan'a siyaset yolu
Tasarının yürürürlükten kaldırılan hükümler bölümünde, İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan ve dağdan inmesi beklenen PKK ’lılara siyaset yapma yolu açılıyor. Siyasi Partiler Kanunu’nun “siyasi partilere üyeliği” yasaklayan hükümler arasından “terör eyleminden mahkum olma” kriteri kaldırılıyor. Böylece Öcalan veya dağdan inen PKK’lılar BDP veya HDP başta olmak üzere istedikleri partiye üye olarak siyaset yapabilecekler. Paketle, “kamu hizmetlerinden yasaklı olanların”, yani yüz kızartıcı suçlar, kaçakçılık, ihalelere fesat veya devlet sırlarını açığa vurma suçlarından mahkûm olanlar, taksirli suçlar hariç 5 yıl veya daha fazla hapis cezasına mahkûm olanların, devlete karşı işlenen suçlardan mahkum olanların ve terör eyleminden mahkûm olanların siyasi parti üyeliği yasağı kalkacak.
Rüşvetçi de partiye üye olabilecek
Aynı maddedeki düzenlemeye göre, artık, “Kamuhizmetinden yasaklılar, basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahkum olanlar, taksirli suçlar hariç 5 yıl ağır hapis veya 5 yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkum olanlar” da siyasi partilere üye olabilecek.
Fitre ve zekât sosyal yardımlaşmaya gitmeyecek
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’nun, “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Gelirlerini” düzenleyen maddeden, “her nevi fitre, zekat, kurban derileri ve bağırsak yardımları” hükmü çıkarıldı.
Şapka ve alfabe cezası kalktı
TCK’nın “Şapka ve Türk Harfleri” başlıkla maddesi yürürlükten kaldırılacak. Böylece yasak olmasına rağmen uygulaması yapılamayan şapka takma zorunluluğu ile alfabede x, q, w gibi harflerin kullananlara verilmesi öngörülen 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası kalkmış olacak.