Müftülere resmi nikâh kıyma yetkisi veren kanun tasarısı tartışılırken, uygulamaya ilişkin hazırlıklar da sürüyor. Müftülerin iş yükünü karşılayabilmesi için yetkilerini imam ve vaizlere devredebilecekleri, bu yönde çalışma yürütüldüğü belirtiliyor.
Resmi nikâh kıyma yetkisinin belediye memurları ve muhtarlar dışında il ve ilçe müftülerine de verilmesine yönelik TBMM gündeminde bekleyen kanun tasarısı, tartışma başlattı.
Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberine göre kararnameyle göreve atanan ve yemin ederek göreve başlayan, yüksek nitelikli kamu personeli olan müftülerin nikâh kıyma konusunda yetkilendirilmelerinde kamu idare hukuku ve kuralları açısından herhangi bir sorun görünmüyor. Şimdi ise tasarı yasalaştığında müftülere tanınan bu yetkinin, imamlara ve vaizlere devredilip devredilmeyeceği tartışılıyor.
İl ve ilçe müftülerinin sayısı, nikâh konusunda oluşabilecek talebi karşılamaya yetmiyor. Türkiye’de 81 il, 957 ilçe var ve tüm kadroların dolu olduğu kabul edildiğinde bin 38 müftü görev yapıyor. Nüfusu 500 binin üzerinde 24 ilçe bulunuyor. Yılda ortalama 600 bin nikâh kıyılıyor. Her bir müftü nikâh kıyma bakımından ortalama 77 bin kişilik nüfus ölçeğine hitap ediyor. Bir yılda kıyılan 600 bin nikâhın yarısından, yani 300 bin kişiden müftü nikâhı için talep geleceğini kabul edersek, müftü başına yılda ortalama 300 nikâh düşüyor. Büyük ilçelerde ise bu sayı yılda 3 bine kadar çıkabiliyor. Müftülerin bu talebe tek başlarına yetişmesi mümkün görünmüyor. Müftülerin günlük rutin iş yükleri ve diğer sorumlulukları da dikkate alındığında fiziki olarak bunun karşılanamayacağı anlaşılıyor.
Müftülerin talebe yetişemeyecekleri göz önünde bulundurularak nikâh kıyma yetkisini geçici olarak imam ya da vaize devretmeleri, resmi işlemlerin ve imzaların müftüler tarafından yapılması planlanıyor. Yetki, müftüler tarafından alt kadrolara devredilirse imam ya da vaizlerin kıydığı nikâhların resmileştirilmesi ve denetimiyle ilgili bir mekanizma üzerinde çalışılıyor.
Müftülerin yetkisini alt kadrolara devretmelerinin gerekçeleri ise şöyle sıralanıyor:
- Köyde, küçük beldelerde, kırsalda/taşrada yaşayıp müftü nikâhı isteyenlerin taleplerinin tümünün karşılanması zor.
- Müftünün sorumluluk sahasındaki geniş il sınırları, ulaşım, terör bölgelerinde güvenliğinin sağlanması gibi gerekçelerle her nikâha gidebilmesi, yetişebilmesi mümkün değil. - Müftü nikâhına erişebilmenin maddi koşullarının (ne kadar ücret alacaklarının) belirlenmesi gerekiyor. Teşvik edici olacak ve suiistimalleri önleyecek bir uygulama getirilecek.- Müftü nikâhına erişebilmenin maddi koşullarının (ne kadar ücret alacaklarının) belirlenmesi gerekiyor. Teşvik edici olacak ve suiistimalleri önleyecek bir uygulama getirilecek. - Müftülerin yoğun talep karşısında yapacakları tercihler eşitsizlik tartışmalarına yol açabilecek.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, nikâh konusunda müftülerin yetkilendirilmesini, “Müftü nikâh kıydığında resmi olacak, yasal zorunlulukları yerine getirecek. Küçük yaşta evlilikler olamayacak, kadının tüm hakları korunacak. Evlilik yaşı değişmeyecek. Birden çok eş durumu olmayacak” diye açıkladı. Kaya, henüz netleşmeyen ve yönetmelikle belirlenecek olan, yetkinin imamlara da devredilmesi konusunda ise “O konuda hassas olmak lazım. İlçe ve il müftülerine yetki veriliyor sadece. Tasarıda ‘Şuna devredilir’ demiyor. Bence böyle de kalmalı. Müftü kıysın nikâhı; imam niye kıysın?” demişti.