Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Bugün George Orwell olsa sizi ayakta alkışlardı” sözleriyle teşekkür eden ve “Bireyler ehlileştirilmeli” açıklaması nedeniyle tartışma yaratan Alev Alatlı’ya destek çıktı. Böhürler, “Muhafazakar kesimdeki sığlaşmayı ve vasatlaşmayı ondan iyi ortaya koyan bir başka yazar da yok” ifadelerini kullandı.
Ayşe Böhürler’in Yeni Şafak gazetesinde “Akıllı bir muhalefet o konuşmadan çok şey çıkarırdı” başlığıyla ( 13 Aralık 2014) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Akıllı bir muhalefet o konuşmadan çok şey çıkarırdı Yukarıdaki cümle Cumhurbaşkanlığı edebiyat ödülünü alan Alev Alatlı’ya ait.
Ödülünü alırken yaptığı konuşmayla 21. yüzyılda dünyaya hâkim olması gereken felsefenin sınırlarını çizdi. Sadece bir teşekkür konuşması değildi. Tam tersine geçen hafta Doha’da bir toplantıda konuşan Immanuel Wallerstein’ın de altını çizdiği liberal düşüncenin ve kapitalist dünyanın bitişine ilişkin şümullü bir entelektüel öngörünün ifadesiydi. Değerler hiyerarşisini değiştirirken ne yapılması gerektiğine ilişkin bir çerçeve çiziyordu. Her şeyiyle anti kapitalist bir konuşmaydı ve daha önce de sık sık ifade ettiği “İslam ile kapitalizm bir arada bulunamaz” fikrini çerçeveliyordu. Ancak konuşma kamuoyunda son derece literal bir okumayla algılandı. Hiç hak etmediği bir okumaya muhatap oldu. Türkiye’deki aydın despotizmi yine her şeyi eğip büktü, bir ergen tepkisine çeviriverdi. Oysa ben Alatlı’nın iyi bir okuru olarak konuşmayı dinlerken işte muhalefet böyle yapılmalı demekten kendimi alamamıştım.
Diğer taraftan Türk edebiyat dünyasının sol-sağ karşıtlıkları ve sol edebiyat çevrelerinin körü körüne karalama gayretleri de bu ödülle birlikte tekrar devreye girdi. Sol edebiyat lobisi (son derece tutucu ve ortodoks ) her zamanki ayırımcı yaklaşımını ortaya koydu. Onların beğenmediği (beğeni kriterleri tamamıyla kendi hakimiyet duygularını tatminle ilgili) hiçbir şey değerli değildi zira. Alev Alatlı, Erdoğan’ın Suriyeli muhacirleri kabul edişine Orwell yaklaşımıyla teşekkür ettiği için okurları nezdinde değer kaybedecek birisi değil. Tam tersi O’nun okurları bunu herkesten çok daha iyi anlar. Kaldı ki Suriyeli muhacirlere ilişkin dünyanın vicdansızlığı geçen haftalarda yayınlanan bir raporda belgelenmişti. Onlara yapılan yardımın sadece %1.7’si batılı ülkelerden geliyordu.
Birçok konuda yazdıkları çizdikleri okuyanlar için ortada. Muhafazakar kesimdeki sığlaşmayı ve vasatlaşmayı ondan iyi ortaya koyan bir başka yazar da yok. Ancak Galileo etkisine teslim olmayacak, hakikat birilerinin işine yarayacak ya da yaramayacak diye söylemekten geri durmayacak bir bilgeliğe de sahip. Yakında Yeni Şafak’ta yayınlanacak olan röportajında bunları bir kez daha anlattı. Umarım anlaşılır.