T24- Muhafazakâr kesimin önde gelen isimleri, Aleviler’in karşı çıktığı zorunlu din dersinin kaldırılmasını istedi: Ayıptır, günahtır. İnsan haklarına aykırı. Müfredat tekrar yazılsın.
İlk ve ortaöğretim kurumlarında okuyan çocukların Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerini zorunlu olarak alması, 12 Eylül darbesinin ardından Anayasa’nın 24. maddesine eklendi. Yıllardır en çok tartışılan konular arasında yer alan bu dersin “zorunlu” olmaktan çıkarılması son günlerde yine gündemde.
Taraf gazetesinde yer alan habere göre din dersinin üzerindeki zorunluluğun kalkmasına yönelik açılan ilk davanın AİHM ve Danıştay tarafından kabul edilmesinin üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen soruna hâlâ bir çözüm üretilemedi. Hükümetin organize ettiği Alevi Çalıştayları da yaraya merhem olmadı.
Alevi örgütlerinin geçen hafta “Zorunlu din dersinin kaldırılması” talebiyle Ankara’da yaptığı oturma eyleminin ardından, Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce’nin t24.com.tr’den Selin Ongun’a verdiği röportajda söyledikleri ise tartışmayı farklı bir mecraya taşıdı. Sünni Müslümanları temsil eden muhafazakâr birçok köşe yazarı da tartışmaya katıldı.
Ayıptır, günahtırZaman Yazarı Hüseyin Gülerce: “Demokrasilerde fikir, ifade, hürriyet ve inanç özgürlüğü var” deyip, “Ben cemevi istiyorum, burada ibadet edeceğim” diyene “Hayır efendim, ibadet edeceksen camiye gel” deme hakkımız yok. Buna kimsenin hakkı yok. Böyle bir demokrasi yok. Yanlış olan bu. Vatandaşın cemevi mi istiyor; bunu yerine getireceksin. Ben AKP’yi en çok buradan eleştiriyorum. Bu insanları yedi senedir oyaladılar. Ayıptır, günahtır.
Her konuda bu kendimize demokrat ve Müslümanlık anlayışından kurtulmamız gerek. Güzel laflar söylüyoruz ama uygulamaya gelince başkaları için demokrasi istemiyoruz. “Demokrasi olsun ama benim olsun.” Bu samimi değil.
İnsan haklarına aykırı: Bugün Yazarı Ahmet Taşgetiren
Din dersini almak istemeyenlere zorunlu kılmak insan haklarıyla bağdaşmayan bir şey. Gayrimüslimlere din dersi zorunluluğu yok. Benzeri bir biçimde çocuklarının din dersi almasını istemeyen kesimler için de zorunluluk söz konusu olmamalı.
Ancak toplumun da çocuklarına din eğitimi verilmesi talebi var. Bunları birlikte değerlendirip, her toplum kesimini tatmin edecek bir çözüm üretmek gerekiyor.
Bir başka boyutu da din kültürü alınması noktasında temel bir kültürel zemin oluşturulabilir bütün ülke çocukları için. Yani farklı dinlerin yaklaşımlarını, inanç yapılarını anlatma bağlamında bir kültürel zemin oluşturulabilir. Bu da bir asgari kültür çerçevesinde değerlendirilmeli.
Müfredat yeniden yazılmalıYeni Şafak Yazarı, İslam Hukuk Profösörü Hayrettin Karaman: Bu sorun yıllardır tartışılıyor. Fakat Türkiye’de Sünni Müslümanlar toplumun büyük kesimini teşkil ediyor. Maksadımız; farklı inanç, dünya görüşü ve hayat tarzı sahiplerinin insanca, kardeşçe, huzurlu bir şekilde birarada yaşaması. Bu maksat açısından zorunlu din derslerine baktığımızda bu dersler Aleviliği küçümsüyorsa, olumsuz bazı ifadeler içeriyorsa, ya da yok sayıyorsa bundan rahatsız olunur. Ama bunun çaresi dersi kaldırmak değil. Bu dersi maksadımıza uygun hale getirmektir. Dersin yeni baştan ele alınması, kitaplarını yeni baştan yazılması gerekiyor. Sünni bakış açısıyla değil tarafsız olarak Aleviliği anlatmak lazım. Bu ayrışmayı önler. Bir arada, birbirimizi tanıyarak, hassasiyetlerimizi bilerek yaşama emelimize ulaştırır.
İki seçenekli çözüm Zaman Yazarı Ali Bulaç: Benim iki seçeneğim var. Biri zorunlu din dersi devam etsin fakat, hem diğer dinler hem de Alevilik öğretilsin. Müfredattaki Alevilikle ilgili bölümü de Alevilerin referans kabul ettiği akademisyenler yazsın. Pekiyi bunun faydası ne olacak? Bir din kültürü gerekir Türkiye’de yaşayan bir çocuk için. Hem Hıristiyanlık, hem Yahudilik, hem Budizm, hem de halkının bir kısmının mensubu olduğu İslam ve İslam’ın içinde yer alan farklı mezhepler konusunda bir kanaati olsun. Ama bu ders herhangi bir din ile ilgili de küçük düşürücü üsluptan kaçınmalı.
İkinci seçenek ise din dersi zorunlu olmaktan çıkarılsın. Fakat hem Sünni hem de Alevilere kendi çocuklarına inançlarını öğretebilmesinin önünü açacak yasal düzenlemeler yapılsın. İsteyen özel okullarda veya kurslarda Aleviliği, Sünniliği öğretsin.
Hiçbir şey zorunlu olmamalıAhmet Kekeç:Alevilerin taleplerinin dikkate alınması gerekiyor. Buna sadece zorunlu din dersleri değil, cem evlerine ilişkin talepler de dahil. Çocuklarının din dersi almasını isteyen geniş bir kesim de var. Onlar da görmezden gelinmemeli. Burada beni de rahatsız eden “zorunlu” ibaresi. Din eğitimini zorla veremezsiniz. Bence hiçbir şey zorunlu olmamalı. Bu soruna sadece Alevilerin değil, çocuklarının din dersi almasını isteyen ailelerin talepleri de dikkate alınarak çözüm bulunmalı.