'Muhafazakâr sanat diye bir şey olamaz'

'Muhafazakâr sanat diye bir şey olamaz'

 

İstanbul Şehir Tiyatroları'ndaki yönetmelik krizinin ardından atanan ve topa tutulan yeni genel sanat yönetmeni Hilmi Zafer Şahin yeni dönemde genç yazarlara ve Türk oyunlarına yer vereceğini söyledi. Şehir tiyatrolarında 24 yıldır çalışan Şahin, " Mufakazakar sanat diye birşey mümkün olamaz" dedi.
 
Şahin'in Akşam gazetesinden Seray Şahinler'e yaptığı açıklamalar şöyle:
 

'Tepki bana da yansıdı'

 
"Yönetmelik benim bu görevi kabul etmemden önce meydana geldi. Doğal olarak yönetmeliğe tepki gündemdeydi. Dolayısıyla bana da tepkiler oldu.
 

'Yeni yazarlar olacak'

 
Temel düşüncem yeni yazar, yeni oyun, bizde hiç oynanmamış oyunların merkezde olduğu ama Türk klasiklerini de atlamayan bir repertuar. Dünya klasiklerinden sahnelenen, seyircinin ilgiyle izlediği oyunlar zaten mevcut. Bu yıl yeni yazarlara olanak tanımak istiyoruz.
 

'Shakespeare ve İncil'

 
Tiyatro kuramları dersi okutuyorum, böyle bir kavrama asla rastlamadım. Ortaçağın muhafazakarlığının bu kadar yürüdüğü Avrupa sanatında bile böyle bir kavram ne geldi, ne geçti. Mufakazakar sanat diye birşey mümkün olamaz. Shakespeare okuduğunuz zaman isterseniz içinden İncil'i çıkarırsınız, ama Shakespeare'in yapıtı İncil için yazılmıştır diyemezsiniz.
 

'İkileme girersek kötü'

 
Şeyh Galip'i, Mevlana'yı muhafazakar denen o mantık içinde nasıl değerlendirebiliriz? Bugün Mevlana'nın durduğu yer yalnızca İslam kültürünün değil, dünya kültürünün bir parçası. Oradaki dizeler asla bir dinin, düşünce, ideoloji ve inanç biçiminin asla karşılığı değil. Böyle bir şey olamaz. İyi bir Mevlana, Şeyh Galip oyunu gelirse kesinlikle oynanır. Şeyh Galip üzerine biz oyun oynadık, Mevlana üzerine devlet tiyatrosunun oyunlar oynadığını biliyoruz. Sağ-sol ikileminin içine girdiysek çok kötü. Herkes kendi inancıyla, ideolojisiyle sanata bakar ama sanat o olmak zorunda değil.
 

'İkna edeceğiz biz'

 
Biz, repertuarı belirleyip, edebi kurula sunduktan sonra onları ikna edeceğiz. Edebi kurulun belirleyeceği oyunlar, zaten genel sanat yönetmenlerinin, dramaturgların gönderdiği edebi heyetten onay almış oyunların içinden gerçekleşecek. Bunu genel sanat yönetmeni saptayacak. Onların yalnızca önerileri olacak.
 

'O oyun repertuarda'

 
Tartışma konusu olan 'Günlük Müstehcen Sırlar', şu anda repertuardan kaldırılmış değil. O oyunla ilgili bir yönetim kurulu kararı, sanat yönetmeni iradesi yok. Eleştiriyi getiren insanların önemli bir bölümünün oyunu seyretmediklerini biliyoruz. Yalnızca adından yola çıkarak değerlendirmeler yaptılar. Bu benim çok doğru bulmadığım, bir sanatçıya, tiyatro eleştirmenine, gazeteciye, bilim insanına asla yakışmayan bir şey.
 

'Emekçiyim, giderim'

 
Ben hep 1 Mayıs'a gittim. Demokratik kitle örgütlerinden, benzer arka planı olan bir düşünceden geliyorum. 1 Mayıs bir emek bayramı ve ben tiyatro çalışanıyım. Bu yalnızca bizim gelip geçici bir görevimiz. Bütün herkes için hak olan önemli olan hiçbirşeyi tartışmam. Emekle ilgili herkes orada olmalıdır."