Hükümet, çözüm sürecini yasal çerçeveye oturtmak amacıyla hazırladığı tasarıyı TBMM Başkanlığı'na sundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, parti olarak tasarının karşısında olmayacaklarını söyledi.
BBC Türkçe'nin haberine göre, tasarının yeni bir içeriğe sahip olmadığını kaydeden Tanrıkulu, “Bu şekilde bir yasayı bir yıl önce de çıkarabilirlerdi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Başbakan’ın bir manevrası. Bugüne kadar bekletilmesinin amacının bu olduğunu düşünüyorum. Meclis’i bütün olarak devreye sokan, mutabakat arayan bir yasa tasarısı değil” eleştirisi getirdi.
Sorunun ancak geniş bir mutabakatla çözüleceğini kaydeden Tanrıkulu, “Bu başlık altında Meclis’te tabii ki bir yasanın kabul edilmiş olması önemlidir. Biz, bu çalışmaların Kamu Güvenliği Müsteşarlığı eliyle değil, doğrudan doğruya Meclis’te kurulacak komisyon vasıtasıyla bütün siyasi partilerin katkılarıyla yürümesinden yanayız. Birkaç güne buna yönelik yasa tasarısını Meclis’e sunacağız” dedi.
Tanrıkulu ayrıca, “Bu kanun, Başbakan’a ‘kutuplaştırıcı dil kullanma’ diyor. Aynı zamanda Başbakan’ın bunu yapmasını yasaklıyor” iddiasında bulundu.
Tasarının “koruma maddesi” olarak nitelenen 4. madde 2. bendinde yer alan “Bu kanun kapsamında verilen görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz” ibaresi özellikle tartışılan maddelerin başında geldi. Bu maddenin abartılmaması gerektiğini söyleyen ve gerekli gören Tanrıkulu, “Bu yasa çerçevesinde yürütülen bir görev varsa ceza yasası karşısında bir bağışıklık sağlanması doğal. Çok abartılacak bir düzenleme değil. Türkiye’de hangi savcının ne zaman, ne işlem yapacağını bilemiyoruz maalesef” diye konuştu.
Tasarıdaki “koruma maddesi” olarak adlandırılan 4 maddeyi anımsatan MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, “Normal bir hukuk sisteminde yasama organının çıkardığı bir yasayı uygulayanın hukuki sorumluluğu olur mu?” diye sordu. Halaçoğlu, “Çünkü çıkarılacak yasanın, evrensel hukuk kurallarına göre, uygulandığında kişiyi suçlu duruma düşürmemesi gerekir. Burada demek ki böyle bir endişe taşıyorlar. Burada verilenler dışında başka işlemler yapacaklar. Bunun altında başka şeyler gizli demektir. TBMM’den çıkan hangi kanunda bu var” iddiasında bulundu.
Tasarının 2. madde ç bendinde geçen Hükümetin “Bu kanun kapsamında yapılan çalışmalar ve alınan tedbirlere ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirmesi sağlar” maddesini de eleştiren Halaçoğlu, “Siz daha kanun maddesinde doğru bilgilendirmiyorsunuz. Adına ‘Çözüm Süreci’ diyorsunuz. Nedir çözüm süreci? Hukuki bir karşılığı, kanunu var mı? Siz şu an toplumu da doğru bilgilendirmiyorsunuz” dedi. Tasarının gayesinin cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde “PKK’ye hoş görünerek, onların oyunu alabilmek” olduğunu öne süren Halaçoğlu, “Kesinlikle destek vermeyeceğiz” diye konuştu.
Tasarının, Hükümet tarafından Meclis’e sunulduğu saatlerde HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ile HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de PKK lideri Öcalan’la görüşmek üzere İmralı'ya gitti. Partiden resmi açıklamanın bu görüşme sonrasında yapılması bekleniyor.
Bu ziyareti anımsatan HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, hafta sonu Parti Meclisi’nin toplanacağı ve tasarı üzerine görüşeceklerini söyledi.
Kaplan, “Hükümet, gecikmeli de olsa Meclis’e getirdi. Bu sürecin çözümü için Anayasa değişikliği şart dedik. Anayasa süreci rafa kaldırıldı. Yerel seçimlere boğdurduk. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi de bu tasarı geldi. Tabii ki olumlu bir adım ama eksikleri olan bir adım olarak görüyoruz. Bunun gereklerinin hızla yapılması gerekiyor” dedi. Hükümetle görüşmelerde “gereklere ilişkin bir zaman sınırlaması konuldu mu?” sorusunu ise Kaplan, “Konu zamana yayılacak bir konu değil. Yaydığınız zaman provokasyona açık olur, gerilime, çözümsüzlüğü neden olur. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında genel seçim için az bir zaman kalıyor. Seçim sathına girmeden yapmak lazım” diye yanıtladı.