Muhalif Kürt grubu saldırıda PKK'yı işaret etti

Muhalif Kürt grubu saldırıda PKK'yı işaret etti

PKK'ya muhalif çizgisi ile bilinen ve "Ne devlet ne PKK, Nasname" sloganını kullanan sitede Paris'te 3 kadının öldürülmesi ile ilgili bazı noktalara dikkat çekildi. Nasname, cinayet ile ilgili şüpheleri PKK üzerinde yoğunlaştırdı.

Sitede yayımlanan haber/yorum yazısının alt bölümünde yer alan okuyu yorumlarında da Sakine Cansız'ın barış sürecinde taviz verilmesine karşı çıktığı için öldürülmüş olabileceği öne sürüldü.
İşte sitede yer alan yazıdan bazı bölümler:
 
İmralı ile görüşmelerin başlaması ile birlikte karanlık eylemler de yürürlüğe konulmaya başlandı.
Silahların susma olasılığı belirdiğinde devreye giren karanlık güçler, görüşmeleri sabote etmek için bu defa dolaylı yollara başvurma gereği duymadan  amaçlarını açıkça ortaya koydular…
...
Olayı şaibeli kılan noktalar:
 
1- PKK medyası, Gare du Nord’da bulunan Kürdistan Enformasyon Bürosunun birinci katta ve işlek bir caddede olduğunu söylüyorlar. Oysa Paris'i iyi bilenler ise büronun işlek bir caddede olmadığını söylüyorlar. İnfaz’ın akşam 18-17 saatlerinde yapılmış olması ve gece 01 sularında “fark edilmesi” düşündürücüdür…
2- PKK çevresi,’bazı arkadaşlar kapının önünde kan izleri görmüş ve şüphelenerek kapıyı kırarak içeri girmişler; böylece olayı fark edebilmişler’ diyorlar…
İçerde gerçekleşen infazda kapının dışında kan izleri olması ciddi bir soru işareti oluşturuyor.
3- Dışarıdan gelip infazı gerçekleştiren kişi/kişiler söz konusuysa infaz edilenlerin bulunduğu büronun kapısını kim/kimler içerden kapatmış o zaman?
4- Sakine Cansız gibi PKK'nin ilk kadrolarından ve halen en etkili isimlerinden biri ile KNK Paris temsilcisi Fidan Doğan gibi bilinen aktif insanlardan 6-7 saat iletişim kurulmamış olması ve haber alınmaması olanaklı mıdır?
 
Hem infaz edilenlerin konumu (özellikle Sakine Cansız), hem zamanlaması hem de infaz biçimi çok düşündürücüdür.
PKK/BDP ve türevlerinin son yıllarda dillendirdiği tek şey “Öcalan'ı muhatap alınsız”, “tek muhatap Öcalan’dır”…
Bu söylemde, gerçekleşme olasılığı olmadığını düşündükleri için ısrar ediyorlardı ve çözümsüzlükte kendilerinin bir sorumluluğu olmadığı algısını yaratmaya çalışıyorlardı…
...
İradelerini Öcalan’a teslim edenler, bu iradenin devlet tarafından satın alınacağını hesaba katmadılar. Gelinen aşamada tüm inisiyatifi Öcalan vasıtasıyla eline alan devlet, görüşmelerin sonucu ne olurs olsun kazançlı çıkacaktır.
Öcalan’ın elle tutulur bir şey istemediği ve sadece kendi geleceğini düşündüğü anlaşılınca PKK içindeki değişik çevreler telaşlanmaya başladı ve “satılacak mıyız” endişesine kapıldılar…
 
Bu telaş ve “satılacak mıyız” endişesi farklı kesimleri harekete geçirdi…
Aynı şekilde, iç hesaplaşmada tek umudu PKK olan Kemalistler de, Öcalan’ın Hükümet/Gülen Cemaati ile yakınlaşmasında korktular ve bu görüşmelerin etkisizleşmesi için harekete geçtiler…
Gelişmeler doğru okunduğunda Paris’teki infazın arkasında kimler olduğu konusunda tahminlerde bulunmak olanaklıdır.
 
a- Öcalan ile anlaşan (anlaşabileceğini gören) devlet, varılan anlaşmayı sabote edebilecek aykırı sesleri ortadan kaldırmak için MİT veya diğer gizli örgütlerini devreye sokmuş olabilir…
b- PKK içinde Öcalan’a bağlı olan (aynı zamanda devlet politikalarının da gereği olarak) kesim, bu varılacak olası anlaşmadan sonra problem çıkarabilecek insanları ortadan kaldırmış olabilir…
c- PKK içindeki Kemalist kanat, çatışmaların sona erme olasılığından korktuğu için böyle bir eylem ile görüşmeleri sabote etmek istemiş olabilir…
 
Haber/Yorum yazının alt bölümünde yer alan iki yoruma ise iki önemli noktaya dikkat çekiliyor. Muxtar takma adıyla gönderilen yorumda "Sakine Cansiz'in beraberinde katledilenleri bilmiyorum AMA Sakine Cansiz mutlaka Öcalan ve PKK hiyanetine artik REST CEKMIS onurlu ve yigit bir kürt kadiniydi. Zaten Öcalan korkagi, "zindan direniscilerine küstahca ve hayince laf edince, Sakine Cansiz Suriye'deki evinde onun suratina tükürerek "küstah herif!" demisti. Kürt düsmanlari MIT ve Erdogan eliyle hazirlanan ihanet senaryosuna BALIKLAMA DALAN PKKyi elestirdigi veya kabul etmediginden dolayi katledildigine oldukca eminim." deniliyor. Rihat takma adıyla gönderilen bir diğer yorumda ise "Herkes iyi bilirki Avrupadaki PKK dernek ve Burolarinin yani basinda yada tam karsisinda gizli istihbarat Servisleri tarafinca kiralanan Ev ve isyerlerinde 24 saat Dernek ve PKK burolarinin giris ve Cikislari denetlenmektedir. Peki hal ve durum böyleken dün akşam saatlerinde uğradıgi silahlı saldırı sonucu katledilen Sakine Cansizin Faillerini Koca Fransiz Devleti acaba görmezdenmi geliyor
Hadi diyelim Fransiz görmezden geldi PKK burosunu 24 saat denetliyen diger Istihbarat servisleri demi görmezden geliyor.??????" ifadeleri yer alıyor.