Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Şimdi bu ülkenin bereketli topraklarında, Çukurova’da yakında mayısta buğday hasadı başlayacak. Bu bereketli topraklardan bir kez daha uyarıyorum ülkeyi yönetenleri. Gıda sorunumuz böyle giderse derinleşecek, enerji sorunumuz derinleşecek, su sorunumuz derinleşecek, ilaç sorunumuz derinleşecek. Dördünde de kriz yaşayacağız" ifadelerini kullandı.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Memleket Buluşmaları programı kapsamında Adana’ya geldi. Partisinin Çukurova İlçe Başkanlığı’nın açılışını yapan İnce, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doktorları hedef alan çıkışına tepki göstererek, "Memleketin akıllı evlatlarına ‘çekin gidin’ diyor, 250 bin doları verene vatandaşlık veriyor. Suriyeliye vatandaşlık verecek, Afganlara vatandaşlık verecek, 250 bin dolara ev alan birine vatandaşlık verecek. Kendi evlatlarımızı göndermeye çalışıyor. Çocuklar gitmek yok, geçecek bu günler merak etmeyin, çözeceğiz biz bu işi." ifadelerini kullandı.
Dünkü basın toplantısında yaptığı açıklamalara yönelik atılan manşetleri düzelterek konuşmasına devam eden İnce, şunları söyledi:
"Dünkü basın toplantılarında yanlış manşetlerle duyurulan iki konuyu önce bir düzelteyim. Bunlardan birisi ‘ben o 6'lı masada olsaydım orayı dağıtırdım’ manşeti böyle atıyorlar. Niye lafımı yanlış, yarım yazıyorlar onu anlamadım.
Cümlemi tekrar ediyorum, Adana'daki yerel basına da güveniyorum. O 6'lı mutabakatta Atatürk yok, laiklik yok onun için dağıtırım dedim. Atatürk olmayan her yeri dağıtırım, uzlaşmaya varmam. Bir kere burayı bir düzeltelim. Orada neden Atatürk yok, onu söyledim. Lafımı eksik yazmışlar."
"İkincisi ‘İktidarın Rusya – Ukrayna Savaşı'na Muharrem İnce'den destek’ öyle demedim. Bakın düzgün yazın tekrar söylüyorum.
Denge politikası ya da aktif tarafsızlık politikası adına ne derseniz deyin. 1940'da İsmet Paşa 2. Dünya Savaşı'na girmemek için bu politikayı uyguladı. ‘Önce İsmet Paşa'dan bir özür dileyin’ dedim. Burayı yazan yok. Özgür bir medya, konuşan bir üniversite, konuşan bir sivil toplum bunlar olmadan olmaz. Tekrar söylüyorum laflarımı çarpıtmayın."
Türkiye'nin yakında su ve ilaç problemiyle karşı karşıya kalacağını dile getiren İnce, şöyle devam etti;
"Geldiğimiz noktada gıda problemimiz var, güvenli gıda problemimiz var, enerji problemimiz var. Yakında su problemimiz olacak ve yakında yine bir ilaç problemimiz olacak.
Dört konu; gıda, su, enerji, ilaç. Uyarı görevimizi Memleket Partisi olarak Türkiye'yi karış karış gezerek yapıyoruz. Yakında su problemi geliyor. Su kanunu çıkmazsa ciddi bir su sorunu yaşayacağız."
"Enerjide dışa bağımlıyız. Savaştaki Ukrayna'dan, savaştaki Rusya'dan ayçiçeği gelecek diye, buğday gelecek diye göbek atmadıkları kaldı, havai fişeklerle karşılayacaklar. Yazık günah değil mi? Bak bu ülkenin en bereketli topraklarındayız, Çukurova'dayız.
Ne yazık ki anlayamadıkları yer şurası; buğday da, şeker pancarı da, ayçiçeği de, pamuk da aynı zamanda bir silahtır silah. Aynı zamanda savaş anında, kıtlık anında bunlar bir silahtır. Bunu anladıkları gün iş işten geçmiş olacak, bunu öğrenemediler."
"Tarım Bakanı falan değişmiyor yanlış anlamayın, öyle büyük hayaller beklemeyin. Tarım Bakanı aynı kişi arkadaşlar. Enerji Bakanı, Tarım Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Adalet Bakanı aynı kişi bir kişi; Recep Tayyip Erdoğan.
Bakan falan değişince bir şey olmayacak yani. Onlar sekreter, bakan falan değil. Önceden deve dişi gibi bakanlar vardı, onlar bitti, onlar yok. Her şeye Erdoğan karar veriyor bu ülkede. Yasama o, yürütme o, yargı o."
"Biz 100 yıllık bu Cumhuriyet'te şu ilkeyle büyüdük; ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ Şimdi geldiğimiz nokta ‘gidebilirsiniz, buyurun gidin’ diyor. Ben de bir tweet attım çok beğendi millet. ‘Doktorlara gidin diyeceğine sen doktora git’ dedim.
Bakın doktorlar kimdir? Bu memleketin akıllı evlatlarıdır. Bizim çocuklarımız bunlar, bizi tedavi edecekler. Çocuklar, öğrencilerim gitmek falan yok, nereye gidiyorsunuz ya bu memleket bizim. Beraber kalkındıracağız bu memleketi.
Memleketin akıllı evlatlarına ‘çekin gidin’ diyor, 250 bin doları verene vatandaşlık veriyor. Suriyeliye vatandaşlık verecek, Afganlara vatandaşlık verecek, 250 bin dolara ev alan birine vatandaşlık verecek. Kendi evlatlarımızı göndermeye çalışıyor. Çocuklar gitmek yok, geçecek bu günler merak etmeyin, çözeceğiz biz bu işi."
"Nereden nereye diyordu. 2002'de iktidara geldiklerinde enflasyon 29,7. 2022 Şubat ayında yalancı TÜİK'in enflasyonu bile 54,44. Bakın ekmezsen dikmezsen, tarlayı sürmezsen sorunu çözemezsin. Bu iktidar da bu muhalefet de marketten başlıyorlar.
Biri diyor stokçular, öbürü marketlere mektup yazıyor ucuza ver, gelince hallederiz diyor. Oğlan Almanya'dan gelecek, para getirecek vereceğim diyor. Sorunu bilmiyorlar. Sorun rafta değil, sorun tarlada. Öğrenemediniz bunu."
"2021'de Türkiye ekonomisi yüzde 11 büyüdü, tarım yüzde 2,2 küçüldü. Milli gelirde tarımın payı Erdoğan iktidara geldiğinde yüzde 12'ydi, bugün Türkiye'de tarımın payı yüzde 6'nın altında. Tasarruf genelgesi yayınlıyor. İki yer hariç. TBMM'ye tasarruf yok. Cumhurbaşkanlığı'na tasarruf yok. Herkese tasarruf var, bak millet arabaları çalıştıramamış, çiftçi deposuna mazot koyamamış, herkes tasarruf ediyor. Ama parlamento ve Cumhurbaşkanlığı hariç, genelge böyle."