Sözcü yazarı Saygı Öztürk, bugünkü yazısında kulislerde CHP'den ayrılarak parti kuracağı konuşulan Muharrem İnce'ye yakın isimlerden konuya ilişkin öğrendiklerine yer verdi.
Selvi'nin aktardığına göre, yeni parti kurma kararında kırgınlıklarının etkili olduğunu ifade eden İnce, "Hakkımdaki iftiraların ardı arkası kesilmiyor. Hakkımdaki dedikoduların kaynağı da genel merkez. Hele birisi var ki onu Kemal Bey'le ben biliyorum. Ama o kişiyi milletvekili adayı göstermedi. Yani, beni sürekli olarak partimden soğuttular" dedi.
Selvi bugünkü köşesinde, İnce'nin kendisine yakın isimlere, "Evet CHP'den ayrılacağım, yeni yüzlerle yıl başına kadar partimizi kurmuş olacağız" dediğine de yer verdi. Selvi'nin aktardığına göre, İnce neden parti kuracağını ise, "Türkiye'nin gidişatından memnun değilim. Cumhuriyet'in kazanımlarını yok ediyorlar. İktidardan da, muhalefetten de memnun değilim. Türkiye'ye yeni bir çıkış yolu lazım. Birinci parti olma iddiasıyla yola çıkıyoruz. ‘Dostlarla, ittifaklarla' değil, kendi partimizle birinci olmak, Türkiye'yi yönetmek istiyorum. Kılıçdaroğlu, ‘Dostlarla birlikte iktidara geleceğini' söylüyor. Kendi partisindeki dostlarını unutmuş olan Kılıçlardoğlu mu dostlarıyla iktidar olacakmış? Uzak dostlarına bakacağına, partideki dostlarına el atmalı. Bu haliyle CHP umut olamıyor" diye açıklıyor.
Son yerel seçimlerdeki başarının yalnızca CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na ait olmadığını belirten İnce, "Bu başarı adayların ve Kürtlerin başarısıdır. Kürtler bize bu seçimi hediye etti. Ama Kürtlere bir teşekkür bile edemediler" dedi.
İnce'nin yeni parti kuracağına ilişkin iddialarla ilgili sorulara yanıtları şöyle:
Nasıl bir kadroyla çıkacaksınız?
Siyasette yeni yüzlerle yola çıkacağız. Yepyeni, alanında uzman, daha önce siyaset yapmamış, memleket sevdalısı bir kadroyla yola çıkacağım.
Kılıçdaroğlu'na niçin kırgınsınız?
Beni üzen bazı söylentilerin ve bazı uygulamaların kaynağının CHP Genel Merkezi olduğunu biliyorum. Son kurultayda CHP'nin Yalova delegelerinin yanına oturtuldum. Bunun için rahatsız değilim ama niçin belediye başkanları delegelerinin yanında oturtulmadı. Belediye başkanları da kendi illerinin delegesinin yanında değil, başka yerde oturtulmuş. Oysa, CHP geleneğinde belediye başkanları il delegelerinin olduğu yerde otururdu. Ahmet İsvan da, Murat Karayalçın da, Nurettin Sözen de öyle oturmuştu. Partimizin Cumhurbaşkanı adayıyım, beni tuvaletin önüne atmışlar. Yine sesimi çıkarmadım. Böyle bir şey olabilir mi? Buna rağmen Genel Başkan Kemal Kılıçdroğlu'na saygısızlık yapmadım ve konuşmasını da sonuna kadar dinledim. Genel başkan salondan çıkınca ben de çıktım.
Kırgınlıklarınızda iftiralara uğramak mı etkili oldu?
Evet, hakkımdaki iftiraların ardı arkası kesilmiyor. Hakkımdaki dedikoduların kaynağı da genel merkez. Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapıldığı günün gecesi ‘Kaçırıldı', ‘Sarhoştu' aklınıza ne geliyorsa yaydılar. Hele birisi var ki onu Kemal Bey'le ben biliyorum. Ama o kişiyi milletvekili adayı göstermedi. Yani, beni sürekli olarak partimden soğuttular.
Niçin ortaya çıkmıyorsunuz? Neyi bekliyorsunuz?
Türkiye'nin kuracağımız partiye ihtiyacı olduğunu görüyorum. Ortaya çıkmış değilim, herhangi bir gazeteciye açıklama yapmış değilim. Çünkü, şu aşamada sokağı takip ediyorum, sosyal medyayı izliyorum. Korkunç bir ihtiyaç olduğunu ortaya çıkan görüşlerden de anlıyorum.
Yeni bir parti kurmanız, CHP'ye zarar vermez mi?
CHP'yi bölmek, parçalamak parlamenter sistemde olur. 50 artı 1'de, bir bölen olmaz ki. Ne kadar çoklu yapı olursa, o kadar iyi olur ve seçime katılım da artar. Bölme, parçalanma söylemleri tam cahillerin işi. Ama parlamenter sistem olsa anlarım. İlla bölücü arıyorlarsa, birlikte hareket ettiğimiz için kapının önüne konulan milletvekillerimizi, olağanüstü kurultay için imza veren delegelerin yeniden seçilmemesini engelleyenler bölücüdür.
Açıklamayı ne zaman yaparsınız?
Açıklamayı kadroyu kurduktan sonra yapacağım. Partimizde alanında uzman isimler bulunacak ve onların varlığı da herkesi heyecanlandıracak.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.