CHP'nin 24 Haziran seçimlerindeki cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, partisinde yaşanan gelişmelerden sonra vakit kaybetmeden Kurultay yapılması gerektiğini bildirdi.
"Bir Kez Daha Uyarıyorum" başlığıyla yayımladığı yazılı açıklamada İnce, "Cumhuriyet Halk Partisi, yaşanan gelişmelerden sonra Kurultay için bir gün bile beklememelidir. Çünkü, kurultayın toplanması kararı artık delegelerin sayısının yeterli olup olmadığı aşamasını çoktan geçmiştir" dedi.
Delegelerin Kurultay istediğini vurgulayan İnce, "Sayısal yeterlilik ve siyasal istek, delegelerimizde ve üyelerimizde fazlasıyla mevcuttur" ifadesini kullandı.
İnce'nin yazılı açıklaması şöyle:
Cumhuriyet Halk Partisi, yaşanan gelişmelerden sonra Kurultay için bir gün bile beklememelidir. Çünkü, kurultayın toplanması kararı artık delegelerin sayısının yeterli olup olmadığı aşamasını çoktan geçmiştir. Sayısal yeterlilik ve siyasal istek, delegelerimizde ve üyelerimizde fazlasıyla mevcuttur.
Siyasal Partiler Kanunu, kurultay delege sayısının beşte birinin (250 delegenin) imzasını, üstelik noter şartı aranmaksızın yeterli görürken, kendi tüzüğüyle demokratik bir ilkeyi rafa kaldırmış bir parti olmak, başlı başına olumsuz bir durumdur.
Bu gerçek ortadayken, 630 imzalı kurultay talebini çeşitli gerekçelerle yok saymak demek, mevcut durumu kavramamak demektir. Takınılan bu tavır, sorunları doğurduğu sonuçlar bakımından geri dönülmez bir noktaya doğru taşımaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisi yenilenmelidir. Örgütleriyle, seçmenleriyle ve tüm halkımızla olan ilişkilerinde sarsılmaz bir güven ortamı tesis etmelidir.
Parti yönetiminin imza süreci içinde gösterdiği tutum, ne yazık ki sadece bugün için değil gelecekte de partililer adına utanılacak bir durum ortaya çıkarmıştır. “İmza bulamazlar” söylemiyle başlayan lakaytlık, “şu kadar imza getirin Kurultayı hemen toplayalım” iddiasına dönüşmüştür. Karşımızda duran sorunu algılamaktan uzak olan bu açıklamalar, imzalar verildiğinde ise sorumsuz ve keyfi değerlendirmeler yapılarak sürdürülmüştür.
Bu görüntü kendi örgütüne, seçmenine ve halkına yabancılaşma görüntüsüdür. Bu tutarsız zihin hâli, akıl tutulmasına yakalanma hâlidir.
Önümüzde hazırlıklarına süratle başlanması gereken bir yerel seçim var. Bu ciddiyetsiz anlayışla seçimlere gidilmesi durumunda sonuçları tahmin etmek zor olmayacaktır.
24 Haziran Seçimleri sonrasından başlayarak bu konuda sürekli uyarılarda bulundum, bulunmaya devam ediyorum. Bu benim CHP’ye karşı duyduğum sorumluluğun bir gereğidir.
Geçmişte seçmenlerimiz, partide gerçekleştirilmesi gereken değişim arayışlarını, düzenin bir gün değişeceği ümidiyle erteleyebilmekteydiler. Bugün değişim konusundaki ümitlerini kaybetmeye başlayan insanlarımız, artık bu başarısız yönetimden kurtulamayacakları fikriyle hareket etmektedirler.
Bugün CHP’ye oy veren seçmenlerin çoğunluğunda, partide değişim olmayacağına yönelik güçlü bir inanç ortaya çıkmaktadır. Bu inancın, istifa etmek, oy vermemek, seçimlere katılmamak gibi istenmeyen mecralara yöneleceği hususunda ciddi endişeler şimdiden belirmiştir. Bu nedenle, Partide değişimi ertelemek, seçmene rağmen ve hatta seçmene karşı politika yapmak anlamına gelmektedir.
Değişim talebini görmezlikten gelen değerli delege kardeşlerim, sorumluluk sizlerindir.
Sizlerin bu koşullarda nasıl davranmanız gerektiği konusunda ben dahil kimseye danışmaya, kimseyi dinlemeye ihtiyacınız yoktur. Evinizden çıkıp, sokaktaki sıradan insanlara düşüncelerini sormanız yeterlidir. Üstlendiğiniz görevin, partinize ve ülkenize duyduğunuz sorumluluğun gereği budur.
Siyaset sokağa karşı, halka karşı yapılamaz. Parti olmak, partili olmak, halkla birlikte hareket edildiğinde amaca uygun sonuçlar ortaya çıkarır.
Partiler, ulaşılması hedeflenen toplumsal amaçlar için, en güçlü kurumsal araçlardır. Onları değerli kılan amaçlarıdır, idealleridir. Kişiler ya da kişisel çıkarlar değildir.