Motor sporları konusunda ülkemiz, dünyanın en başarılı ülkelerinden biri olarak görülüyor. Formula 1 ve Dünya Ralli Şampiyonası gibi motor sporlarının en önemli organizasyonları ülkemizde de düzenleniyor. Birçok ülke, sadece bir uluslararası yarışı alabilmek için kıyasıya bir rekabet sergilerken, Türkiye motor sporları alanında diğer rakiplerden daha şanslı, çünkü iki uluslararası organizasyon birden topraklarımızda yer alıyor; motor sporları meraklıları ülkemizde iki büyük organizasyonu birden izleme şansına sahipler.
Bu organizasyonları düzenliyor olmamıza rağmen, son dönemlerde hız kazanan eleştiriler can sıkıcı boyutlara ulaşmaya başladı. Özellikle seyirci ve sponsor desteğinin azalması, ülkemizden diğer büyük organizasyonların birer birer kaçmasına neden oldu. Bunun yanında ulusal yarışlarda yetersiz seyirciye, bir de hızla azalan katılımcı sayısı eklenmeye başladı. Türkiye’nin en önemli ralli organizasyonlarında bile, çoğu özel kupa organizasyonu gibi olmasına rağmen, katılımcı sayısı 30’lu rakamlara düştü. Pist yarışlarının durumu ise konuşulmaz oldu.
Motor sporlarında işler tam kötüye doğru giderken, sevindirici bir haber geçtiğimiz hafta geldi. Buna göre, A1 Grand Prix yarışlarının Türkiye’de düzenlenmesi için önemli adımlar atıldı.
2005 yılından bu yana 60’tan fazla yarış organizasyonunu geride bırakan A1GP yönetimi, 2009- 10 sezonundan itibaren, her yıl bir yarışın Türkiye’de, üstelik bir şehir içi cadde yarışı olarak gerçekleştirilmesi konusunda önemli bir adım attı.
Dünya çapında en çok tanınan ve TV başına seyirci çeken Formula 1 Monako GP’si gibi bir organizasyon için ülkemizde Antalya ve İzmir’in uygun kentler olduğunu belirten A1 GP yönetiminden, şehir içi yarış pistlerinin tasarımcısı Ron Dickson, A1 GP Türk Başkanı Mert Güçlüer ile birlikte Antalya ve İzmir’i ziyaret etti.
Dickson, her iki şehrimizin de altyapısı, canlılığı ve tarihi özellikleri ile sadece A1 GP için değil, dünya motor sporları takvimleri için de, son derece heyecan verici bir yere sahip olacağından emin olduğunu belirtti.
Dickson'ın yorumları sevindiriciydi. “Geride kalan 20 yıldan bu yana her yıl, dünya çapında önemli şehir içi pist yarışları için gerekli tasarım ve uygulama hizmetlerini sağlıyoruz. Tecrübelerimiz arasında, her kıtada büyük projeler yer almakta. İsim vermek gerekirse, Avustralya Surfers Paradise, Meksika Monterrey, Güney Afrika Durban, Fas Marakeş, Lüksemburg şehir içi pistleri ve Mexico City yarış pisti en çok tanınmış olanları arasında sayılabilir.
Bu yarışlar kentlere her yıl 30 ila 80 milyon dolar arasında ekonomik katkı sağlıyor. İnşaat ve uygulama kolaylıkları yanında sabit bir yarış pistine göre gerek inşa, gerekse bakım giderlerinin son derece düşük olması, yerel yönetimler ve yarış sorumluları için cadde yarışlarını daha cazip hale getirdi. Burada bizim uzmanlığımız devreye giriyor.”
A1 GP Türk Başkanı Mert Güçlüer ise yaptığı açıklamada şunlara değindi: “Ron Dickson ile Antalya ve İzmir’e gerçekleştirdiğimiz bu ziyaretler son derece büyük önem taşıyor. Her iki kentin de motor sporlarının dünya kupasına ev sahibi olabilecek altyapıya sahip olduğunu kendisinden teyit ettirmek bizim için önemliydi. A1 GP gibi bir yarış serisinin, Ferrari motoruna sahip yarış otomobillerinin, dünya çapında giderek artan basın ve seyirci ilgisi ile daha da ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 80’inin katılımcı olarak temsil edildiği bu dev organizasyona ev sahibi olma konusunda çalışmalarımıza devam edeceğiz.”