Ünlü sanatçı Müjde Ar, sosyal medyadan siyasete uzanan geniş yelpazede gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Müjde Ar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP cenahıyla ilgili kulis bilgiler paylaşarak Twitter'da fenomen olan Fuat Avni hakkında "Film yapacağım. Senarist olarak Fuat Avni’yi düşünüyorum. Adamı bulup çıkarırlarsa ortaya kendisine senaryo yazmasını teklif edeceğim. Düşünsene; adamın bütün senaryoları tutuyor" dedi. Son günlerde canlı yayınlardaki tartışmaları ile gündeme gelen Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi "Abdulkadir Selvi'nin de Fuat Avni olabileceğini düşündüğünü" dile getiren Ar, "Selvi’nin ruh dünyasındaki fırtınalar benim daha çok ilgimi çekiyor, onunla program yapmak isterim" diye konuştu.
1,4 milyar lirayı bulan maliyeti, 1000'in üzerinde oda sayısı ve son olarak da Hülya Avşar ile Galatasaray'ın ziyaretleriyle tartışma konusu olan Ak Saray'a da değinen Müjde Ar, Cumhurbaşkanı adayı olacağım, seçilirsem orayı film platosu yapacağım. Bin odada bin dizi çekilir" dedi.
Telefonlarının dinlendiğini de öne süren müjde Ar, şunları söyledi:
"Bir keresinde telefonum çaldı. “Merkez dinlemede, merkez dinlemede” diye bir ses... Ana-avrat küfrettim."
Hürriyet'ten Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtlayan (1 Ocak 2015) Müjde Ar'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
- 16 YAŞINDAKİ ÇOCUK: Çocuk 16 yaşında ama pabuç kadar dili var. Annesi-babası bu çocuğu niye terbiye etmemiş, bilmiyorum. Ayrıca o çocuk içeri atılmamıştır. Soğuk diye içeri almışlardır. “Gel yavrum gel, üşürsün” demiştir devletimiz.
- FELSEFE: Türkçe felsefe yapılır mı, yapılmaz mı diye tartışıp duruyoruz. Önüne gelenin “Felsefe yapma lan” diye azarlandığı bir memlekette ne kadar da lüks bir tartışma bu...
- TELEFON DİNLEME: Bir keresinde telefonum çaldı. “Merkez dinlemede, merkez dinlemede” diye bir ses... Ana-avrat küfrettim. Karşımdaki adam “Abla biz emir kuluyuz, bize niye küfrediyorsun” dedi. Beni sanırım Ercan yüzünden dinliyorlar. Bizim Ercan... Sosyal demokrat garibanın teki... Nesini dinliyorlarsa artık...
- AZAR: Yetkililerimizin parmak sallayarak azarlaması iyidir, hoştur. Ahali kendini hizaya sokar. Ama bu işi de abartmamak lazım. Azar yiye yiye azar arsızı olmak diye bir durum vardır. İş o noktaya varırsa fena... Büyüklerimiz bağırıp çağırsınlar ama ortada fol ve yumurta yokken bağırmasalar iyi olur. İnsanın izzetinefsine dokunuyor.
- KÜBA’DA CAMİ: “Küba’da cami var” diyorlar, kızıyoruz. Pardon ama Neil Armstrong aya çıktığında “Ezan sesi duydum” dediğinde kızdık mı? Ayda ezan duyuluyorsa Küba’da da cami görülür kardeşim.
- CHP’NİN SLOGANI: Önümüzdeki seçimde “Bize oy verirseniz biz de sizi....” diye başlayıp ayıp bir sözcükle biten bir sloganla ortaya çıkmazlarsa durumları fena... Halka dönmeliler ve “Aynısını size biz de yapacağız” demeliler.
- CHP’NİN SORUNU: CHP hep kavramlarla konuşuyor, buna mukabil Ak Parti kavrıyor. Bizim millet kavrama mavrama bakmaz ki... “Kavra da beni nasıl kavrarsan kavra” diyor... Kavram istemiyor, kavranmak istiyor. CHP işte bunun farkında değil.
- KEMAL KILIÇDAROĞLU: Bu konuda bir yorum yapmayacağım. Sadece “Ben bilmem beyim bilir” demekle yetineceğim.
- “THE CUT” FİLMİ: Fatih Akın’ın Ermeni meselesini işlediği filmi izledim. Filmi sevdim ama filmde çok az adam kesildi. Yani 10 kişi falan kesildi. Bu açıdan hiç inandırıcı değildi film.
- FUAT AVNİ: Bazı geceler “Acaba Abdülkadir Selvi, Fuat Avni olabilir mi?” diye düşünmeden duramıyorum.
- AHMET DAVUTOĞLU: O da tıpkı Tayyip Erdoğan gibi parmak göstererek azarlamaya çalışıyor. Fakat bir farkı var: Davutoğlu parmak sallayarak azarlarken gülümsemeyi de ihmal etmiyor.
Üzerinde kırmızı çiçekli desenler olan bir sandık. Bu sandık, Müjde Ar’ın annesi Aysel Gürel’den yadigâr kalmış. İçinde dosyalar var. Dosyaların içinde yüzlerce şiir, yüzlerce şarkı sözü, yüzlerce not... Müjde Ar bilgi veriyor: “Sandıktakilerin tümü gün yüzüne çıkacak. Tasnif edip yayınlamayı düşünüyoruz”
2015 planlarınız var mı?
MÜJDE AR: Uzun bir dönemdir film yapmıyorum. Film yapacağım. Senarist olarak Fuat Avni’yi düşünüyorum. Adamı bulup çıkarırlarsa ortaya kendisine senaryo yazmasını teklif edeceğim. Düşünsene: Adamın bütün senaryoları tutuyor.
Başka bir plan var mı?
MÜJDE AR: Var... Kendime bir tane TOMA alacağım. Trafikte çok dolaşıyorum. Sinirlendikçe sıkacağım suyu.
- HÜLYA AVŞAR: Kendi evinden daha mütevazı olduğu için beğenmiştir. Hatta duyduğuma göre Saray’ın fukaralığına üzülüp evinden birkaç eşya da göndermiş.
- ABDURRAHİM ALBAYRAK: Galatasaray gol atınca takla atıyor ya... Saray’ı görünce “Burada takla atılacak amma çok yer var” diyerek beğenmiştir.
- PUTİN: Neden beğendiğini bilemeyeceğim. Belki de St. Petersburg’daki Hermitage’a benzetmiştir yapıyı... Kim bilir?
Siyaset yapmayı düşünüyor musunuz?
MÜJDE AR: Önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanlığı’na aday olacağım.
Nasıl olacak?
MÜJDE AR: Benim üniversite diplomam yok. Üniversite ikiden terkim. Azerbaycan’dan dandik bir diploma alıp aday olacağım.
Kazanırsanız Ak Saray’ı ne yapacaksınız?
MÜJDE AR: Film platosu yapacağım. Bin odada bin dizi çekilir.
Ne tür diziler?
MÜJDE AR: Mesela Halit Ergenç’in oynayacağı bir dizi... Nahid Sırrı Örik’in “Abdülhamid Düşerken” adlı romanından uyarlama... İttihatçılar ile Sultan Hamid arasındaki çatışma... Dramatik yapısı sağlam.
TARTIŞMA programlarında daimi konuk olmak ister misiniz?
MÜJDE AR: Abdülkadir Selvi ile yan yana bir programda olmayı çok arzu ederim. O da arzu eder mi, bilemiyorum.
Hüseyin Yayman?
MÜJDE AR: Hüseyin Yayman daha sakin, daha munis ve ılıman... Ama Abdülkadir Selvi’nin ruh dünyasındaki fırtınalar benim daha çok ilgimi çekiyor. Yayman’da bir fırtına kopmuyor gibi.
İşte Müjde Ar’ın en çok özlediği üç isim... Tabii annesinden sonra....
- ERTEM EĞİLMEZ: Geçen gün oğlu Ferdi’ye “Şu mezardan çıkıp gelse de birkaç saat konuşsak, sonra geri dönse” dedim.
- ATIF YILMAZ: Beraber yıllarımız geçti. Çok kavga eder, çok tartışırdık ama birbirimizi çok severdik. Onu çok özlüyorum.
- ADİLE NAŞİT: Oyunculardan en çok Adile Naşit’i özlüyorum. O bambaşka bir insandı.
Çoktandır ortalıkta değilsiniz... Neler yapıyorsunuz?
MÜJDE AR: Bir “stand up” yazıyorum. Adı “Ayıp Şov”.
Televizyon için mi?
MÜJDE AR: Hayır, sahne için...
2015’te mi sahneye çıkacaksınız?
MÜJDE AR: Onu önümüzdeki seçimler belirleyecek.
Seçimle ne ilgisi var ki?
MÜJDE AR: Avukatım var, kendisine bizim siteden ev aldırttım. Yazdıkça ona mail atıyorum. Adam sigarayı kaptığı gibi soluğu bizim evde alıyor. Telaşla diyor ki “Bu yazdıklarınla 622 yıl ceza alırsın”. Aslında ben hiçbir abartı olmadan başıma gelenleri yazıyorum. Ama bunun ucu resmiyete dokunuyor. Devlete, polise, düzene, kadına bakışa dokunuyor... Seçimde bu iktidar kazanırsa bu şovu sahnelemem biraz zor yani... Ama ben bunu önünde sonunda yaparım. Hiçbir iktidar kalıcı değil.
Neler olacak bu şovda?
MÜJDE AR: Hayatımı anlatacağım. Hatıralar olacak. Annemle babamın tanışmasından ve benim imalat gecemden başlayacak, sosyal demokrasi ile neticelenecek. Yatak odası öyküleri de olacak tabii... O kısmı biraz abartılı olur. “Sosyal demokratlar iktidarsız olur” diyenler, gelsinler şova da görsünler durumu.
- Diktatörlüğün Psikolojisi/Fathali M. Moghaddam - Fay Kırığı 1/Mehmet Eroğlu - Sen Kimsin/Çiğdem Anad - Ölümü İnkâr/Ernest Becker - İç Dünyamdan Notlar/Paul Auster - Fırtına Takvimi/Jale Sancak - Kimlik Adına Öldürmek/Namık D. Volkan - Beni Bu Güzel Havalar Mahvetti/Orhan Veli
MÜJDE Ar, “muhafazakârlaşma” ve “hayat tarzına müdahale” konusunda gayet rahat... Rahatlığının nedenlerini şöyle anlatıyor:
- Bana zorla neyi yaptırabilirler? - Baskıyla muhafazakârlaştırma tutmaz bu memlekette. - Bodrum’dan bir örnek vereyim: Son üç yıldır “Türkbükü battı, lokantalar iş yapmıyor” deniyor. Görüntüde öyle... Teknelere yemek ve içki taşınıyor. Ramazanda dahi millet teknelerde yiyor, içiyor. Bu milletin her şeye üretecek bir formülü vardır. O yüzden baskı maskı vız gelir, tırıs gider. - İletişimin bu denli arttığı, teklife açıklığın bu denli yükseldiği bir dönemde “Yaşam biçimimi sana dayarım” demek komiklikten başka bir şey değil. - Ne yani? Ben tesettüre mi gireceğim? Tesettüre girsem gülerler bana yahu! Komik kaçar.
Ercan Karakaş’la 20 yıldır birliktesiniz. Nasıl biri Ercan Bey?
MÜJDE AR: Bir doktor arkadaşım “O erdi” dedi. Neden diye sordum. “20 yıldır seninle ve senin Sezen gibi arkadaşlarınla iç içe... Bu takıma dayanıp akıl ve ruh sağlığını koruması için adamın ermesi gerekir” diye cevapladı.
Hiç tartışmaz mısınız?
MÜJDE AR: Tartışılmıyor ki bu adamla. Olay çıkarmak için benim altyapım çok sağlamdır. Bir keresinde saldırdım, saldırdım... Cevap yok. En sonunda “Ben hiçbir partnerimle tartışmayı sevmem” dedi.
Politik görüşleriniz örtüşüyor mu?
MÜJDE AR: Örtüşüyor ama tarzlarımız örtüşmüyor. O sabırlı. Sokakta yüzüne en ağır eleştiri getiren insana “Bir dakika, konuşmamız lazım” deyip kenara çekiyor. Bense öyle bir eleştiri karşısında kafasına bir şey vurur, yoluma devam ederim. Mesela ben birisi için “Bu doğru dürüst bir herife benzemiyor” diyeyim, bittim. Hemen bana dönüp “Ne kadar önyargılısın” der.
Politik yorumlar yaptığınız bir televizyon programınız vardı. O günleri özlüyor musunuz?
MÜJDE AR: O program yüzünden 2.5 sene hapis cezası aldım.
Neden?
MÜJDE AR: “Barbie bebekleri görünce tahrik oluyoruz, yasaklanmalı” diyen bir adamla ilgili yorum yapmıştım. “Bundan tahrik olanda da pek hayır yok” demiş, “Tarlada mı yetişiyor bu adamlar” diye bağlamıştım. Şikâyet etti söz konusu şahıs... Ben de yargılandım ve “devlet memuruna hakaretten” 2.5 yıl yedim. Ceza ertelendi. Bir daha yaparsam böyle bir şey bu sefer 5 yıl hapis yatacağım.
Bundan bu kadar ceza olur mu? Avukatınızı değiştirin bence.
MÜJDE AR: Yok yok... Bu davanın normal bir şey olduğunu düşünmüyorum ben. Tamamen susturma maksatlı bir işti.