Mülteci kamplarında başarının sırrı: İçtenlik

Mülteci kamplarında başarının sırrı: İçtenlik

Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde de çok sayıda geçici mülteci kampı kurulmuş durumda. Bunlardan biri de Königswinter kentinde. Königswinter belediyesinin sosyal işler ve sığınmacılar şubesinde görevli Silke Lohr, mültecilerin gelmesiyle hayatının değiştiğini anlatıyor.

'İyi insan "Miss" Silke Lohr'

Silke Lohr Königswinter’deki mülteci kampını bize gezdiriyor. Buradaki kampın donanımı Almanya’da yazın kurulan acil barınaklardan ne daha iyi, ne daha kötü. Silke Lohr'a “Miss” diye hitabeden yaşlı bir Pakistanlı sığınmacı onun için şunları söylüyor: “O çok cana yakın, çok yardımsever bir kişi, iyi bir insan, içten bir insan.”

Başka bir Pakistanlı, Atıf da Silke Lohr’u yaptığı çalışmalardan dolayı öve öve bitiremiyor ve bu çalışmalardan ötürü kendini çok iyi hissettiğini anlatıyor. Bu iltifatlar üzerine yanakları hafif pembeleşen Lohr gülümsüyor ve başını yan tarafa çeviriyor. Daha önceleri büro işi yapan Silke Lohr, şimdilerde artık 8 saatlik mesaisini epeyce aşıyor. Bir önceki gün bir çocuğun hastalanması üzerine kampta gece yarısına kadar kalan Lohr bu duruma ilişkin şunları söylüyor: “O insanlara içten yaklaştığımız için bunun böyle olması gerekir ve böyle olması önemlidir. Ama eğer saate bakar ve ‘benim şimdi başka işim var’ derseniz, bu, içten olmadığınızı gösterir.”

Hubert Dütz, mülteci barınağında gönüllü görev yapan bir emekli

Almanya'da genel olarak kamplarda diğerleriyle sorun çıkartan sığınmacıları dinî inançlarına göre ayırma ya da bazı yardımlardan men etme gibi yaptırımlar tartışılırken, Silke Lohr ve Königswinter Belediyesi sorunlara basit ve pragmatik çözümler buluyorlar. Buna Hubert Dütz adlı kişi iyi bir örnek. Dütz, Königswinter yerel yönetiminde sığınmacıların barındırılmasından sorumlu kişi olarak 18 yıl görev yapmış. İki yıldan bu yana ise emekli. “Aslında böyle güzel bir havada çıkıp dışarda gezebilirim” diyor. Ama 67 yaşındaki emekli adam gönüllü olarak yine işinin başına geçmiş. “Bu işi eskiden de severdim, bugün de hoşuma gidiyor” diye devam eden Hubert Dütz, yerel yönetimin iki eski çalışanı ile birlikte koyteynır büroda fahri olarak ve küçük bir ödenek karşılığında çalıştıklarını anlatıyor.

Kampta çıkan sorunlar basit yoldan çözülüyor

Suriye'den Arnavutluk'a, Eritre’ye kadar kamptaki 80 sığınmacı 10 farklı ülkeden geliyor. Aynı ülkeden, aynı dine bağlı sığınmacıların kamptaki çadırlara yerleştirilmesine önem veriliyor. Sığınmacıların yerleştirilmesinin üzerinden geçen altı hafta içinde bir kez anlaşmazlık çıktığı, onun da yatak yerlerinin değiştirilmesiyle basit yoldan çözüldüğü belirtiliyor.

Königswinter’deki mülteci çadırları eski bir otopark üzerinde kurulmuş. Etraftan gelen gürültüler, çok rahat olmayan ranzalar, tuvalete gitmek için tüm bir otopark alanını geçmek zorunda olmak, çadırlarda ısıtıcı olmasına rağmen, ısınma sorunu yaşanması... Tüm bunlar burada da şartların çok mükemmel olmadığını gösteriyor. Königswinter Belediyesinin sosyal işler ve sığınmacılar şubesinde görevli Silke Lohr, tüm bu olumsuz şartlara rağmen iyimserliğini koruyor: “Biz büyük bir aile gibiyiz, çünkü mültecilerin sayısı çok değil. Aradan iki gün geçince herkesi ismiyle tanıyoruz, herkesle konuşabiliyoruz. Kimin ne gibi sorunları olduğunu biliyoruz ve onları daha gelişlerinden itibaren tanıyoruz. Daha büyük barınaklarda durum çok daha zordur mutlaka.”

Königswinter'den ayrılırken duygusal anlar

Silke Lohr çok sayıda sığınmacıyı başka yerlere uğurlamak zorunda da kalmış. Çünkü burası geçici bir çadır kamp. Mülteciler sığınma başvurularını yapana kadar burada kalıyor sonra başka yerlere gönderiliyorlar. Silke Lohr, “Veda zamanı geldiğinde çok gözyaşı döküyoruz. Yaşını başını almış erkekler bile buradan ayrılacakları için ağlamaya başlayınca, ben de haliyle göz yaşlarımı tutamıyorum” diye konuşuyor.