Murat Bardakçı: 2300 yıllık o mozaiğin üzerinde "Neşeli ol, hayatını yaşa" yazmıyor...

Murat Bardakçı: 2300 yıllık o mozaiğin üzerinde "Neşeli ol, hayatını yaşa" yazmıyor...

Tarhiçi Murat Bardakçı, dünyanın konuştuğu Hatay'da bulunan mozaikte 'Neşeli ol, hayatını yaşa' değil, "Acele ile yediğin yemeğin zevkini ölüm ile alırsın" yazdığını öne sürdü. Bardakçı, yabancı uzmanların "mozaiğin üzerindeki ifadenin tamamının tahrip olduğunu" söylediğini belirterek, şu tahminde bulunduklarını aktardı:

"Bütün dünyevî zevkler fânîdir. Bu evde hayır işlemek maksadıyla sunulan yemeği gözardı edip kaçırdığın ve sadece karnını beleşe doyurmak maksadıyla geldiğin takdirde alacağın sadece ölümlü bir ruhun bir anlık zevki olur."

Bardakçı'nın Habertürk'teki yazısından bazı bölümler şöyle:

Uzmanlar ve konuya âşina olanlar, mozaiğin üzerinde eski Yunanca ile yazılmış olan ve "Neş'eli ol, hayatını yaşa" mânâsına geldiği söylenen ibareleri üç günden bu yana tartışıyor...

Eski Grekçe'yi bilenler, yazılanların bu şekilde tercüme edilmemesi gerektiğini söylüyorlar. Klasik arkeoloji gruplarında, mozaiğin aslında üç parça olduğunu, her parçanın üzerindeki yazıların birbirini takip ettiğini ama en sağdaki parçanın tahrip olduğunu, dolayısı ile ortadaki ve soldaki panelin üzerindeki yazıların tercümesi ile yetinileceğini söylüyor ama bu iki parçadaki ifadelerin "Neş'eli ol, hayatını yaşa" mânâsına gelmediğini anlatıyorlar.

 

Uzmanlara göre, mozaiğin ve yazıların şu şekilde değerlendirilmesi gerekiyor:

Mozaik bir zengin evine değil, fakirlere çorba dağıtan, yani bizim imarethaneler gibi faaliyet gösteren bir mutfağa ait olmalıdır. Bu mutfağın zengin evinde bulunması mümkündür ama mozaiğin üzerindeki yazı fakirler ile alâkalı bir faaliyet ihtimalini güçlendirmektedir.  Roma zamanında fukaraya bedava çorba dağıtıldıktan sonra ahlâkî, felsefî ve sosyal konuşmalar yapılmakta ama gelenler çorbalarını içtikten sonra mekândan hemen ayrılmak, açıkçası "kaçmak" istemektedirler. Ortadaki panelde gitmek üzere olarak resmedilen kişi bunlardan biridir, çorbasını içtikten hemen sonra duvardaki güneş saatine bakarak vaktin geç olduğunu söyleyip mekânı terketmekte, arkasındaki sakallı adam da geri getirmeye çalışmaktadır. İfade, sol panelde görülen iskeletin üzerindeki satırlar ile birbirini tamamlamakta ve "Acele ile yediğin yemeğin zevkini ölüm ile alırsın" şekline gelmektedir.

 

Fani dünyevi zevkler...

 

Aynı yabancı uzmanlarına göre, mozaikte "Neş'eli ol, hayatını yaşa" ifadesi bulunmamakta, bambaşka şeyler söylenmektedir ve ifadenin tamamı, tahrip olmuş olan en sağdaki panelde bulunması gereken yazının diğer cümlelerin siyakından hareketle tahmini ile şu şekilde olmalıdır:

"Bütün dünyevî zevkler fânîdir. Bu evde hayır işlemek maksadıyla sunulan yemeği gözardı edip kaçırdığın ve sadece karnını beleşe doyurmak maksadıyla geldiğin takdirde alacağın sadece ölümlü bir ruhun bir anlık zevki olur."

Batı'daki Eski Yunan ve  Roma uzmanı epigraflar, yani kitabe uzmanları, mozaiğin üzerindeki yazılar ile ilgili olarak işte böyle düşünüyorlar... Bu ifade, o devirdeki hikmet sahiplerinden birinin yine o zamanlarda meşhur olan bir sözü olabilir.

Mozaiğin zengin evinin mutfağında değil, Batı'da şimdi "Salvation Army" denen hayır faaliyetlerinin yapıldığı bir başka mutfağın duvarında bulunması da benim aklıma daha yatkın geliyor.

Metni bizim epigrafların mı, yoksa yabancı kitabe uzmanlarının mı doğru okuyup yorumladıkları eminim yakında ortaya çıkacaktır.